Dünya maddi ve manevi yönden bozulmaya başladı. İnsanları çekilmez duruma geldi fiziki yönden olduğu kadar manevi yönden de insanlar iyice doyumsuzlaşdı. “Dünya malı dünyada kalır” deniliyor ya bu bazıları içi geçerli değil galiba. Gün geçtikçe istekler çoğalıyor. Daha fazla, daha fazla.  İstekleri arttıkça artıyor.  
Doyumsuz insanlar, önce kendine eşya almakla başlıyor işe. Ev araba derken sonra, manevi açlığı ortaya çıkıyor evdeki eş yetmiyor yaş olgunlaştıkça birde cebinde para çoğaldıkça sapıklaşmaya başlıyor. Kendini ruhsal doyma ulaşmak için cinsel yönü ağır basıyor. Beden yaşlanıyor ama ruh gençleşiyor kendi yaşıtlarından zevk alamaz oluyor. Artık meyilli gençlere çocuklara kayıyor. Önce fiziğini değiştiriyor, gençler gibi giyiniyor. Saçını başını onlar gibi Şekle sokuyor hatta konuşmaları kahkahaları bile değişiyor. Onların gittiği mekânlara takılıyor derken iyice sapıklaşıyor. Kız oğlan derken bebeklere varana kadar taciz başlıyor. İnsanlarda sabır kalmadı. Kadınlar öldürülüyor.
Bu yaşananlar gördükten sonra kıyamet aklıma geldi. İlk belirtileri Bina ve zinaymış derler ya. Bina yapmak için her yerde ağaçlar kesildi kesilmeye devam ediliyor. Oysa ağaç yeryüzüne can verir can, gece karbondioksit gündüz oksijen, ağaçlar yeryüzüne bereket verir. Yağmur yüklü bulutları üzerine çeker. Meyvesiyle insanları doyurur. Yazın Gölgesinde insanları soğutur kışın kurumuş dallarıyla yuvaları ısıtır. Dedim ya her yönüyle, yeşeren ağaçlar doğada canlıların yaşaması için candır. Siz gidin bir kaç insanın, cebine para dolsun diye bu güzelim can damarlarımızı kesin yerine beton siteler dikin. Sonrada ceplerinizi doldurun. 
Bakın, Dünyadaki açgözlü insanlar sayesinde Orta doğu kan gölüne döndü. Terör ölümler saçıyor erkekler öldürülüyor kadın ticareti başladı. Bir yer kan ağlarken diğer yer şehvet peşinde gammazlar çoğaldı. Okumadan cahille yazar oldu görevler ehli olmayan kişilere veriliyor.. Milletin gözünü mal hırsı bürümüş. Düşündükçe yolun sonuna gelmesek bile yarıladık gibi.