Ege Denizi'nde 30 Ekim günü gerçekleşen ve İzmir'de yıkıma neden olan 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından kurulan çadır kentlerde gönüllü olarak çalışan 50 kişi, İzmir Arama Kurtarma ve Yardımlaşma Derneği (İZMAK) adı altında bir araya geldi.

Deprem, sel, yangın gibi afetlerde arama kurtarma çalışmalarına katılmak ve mağdurlara yardım etmek amacıyla kurulan dernek, İzmir merkezli ilk arama-kurtarma derneği olma özelliğini taşıyor. 50 gönüllü, atv, motor, bot ve jet-skiler ile afet bölgelerine daha hızlı şekilde ulaşmayı hedefliyor.      

'AFETLERDE İNSANLARIN YARDIMINA HIZLI ŞEKİLDE KOŞMAK İSTİYORUZ'

Dernek başkanı Murat Güner, "İzmir depremi sonrası yoğun bir çalışma içerisindeydik. Bir ay boyunca tüm afetzedelere elimizden geldiğince yardım ettik, ihtiyaçlarını tamamlamaya çalıştık. Gördüğümüz aksaklıkları gidermek için uğraştık. Birçok kurum ve şirketle irtibat halinde, eksiklikleri gidermeye çalıştık. Bu yardımların daimi olması adına, yönetimimizdeki motorize ekipler, off-roadcı ekipler, dağcı arkadaşlarımla beraber İzmir Arama ve Kurtarma Derneği'ni kurduk. İlk etapta eğitimler düzenliyoruz. Protokol ziyaretlerinde bulunuyoruz. Belediye ve kurumlara gidiyoruz. Yaşadıklarımızı ve gördüğümüz eksiklikleri anlatıyoruz. İzmir halkının afetlerde daha etkili olabilmesi adına çalışıyoruz. AFAD'la ve İzmir itfaiyesiyle görüşmelerimiz devam ediyor. Afetlerle alakalı olarak tüm eğitimi gönüllülerimize vermek istiyoruz. Amacımız kimseyi mağdur etmeden, gönüllülerimizi becerikli insanlar haline getirip, tedbirli, daha güzel ve kaliteli bir yaşam için çabalamak. Motorlarımız ve atv araçlarımızla, afet anlarında insanların yardımına daha hızlı şekilde ulaşmayı planlıyoruz. Deniz afetleri için botumuz ve jet-skilerimiz var. K-9 köpeklerimizin de eğitimleri devam ediyor. Depremzede ailelerimizle de iletişimimizi kesmedik. Periyodik aralıklarla onlara da yardımlarını götürüyoruz" dedi.

'İZMİR'İN BİZİM GİBİ GÖNÜLLÜLERE İHTİYACI VAR'

İZMAK Başkan Yardımcısı Nur Ateş ise, "Böyle bir dernekte insanlarla iç içe olmak çok güzel. Çadırkentlerde görev yaparken, ailelere yardım etmek bizim için bambaşka bir duyguydu. İki aile tek çadırda, 6 kişi olarak yaşıyordu. Kendi arabamla eşyalarını alıp onları çadır kentin kurulduğu Aşık Veysel Rekreasyon Alanı'na getirdim. İki aileye, iki ayrı çadır aldım. İnanılmaz mutlu oldular. Biz de depremzede olabilirdik. Biz şanslıydık ve onlarla birlik olmamız gerekiyordu. Orada çok mutlu günler yaşadım. Aile gibi olmuştuk. Daha sonrasında, 'İzmir'in neye ihtiyacı var' diye düşünüp, dernek kurmaya karar verdik. İzmir'in bizim gibi gönüllülere ihtiyacı var. İnsanlar için hep birlikte güzel şeyler yapacağız. Bizler hep buradayız" diye konuştu.