Haber: Damla Oya Erman

Araştırmacılar, bu düşüşün nedenini anlamak için kirlilik, PFAS ve diğer olası toksinlerin yanı sıra yiyecek ve suyumuzdaki artan kirlilik, obezite ve kronik hastalıklardaki artış gibi bir dizi faktörü incelemeye devam ediyorlar. Ancak, cep telefonları da bu etkenler arasında yer alabilir mi?

Yeni bir araştırma, cep telefonlarının rolünü inceledi ve 18 ile 22 yaşları arasındaki erkekler arasında cep telefonlarını günde 20'den fazla kullananların, toplam sperm sayısının düşük olma riskinin %21 daha yüksek olduğunu tespit etti. Bu grup aynı zamanda sperm konsantrasyonunun düşük olma riskinin %30 daha yüksek olduğu belirlendi. Çalışma, bu erkeklerin cep telefonlarını sadece arama yapmak ya da mesaj göndermek için mi kullandığını belirtmedi.

Araştırmacılar, 13 yıl boyunca yaptıkları çalışmada, cep telefonu teknolojisinin gelişmesiyle sperm sayısı üzerindeki etkinin azalmaya başladığını gözlemledi. Özellikle modern 4G ve 5G telefonlarda bu etkinin daha düşük olduğu saptandı. Bu durum, eski nesil 2G ve 3G telefonların daha fazla etkili olduğu anlamına geliyor. Ancak bu ilginç sonucun nedeni hala açıklanabilmiş değil.

Araştırmada ayrıca sperm şekli ve hareketliliği üzerinde bir etkinin olmadığı bulundu. Bu, spermin hedefine ulaşma şekli ile ilgilidir. Bu sonuçlar, cep telefonlarının sadece sperm sayısı üzerinde değil, aynı zamanda sperm kalitesi üzerinde de etkisi olabileceğini gösteriyor.

Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım Yerli ve milli menenjit aşısı için büyük adım

Ancak uzmanlar, bu çalışmanın sadece cep telefonu kullanımı ile sperm kalitesi arasında bir ilişkiyi gösterdiğini ve panik yaratmaması gerektiğini vurguluyorlar. Sperm sağlığını iyileştirmek isteyen erkeklerin egzersiz yapmaları, sağlıklı bir diyet sürdürmeleri, sigara içmekten kaçınmaları ve alkol alımını sınırlamaları gibi sağlıklı yaşam tarzı önerilerine dikkat etmeleri gerektiği belirtiliyor.

Cep telefonları, günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak bu cihazlar düşük seviyeli radyofrekans elektromanyetik alanlar (RF-EMF) yayar. Çalışmaya göre, bu cihazlar maksimum güçte çalıştığında, çevre dokusu 33 derece Fahrenheit veya 0,5 derece Celsius kadar ısınabilir. Uzmanlar, özellikle modern cep telefonlarının sinyal seviyelerinin konuşma ya da veri göndermeye bağlı olarak değişebildiğini belirtiyorlar.

Radyofrekans elektromanyetik alanlar, metin mesajları yazarken veya büyük dosyaları indirirken düşüş gösterirken, ses veya video yayını yaparken, yalnızca bir veya iki çubuk gösterildiğinde ve hızlı hareket eden bir taşıt içindeyken en yüksek seviyededir. Kaliforniya Halk Sağlığı Departmanı bu nedenle cep telefonlarını vücuda ve başa yaklaştırmamayı önermektedir.

Ancak, radyofrekans elektromanyetik alanların erkek üreme sağlığına zarar verebileceği konusu bilimsel topluluk içinde yıllardır bir tartışma konusu olmuştur. Fareler üzerinde yapılan çalışmalar, hücresel telefonlara benzer RF-EMF alanlarının erkek üreme sağlığını olumsuz etkileyebileceğini göstermiştir. Ancak, farelerle insanlar arasında sperm üretiminin nasıl gerçekleştiği konusunda büyük farklılıklar vardır.

İnsanlarda yapılan gözlem nitelikli çalışmalar, sıkça cep telefonu kullanımının sperm kalitesini olumsuz etkileyebileceğini göstermiştir. Ancak bu çalışmalar küçük ve kısa süreli olmuştur ve sigara içme ve alkol tüketme gibi diğer faktörleri kontrol etmemiştir. Bu nedenle, bu konudaki verilere şüpheyle yaklaşılmalıdır.

Sonuç olarak, bu çalışma, cep telefonu kullanımı ile sperm kalitesi arasında bir ilişkiyi gösteren büyük bir epidemiyolojik çalışmadır. Ancak uzmanlar, bu ilişkinin sadece bir ilişki olduğunu ve neden-sonuç ilişkisinin henüz kanıtlanmadığını vurguluyorlar. Dolayısıyla, cep telefonu kullanıcılarının sağlık alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve bilinçli bir şekilde kullanmaları önemlidir.

Bu araştırma, çocuk sahibi olmaya çalışan çiftler için önemli bir konu olabilir, ancak tıp alanında daha fazla araştırma yapılması ve bu konudaki verilerin derinlemesine incelenmesi gerekmektedir.