SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İÇİN HER ZAMAN DEFİLELERE ÇIKARIM

İzmir’de eşi ve 2 çocuğuyla mutlu bir hayat yaşayan eski model, 2000 yılı Türkiye güzeli ve Dünya üçüncüsü Yüksel Ak Rimer ile keyifli, samimi bir röportaj gerçekleştirdik.

Yüksel Hanım ben sizi yakınken tanıyorum. Duruşunuzu seviyorum. Bir de okurlarımız için sizi yakından tanıyarak röportajımıza başlayalım istiyorum. Kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?

İZMİR’İ AİLE SAHİBİ OLANLAR İÇİN ÇOK GÜZEL BİR YAŞAM ALANI OLARAK GÖRÜYORUM

1980 İzmir doğumluyum, 2000 yılında Türkiye güzeli seçildikten sonra İstanbul’a taşındım.

Evlendikten sonra İzmir’e döndüm. 2007 yılından beri İzmir’de yaşıyorum. 9 ve 13 yaşlarında iki oğlumuz var. Hayatım bu şehirde çok iyi geçiyor. İzmir’i aile sahibi olanlar için çok güzel bir yaşam alanı olarak görüyorum. 

Çok güzel ve tertemiz bir aileniz, eşiniz ile mutlu bir evliliğiniz var maşallah. Biraz aile yaşantınızdan bahsedebilir misiniz? Mutluluk sırrı?

Bir sırrı yok aslında, birbirini çok seven, doğru iki insan bir araya geldiğinde her şey hayatın akışına kalıyor diyebilirim. Günlük rutinlerimizde, geleneksel Türk aileleri gibiyiz. Eşim sabahları işe gider. Ben sabah çocukları okula gönderirim. Tatil için ailemle ilgili programlar yaparım. Arkadaşlarımla görüşürüm. Haftanın 3 günü spor yaparım. Günüm böyle geçiyor diyebilirim. Yazlarımız çeşmede geçiyor. İki tane köpeğimiz var. Onlarla çokça uğraşıyoruz. Oğlum bu sene 8. Sınıfa geçti. Bizim için yoğun bir sene olacak. Lise sınavına girecek. Geçen dönemde okulların online olması ve pandemiyle birlikte, ailece evde çokça vakit geçirir olduk. Köpeklerimizle birlikte bütün kışı evde geçirdik. Kötü yanları olduğu gibi güzel tarafları da vardı. Evde hep birlikte film geceleri ve spor yaptık. Birlikte mutfakta zaman geçirdik. Küçük oğlum mutfakta bir şeyler yapmayı daha çok seviyor. O dönemde bazı ailelerde negatif yansımalar da oldu. Biz de daha pozitif geçti bu süreç diyebiliriz. Karşılıklı saygı ve sevgiyi korumak çok önemli. Uzun süreli birlikteliklerde hoşgörüyü hiç kaybetmemek gerekiyor. Biz eşimle 16 senedir evliyiz. Mutluluğun sırrı bunlardan geçiyor.

İki çocuğunuz var. Hoş artık delikanlı oldular. Çocuk yetiştirmenin keyifli ve zor yanları nelerdir ya da neydi?

Büyüyene kadar aslında sözünü geçirmek çok daha kolay oluyor. Büyüdükçe kendi kararlarını vermeye başlıyorlar. Birey olduklarının farkına varıyorlar. Çok keyifli yanları da var. Beraber çok fazla eğleniyoruz. Gülmeyi, eğlenmeyi çok seviyorlar. Şanslıyım ki çocuklarımı kendim büyütebildim. Bebeklik dönemlerinden beri çokça zaman geçirdik. En güzel dönemler bebeklik dönemleri diyebilirim. 

Hayatımın dönüm noktası dediğiniz anlar var mı?

Türkiye güzeli ve ardından Dünya 3. güzeli seçilmem diyebilirim. Bütün yaşantımı değiştirdi ve iş hayatımı belirledi. Bir de eşimle tanışmam hayatımın dönüm noktaları diyebilirim.

Yüksel Ak Rimer’in kırmızı çizgileri?

Bana karşı yalan söylenmesinden hoşlanmam ve kendimde yalan söylemem. Görgüsüzlüğü hiç sevmem, abartılı hareketlerden ve abartılı giyinmekten de kaçınırım. Açıkçası abartılı her şeyden uzak duruyorum.

Yüksel Ak Rimer’in ilkeleri?

Türkiye’de çalışmamdan kaynaklı belirli kurallarım vardı. Belli markalarla çalışırım. Giyeceğim kıyafetleri seçerim. Belirli defilelere çıkarım. Kültürümüzden kaynaklı çalışırken bu tür şeylere çok dikkat ederdim.

Hayatın içinde düşüş ve kalkışlar var. Böyle anlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz? Nasıl tekrar tekrar ayağa kalkıyorsunuz?

Pozitif düşünmeye çalışırım. Olaylara negatif yönden bakmam. Beni üzecek şeylere takılmamaya çalışıyorum. Ayakları yere basan, olgun bir gençlik geçirdim hala da öyle diyebiliriz. Her zaman olgun davranırdım ama anne olduktan sonra daha da olgunlaştım. 

Sosyal sorumlulukla ilgili yaptığınız çalışmalar takıldı gözüme? Devam eden bir projeniz var mı? Ya da sosyal sorumluluklar ile ilgili yapmayı hedeflediğiniz girişimleriniz?

