“Işkın çeri saldı benim gönlüm ivi iklîmine
Canumı esîr eyledün n'ider bana yağı Tatar”

diyerek, onların herşeyi yıkmalarına rağmen, gönüldeki Allah sevgisine dokunamıyacaklarını, onu yıkmaya güçlerinin yetmeyeceğini ifade etmiştir. Fakat Moğolların yalnız bu dünyaya zarar vermelerine karşılık, nefsin insanı ebedî helakete götüreceğini, onun için, insanın nefsine yenilip imanını kaybetmemesi gerektiğini belirtir. Çünkü büyük cihat, nefsle yapılandır. Zira, şehitlik ve gâzilik saadet, nefse yenik düşmek ise ebedî felaket getirir. İmanını kaybeden insanın bunu hiçbir kazançla telâfi edemeyeceğini bildiğinden:

“Ol budakta biter iman, iman bitse gider güman
Dün u gün işüm budur heman nefsüme bir Tatar oldum.”

beytinde de görüldüğü gibi, fikir ve düşüncelerini önce kendi nefsinde tatbik etmiş, ancak ondan sonra insanlara tavsiye edip örnek olmuştur. Çünkü nefsini ilzam etmeyen başkasını ilzam edemez. Zira bu tatbik şekli büyüklüğün nişanıdır.
     Yunus'a göre, imanı kaybetmemenin tek şartı onu devamlı ibadetlerle takviye etmektir. Onun için:
“Müsülmânam diyen kişi şartı nedür bilse gerek
Tanrınun buyrugın dutup beş vakt namaz kılsa gerek”

diye insanlara asıl vazifelerini hatırlattıktan sonra, “Namaz dinin direğidir.” hadis-i şerifinden hareketle:
“Namaz kılmayana sen Müslümandur dimegil
Hergiz Müslüman olmaz bağrı dönmüşdür taşa”

demiş ve Müslümanları değerlendirmekte namazı ölçü olarak kabul etmiştir.
     Mevcudatın zikrini kendisi dinlediği gibi, diğer insanların da dinleyerek onların başı boş, gayesiz şeyler olmadığını, Yaratıcıya ibadet ve tesbihte bulunduklarını anlamalarını isteyen Yunus:

“Kuşlar ile turgıl bile kıl namazun imam ile
Yalvar günahun gel dile tanla seher vaktında dur
Okına Kur'an u Yâsin kulak urup dinleyesin
Tağca günâhun yuyasın tanla seher vaktında dur”

gibi beyitlerle insanları seher vaktinde ibadete çağırmış ve onların her türlü endişe ve korkulardan ancak ibadetle kurtulabileceklerini:
“San'atun yiğreği gün namaz imiş hoş bîşe
Namaz kılan kişide olmaz yavuz endîşe”

sözleri ile hatırlatmıştır. (a.g.e., s.18-19)
     İstikbali gözle görür gibi bilen bu velî şâir, zamanla hakkında yapılacak yanlış ve kasıtlı yorumlara meydan vermemek, gelecek nesillerin, fikirlerini doğru şekilde anlayıp tatbik etmelerini sağlamak için:
“Ben oruç namaz içün süci içdüm esridüm
Tesbih u seccadeyiçün dinledüm çeşte kopuz
Bana namaz kılmaz diyen ben kılarum namazımı
Kılur-ısam kılmaz-ısam ol Hak bilür niyazumı