14 bölümü; “İç Anadolu bölgesinde bu güne kadar 75 baraj inşa edilmişken verimli kutsal topraklarda inşa edilen baraj sayısı on beşle (15) sınırlanmıştır. Hem de Süleyman Demirel’le başlayan ve gelen iktidarlarca verilen 40 yıllık bir emekten sonra! şeklinde sonlandırmıştım. 

Ne kadar tuhaf bir çelişki değil mi? Küresel güçler; ülkelerin kendi bölgelerinde  kalkınmaya yönelik attıkları her adıma engel olmaktalar! 

Akdeniz, Ortadoğu yakın coğrafyasında bulunan Suriye, Irak gibi  komşu ülkeler (!) petrol, kömür ve benzeri zenginliklere sahipken aynı coğrafyadan nefeslenen ülkemizde yeraltı ve yerüstü kaynakların bulunmaması akıllara zarar veren ilginç bir olgu değil midir!.

Öyle anlaşılıyor ki küresel batının siyasi kuruluşlarına (BM,NATO vb.) imzayı çaktın mı (!) verdiğin elle yetinmeyip evrende var olan her şeyini yağdan kıl çeker gibi söküp alabiliyorlar! 

Akbabaların hedeflediği ülkeleri ne şekilde sömürdüğüyle ilgili beğendiğim birkaç anekdotu sizlerle de paylaşarak hafızalarınızı tazelemek isterim.. 

Köpeğe Hardal Yedirmek: 

Alman- İngiliz Fransız ve İtalyan köpeğe hardal yedirme konusunda iddiaya girerler. 

Bu konuda Alman önceliği alır, hardalı topak yapar ve köpeğin ensesinden tutarak zorla ağzına tıkar...

Hayvanın ağzı yandığı için hardalı yemez ve çıkarır...

 İtalyan hemen atılır, öyle olmaz der ve hardalı makarna şeklinde ufak parçalar halinde bölerek, köpeğe yedirmeğe çalışırsa da, hayvanın ağzı gene yandığından o da başaramaz...

Fransız da, konuya kendi açısından yaklaşarak, hardalı önce sulandırıp, sos olarak köpeğe yedirmek için uğraşırsa da, bu uygulama ile de bir sonuç alamaz...

Sıra sömürücülerin hası İngiliz'e geldiğinde, İngiliz, önce köpeği okşayarak yanına çeker, sırtını sıvazlar, sonra, hardalı topak yaparak hayvanın kıçına yapıştırır. 

 Köpek ardı yandıkça başlar hardalı yani arkasını yalamaya, kısaca, canı yandıkça yalar, yandıkça yalar ve sonuçta yalaya yalaya hardalı bitirir..... . .

İngiltere ve onun izini süren ABD gibi kötü niyetli doyumsuzlar, hedef ülkeleri istedikleri çizgide tutabilmek için onlara hardalı öyle yedirirler ki, o ülkeler neyi yediklerinin (?) farkına vardıklarında iş işten çoktan geçmiş olur! 

Aynı güçler konu “sömürmek ” olunca  hiç boş durmazlar, günün koşullarına uygun sömürü metotları geliştirmekte de oldukça yeteneklidirler. 

 Uyguladıkları çok ilginç bir sömürme metodunu daha anlatmadan geçmek olmaz..

Tüm dünya futbolla yatık futbolla kalkıyor ya(!) uzun yıllardır! 

Bu kez de küresel batı dünyanın merkezinden futbol topunu atıyor! Dünyanın topa hücumuyla birlikte hedeflediği ülkenin aynı usulle – yağdan kıl çeker gibi- toprağını altından çekip alıyor!

                               ***

Yine konumuza dönersek: 

Müttefikliğin/ortaklığın bu mudur karşılığı demekten kendimi alamıyorum!? 

Küresel Batı’nın verdiği komuta “emredersin” demekten başka bir hareket tarzı bırakmıyorlar (!) biz ve bizim gibi gelişmesini tamamlayamamış ülkelere!

İnat eder de ülkenin menfaati uğruna olayların üzerine gidersen de önce seni hasım(düşman) ilan ediyorlar!

 Daha sonra da batı yanlısı olan Yunanistan’a, Rusya’dan koparıp aldıkları Bulgaristan, Polonya ve benzeri ülkelere ciğer yedirerek ateş çemberinin içine atıyorlar. Hiçbir engelle karşılaşmadıkları içinde gerisi çorap söküğü gibi geliyor, son tahlilde olduğu gibi! (Yazımın ilerleyen bölümlerinde bu husus teferruatlı bir şekilde anlatılacaktır.) 

Vahşi batının bu gün sana yaptıklarını yarın onlara (Yunan- Polonya vb) yapmayacaklarının bir garantisi de yoktur!

O nedenle bundan en büyük zararı görenler hiç şüphesiz küresel batının kuruluşlarına bir şekilde ! İmza koyan ülkeler oluyor! 

İran, Suriye ve Kuzey Kore gibi batının aleni ve sorgusuz sualsiz  zorbalıklarına sıcak bakmayan ülkeler Amerika’nın uyguladığı bu yaptırımlardan doğal olarak pek etkilenmiyorlar.Nedeni gayet açıktır. 

Artık batı gurubunun karşısında eskisi gibi baskı kurup suspus edilecek bir Rusya yoktur artık. Bu ülkeleri koruyup kollayacak , zorbalığa karşı koyacak ve daha da önemlisi ikinci bir alternatif kutup inşa etme yolunda ciddi mesafeler kaydeden PUTİN yönetimi vardır.                                DEVAM EDECEKTİR.28 02 21