SALABETİ DİNİYYESİ, MİLLΠVE MA’NEVÎ DEĞER’LERE KRARŞI HASSASİYYETİ HERKESCE MA’LÛM VE MÜSELLEM, İSMAİL MÜFTÜOĞLU’NUN ENFES YAZISI:

GEREK YOK MU?!...

Havalar Henüz düzelmedi,terliyoruz. Denize baktığımızda, deniz de kıpır kıpır, biribirine naz eder gibi... Ancak bu arada Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlardan bî’haberiz. Eloğlu topraklarımıza göz dikti, dinikizi de yok etmek için durmadan uğraşıyorlar. Bizler de dünyevîleşme sevdasında her şeyden habersiz, gaflet içinde uyuyup duruyoruz.

Graham Fuller ( CIA eski direktörü) İslâmsız Dünya” başlığı altında, “ABD.’ Nin  dünya  hâkimieyyeti önündeki tek engel  sünnî müslümanlardır. ( daha doğrusu ehl-i sünnet olan müslümanlardır, Şî’î, 

değildir. Ehl-i Sünnet, Şerî’at-i  Garrâ-i Ahmed, Peygamber’in ve Ashabının yoludur, Şî’a ise, yüzlerce Fırak-ı Dâlle’den herhangi bir fırkadır.) Vehhâbî’ lerle ortak çalışıyoruz,şî’î’ leri kullanıyoruz”, demektedir(!) Ma’alesef bizler de buna yardımcı oluyoruz...

Zira bütünlüğümüz kurabilmiş değiliz. Müslüman ülkeler biribirinin hasmı imiş gibi bir davranışiçindedir. Libya vruluyor, Irak parçalanıyor, Afganistan perişan, Suriye can çekişiyor, terör bir türlü bitmiyor, Türkiye’yi sarsıyor. Bütün bunlara Müslüman dünya sessiz...

Alman İstihbarat Başkanı Gerhard Sehindler olaya ayrı bir açıdanbakmaktadır; “ Kürtleri  Hıristiyanlaştırmak, Türklerin Avrupa’yı İslâmlaxtırmak misyonu’nu sonsusa kadar yok etmenin en ideal yoludur”, görüldüğü gibi projeleri birbiri ardı sıra gündeme geliyor. Bunu da etnik çatışmalarla sağlamaya çalışıyorlar. Ülke’mizde Kürt- Türk ayrımını ateşlediler, böylece kardeşinsanlarımızı biribirine düşürmeye çalışmaktadırlar.

Sebatay Sevi de; “ Türk’lere benzeyeceksiniz, Kürkçe konuşacaksınız, Türk ismi alacaksınız, ama asla yahudiliğinizi unutmayacaksınız. Türk’lerin adetlerine, onların göslerini örtmek maksadıyla, şirin görüneceksiniz”, demişti.

Buna benzer çalışmayı yahudilerin Alliance İsraelite Universelle okulunda okuyan Dr. Reşit Galip 18 yıl müddetle ezanı Türkçe’leştirdi, ayrıca, “ Andımız”, saçmalığını Milleti’mize kabul ettirdi. Böylece  ana değerlerimiz hafife alındı. Uzun yıllar Milleti’miz kucaklaşamadı...

H.D.P. Eşgüdüm Başkanı Sezai Temelli’nin ( İsmet İnönü’nün kız kardeşi Semiha Temelli’nin torunu olduğu iddia ediliyor); “ Bunlar va’ad’edilmiş topraklar... Musa bütün ömrünü bu topraklara adayarak geçirdi. Türk’ler geldiler, bu toprakları da kuruttular”, sözlerine denmesi gerekeni, Milleti’mize havale ediyoruz.

Milleti’miz ma’alesef gaflet içindedir. Çünkü AKP.’ li’ler yeniden Osmanlı’yı kuracaklarını zannediyor,  H.D.P.’ li’ler Kürdistan’ın kurulacağını ümid ediyor, M.H.P.’ li’ler de ülke parçalanmaz zannediyor. C.H.P.’ li’ler ise Atatürk silinmez zannediyor. Bunlar biribirini hırpalarken, fark etmiyorlar ki, Büyük İsrail kuruluyor. Nitekim, İsrail generali; “ Türkiye dahil dört ülke’den toprak alacağız”, zırvasında bulundu. Ama ifade edelim ki, gayretleri o yönde...

Alev Alatlı; “ Kemalizm’i proje olarak oluşturan Moiz Kokan yahudî’dir” derken, Prf. Dr. Celal Şengör de; “ Cumhuriyeti sizin Türk diye bildiğiniz ama Türk olmayan bizler ( Sabeteist’ler, dönmeler) kurdu”, demektedir.

Başka söze  gerek var mı? Gafletten uyanmak gerekmiyor mu? Bunlara karşı birlik olmamız, kucaklaşmamız gerekmiyor mu? Bunları önlemek için yeni oluşumlara gerek yok mu?

Rahman ve Rahim,

Kadir ve Muktedir,

Gaffâr ve Settâr olan Allah’a emanet olunuz.

Ya Rabbî  bu hafta’yı bize hayırylı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şer’lere uzak eyle...

“Selâm doğru yola uyanlara olsun,”  ( Tahâ / 47)  - 13.09. 2021

Ne diyelim, Rabbim, cesur, yürekli, izan,insaf sahibi, Murad Bardakcı, İsmail Müftüoğlu gibi, Adil, Cesur, hakk’ı ihkak hususunda gözünü budaktan esirgemeyen, muharrir,müdekkık, hatip’lerin sayılarını artırsın!...

Allah tarafından va’zolunan Melek tarafından vahy’edilen ve Peygamber Hazreti İsa tarafından, İsrailoğullarına tebliğ edilen din, tanrif edilmiş, bizim Coğrafya’mızdan, Antakya’lı bir  yahudî tarafından dizayn edilmiş ( Saint  Pul)   Pavlus, Ben Antakya sokaklarında dolaşırken,birden,İsa Ruhullah bir nur topu gibi gökten indi, bana hulul etti, sonra Rab olarak semayayükseldi, ben İsa Peygamber olarak yeryüzünde kaldım,” diyerek, dini tahrif etti ve yeni bir din dizayn etti. Günümüzde kabul gören, dört İncil, Pavlus’un öğretileriyle  papazlar tarafından yazılan yüz İncil’in İznik Konsiliinde alınan bir kararla dörde düşürülmüş İncillerdir.

Şî’a’yı da  bir  inanç  sistemi  olarak  dizayn  eden  de  yine,  bir  başka  yahudî’dir;  Abdullah İbn-i Sebe’ dir.

1918’ den i’tibaren Devletimiz ve Milleti’miz üzerinde oynanan oyun, hile ve desiselere bakıldığında, Allah’ın Hıfz-u Himayesinde olduğu için hertür tahriften muarrâ, Yüce Dinimizi tahrif edememişler ve fakat ortaya beşerî    bir inanç veya inançsızlık sistemi dizayn etmişlerdir.

Mevzu’un ehemmiyyeti ve hassasiyyeti nisbetinde tetkik ve tetebbu’larımıza devam edeceğiz...