Sosyal sorumluluk kapsamında yapılan defilelerde bulundum. Kendimizde organize ettik Ertan Kayıtken ile birlikte birkaç dönem koleksiyonlar yaptık. Hepsinin defilesini sosyal projerle birlikte oldu. Onun dışında sosyal medyamı kullanmaya çalışıyorum. SMA hastalığı taşıyan bebekler için canlı yayınlara katılıyorum. Birilerine dokunabilmek insanı çok mutlu ediyor.

İleriye dönük projeleriniz var mı? Sürpriz oluşumların içinde görecek miyiz sizi?

İzmir’e geldikten sonra Ertan Kayıtken’le birlikte birkaç koleksiyon çıkardık. Bir arkadaşımla birlikte bir çanta markası çıkardık. 3 sene kadar örgü çantalar yaptık. 

Eskiden örgü çantalar çok daha yeniydi. Artık dünyaca ünlü markalar da bu tarz çantalar üretiyor. Şu anda hali hazırda planladığım bir projem yok.

Bu soruyu birçok röportajımda soruyorum. Geçmişi başarılı bir hanımefendisiniz. Başarı emek mi yoksa şans mı?

Başarı hem şans hem de emektir. Şans olmadan ne kadar emek verirseniz verin bazen olmuyor. Sadece şansın da emek olmadan başarıda etkisi olamıyor. İkisini çok iyi harmanlayıp kullanmak gerekiyor. Biraz şans faktörü de önemlidir.

Erkek annesi olmak eminim güzeldir değil mi? Bende bir kız çocuğu annesiyim. 

Kız çocuk da ister miydiniz? Yakışırdı size. 3. Çocuk düşünceniz var mı?

Eşim bir kızı olmasını çok isterdi. Küçük oğlum sevgisini çok gösteren, cana yakın bir çocuk, büyük oğlumda öyledir. Biz üç kız kardeşiz. Kardeşlerimin kız çocukları var ben de bu duygularımı onlarla fazlaca tatmin ediyorum.

İki çocuk annesi olmanıza rağmen çok düzgün, kıskanılası bir fiziğiniz var. Hatta bazı kaynaklardan 17 yaşından beri aynı kiloda olduğunuzu okudum. Formunuzu nasıl koruyorsunuz? Yoksa genlerin bir lütfu mu?

17 YAŞIMDAN BERİ AYNI KİLODAYIM

17 yaşımdan beri aynı kilodayım. Genlerimin getirisi olduğunu da düşünüyorum. Pandemi ile birlikte spor faaliyetlerim daha aza indi. Beslenme düzenimiz değişti. 

Bu dönemlerde de kilomda aşağı yukarı hep aynıydı. Genetik olarak şanslı olduğumu düşünüyorum.

Uzun yıllardır İzmir’de yaşıyorsunuz. İzmir’de hayat nasıl bir düzeniniz var? Bir gününüz nasıl geçer?

Ailecek ev hayatını çok seviyoruz. Evde toplanmayı daha çok tercih ediyoruz. Tabii çocuklar büyüyünce nasıl olur bilmiyorum ama genellikle evcimen bir aileyiz.  

2000 yılında Türkiye güzeli ve ardından dünya güzeli oldunuz sonra modellik... Şuan modellik yapmıyorsunuz. Modelliği bırakma kararınızdan hiç pişmanlık duydunuz mu? Nasıl projeler teklif edilirse tekrar podyuma çıkmayı kabul edersiniz?

SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ İÇİN HER ZAMAN DEFİLELERE ÇIKARIM

Modelliği bırakmaktan hiç pişman olmadım. Aşk için bıraktım gibi oldu ama evlendikten sonra 2 sene daha devam ettim. Eşim her zaman kararlarımı destekledi ve bırakmamı istemedi. İzmir’de yaşayıp anne olunca, yavaş yavaş uzaklaştım. Bebeğimi kendim büyütmek istedim. Doğumdan sonra da güzel defilelere katıldım. 

Sosyal sorumluluk projeleri için her zaman defilelere çıkarım. İzmir hakkında görüşlerinizi de merak ediyorum? Yazları neredesiniz mesela? En sevdiğiniz etkinlikler İzmir’de? 

Yazları çeşmedeyiz, en sevdiğim yer büyük plajda vakit geçirmek. Çeşme kumrusu yemeyi çok seviyorum. İzmir’de kordonda yürümeyi, bir yerlerde oturup kahve içmeyi seviyorum. Aslında İzmir’in benim için en iyi yönü kolaylığı diyebilirim. Evden çıkıp yürüyerek her şeyi halledebiliyorsunuz. Yoğunluk ve koşuşturma gerektirmiyor. Minik bir yoğunluğu var. Rahatlığını ve huzurunu seviyorum.

Son zamanlarda bitmek bilmeyen kadın cinayetler ve çocuk istismarları hususunda söylemek istedikleriniz nelerdir?

CEZAİ YAPTIRIMLARIN DAHA AĞIRLAŞMASI GEREKİYOR

Haberleri izleyemiyorum bile, gerçek olduğunu hayal bile etmek istemiyorum. Maalesef günümüzde çok fazla karşılaşıyoruz. Gerekli önlemlerle ve gerekli yaptırımlarla çok daha aza inmesini umuyorum. Cezai yaptırımların daha ağırlaşması gerekiyor.

Samimiyetiniz, güzel enerjiniz daim olsun. Bu keyifli röportaj için Magazin İzmir ailesi olarak çok teşekkür ederiz. Son olarak okurlarımıza buradan söylemek istedikleriniz?

İyi ki İzmir’deyim. Herkese sevgiler. İzmir’in güzellikleriyle kalmalarını diliyorum.

Röportaj Aslı M. Sarı