Büyük fedakarlıklarla kurup bize emanet ettiğin, Laik, Çağdaş, Türkiye Cumhuriyeti’nin idrak ettiğimiz 100.yılında, bir çok atılımlar, gelişmeler sağlanmakla birlikte, insan hak ve hürriyetleri, fikir ve düşünceleri ifade, yazma özgürlüğü alanında, Türk Milleti’nin tam bir refah toplumu olabilmesi alanında, demokratik sistemin, tüm kuram, kural, kurumları ile denetim, denge esaslarına bağlı olarak işlemesinde, hala büyük eksiklikler mevcuttur. Şurasını açıklıkla tebarüz ettirmek isterim ki, bugün hür, serbest, bağımsız olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nde, senin sayende yaşayanlar, nefes alışlarını size ve Milli Mücadele arkadaşlarınıza borçlu olanlar, nankörlük içinde saygısızlık, hatta hakaret tavır ve tutumlarını sürdürebiliyorlar! Adınızı tesislerden kaldırabiliyorlar! Bunları kabul etmiyoruz. 100. Yılda karşınıza size layık bir tablo ile çıkamadığımız için, sizden özür diliyoruz! Her şeye rağmen, bize emanet ettiğin Laik Türkiye Cumhuriyeti’ni, İlke ve İnkılaplarını, sonsuza kadar, ölümüne koruyup, izinde olmaya and içiyoruz.
Sizi bu yıldönümünde, minnet ve özlemle, saygı ile anıyoruz.
Anı Notu: Büyük Atatürk’le, takdiri ilahe olarak aynı günlerde, 10 Kasım 1972 ve 10 Kasım 2007 tarihlerinde hayata veda eden, Atatürkçüler, annem Neriman Hocanım ve babam Cevat Ziya Maruflu’yu da rahmet ve özlemle anıyorum, hepsinin ruhları şad olsun.