Bu soru gerek Türkiye’de gerekse ABD’de, Avrupa’da hatta Asya ve Ortadoğ’udaki bilim adamları tarafından ispatlanmışsa da; hala soranlar olduğu için, bu sorunun en güzel cevabını ise son olarak Indiana Üniversitesi araştırması vermiştir. 

Şöyle ki; “Indiana Üniversitesi’nden Amerikalı Profesör Denis Sinor Sibirya Türkleri’nden Tunguz kabileleri ve Yukagir’lerin Tunç çağı evrelerinden beri Kızılderililerle ortak bir kültüre sahip olduklarını tespit etmiştir. Huş ağacından oyulmuş kayıklar, Pirok yani deri, ağaç kabukları örtülerek yapılmış barınaklar ya da Kızılderililerin yarı küresel veya konik(tepec) çadırları tipinde ortak kültürler, önünde yarık bulunan hafif giysi türleri, makosenler, karlı ormanların temel ulaşım aracı kayak gibi donanımlar tespit etmiştir. 

“Sümer Tanrıçası İnanna’yı sembolize eden İnanna’nın “Ay kayığı” simgesi olan hilal şeklindeki, boğaza takılan kolyeye Tork denilmektedir. Anadolu’da Hitit Devleti kurulmadan evvel yaşayan Tork-lar(Torkom) Hitit Devleti sonrası kralları Pamba devrinde Hititlere boyun eğmek zorunda kalmışlardı. “Tork isimli, Tanrıça İnanna timsali kolyeyi tıpkı Torkom’lar gibi Bozok (Etrak) kabileleri olan sarışın Kızılderili kabilelerinden Navajo’lar, Şanı’lar, Ocibya’lar kemikten yapılmış olarak boyunlarına takmaktadırlar. Bu “Tork”ları, Dokta Kızılderilileri hilalin ortasına yıldız koyarak göğsü kaplayan geniş bir Ay yıldız kolye olarak kullanırlar. 

“Sümer alfabesinde “Tork” timsali C hilal “N” harfiyerine geçer. Fin-ogur dilinde de “Tork” kelimesi boğaz, boyun anlamına gelen C hilal ile sembolize edilirdi.” Mayalar kendi dillerine aynı bizim ifademizle “Mayanca” demektedirler. Maya’ların Orta Amerika’daki önemli yerleşim yerlerinden olan “Yuka-tan” isminin Türkistan’ın Yok-Tan bölgesinden gelme olduğu anlaşılmıştır. Bu bölge Sümer Türkleri’ninMezopotamya’ya göçmeden evvelki yerleşim sahası idi. Tahiti adasına ayak basan Captan Cook, Kızılderililer’inbaşlarına taktıkları çiçekten başlığa Türk adı verdiklerini 1769 yılında tespit etmiştir 

“Fiji adalarında Rotuma yerlilerinin dillerinin Altaikdil olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Endonezya adalarının dillerinin de Altay dillerinden olduğu anlaşılmıştır.“Doktor kelimesi yerine “Ah-men”, kırık çıkıkçıya “Kak-bak”, şifacı hekime”Ah-bak”, çocuk doğurtan ebeye “ilk-alan-zah” derlerdi.” Bütün Altaylılar gibi Kızılderililer birbirlerine amca, baba, teyze, hala, ağabey diye hitap ederler. Maya Kızılderililerinde 1878 yılında el öpme adeti tespit edilmiştir. 

“Mohavk Kızılderilileri uzun eşek oyunu da dahil 12 Anadolu oyununun 11 tanesini bilmektedirler. Güreş ise bütün Kızılderili kabilelerinde dua ile başlanılan en önemli ata sporu olarak tatbik edilmektedir.” “Brezilya ormanlarında Zakuma Kızılderililer’inde güreş, rakiplerden birisi can verene kadar devam eder. Bizdeki “Kırkpınar” efsanesinde de pehlivanlar can verene kadar güreşmişlerdir.” “Anadolu Türkleri’nin parmaklar arasına sicim gererek oynadıkları sicim oyunu Atabaşkan ve Keçuva kabilelerinde de oynanmaktadır. Üstelik figürlerve isimler de aynıdır. Eğer Anadolu’da bir figüre yıldız deniliyorsa, Kızılderililerde de yıldız denmektedir.” 

“İnka’lar kök sülalesine “Ay-ullu” yani ulu soy demekle beraber, kendi yöneticilerine Kur-Hakan demekteydiler. İnka’lar çocuklarına bir kahramanlık gösterene kadar ad vermezlerdi. Ad verme işlemi merasimle yapılırdı. Dede Korkut destanlarından Boğaç Han destanı hatırlanırsa, orada da çocuk bir kahramanlık gösterdikten sonra ad almış, ve bu ad alma işlemi de bir törenle gerçekleştirilmiştir. Bir kişi ölene kadar bir düzine ad ve nam sahibi olabilirdi. “ 

“Mayalarda buluğ çağına eren çocuklara ok ve yay verilirdi. Kafkasya Türklerinde hala yaşatıldığı üzere, kadın kocasını adı ile çağırmaz, “Evin büyüğü”, “çocukların babası” gibi sıfatlar kullanırdı. Kına yakma bütün Kızılderili kabilelerinde, Anadolu ve Orta Asyalı Altaylılar gibi uygulanmaktadır. Beşik kertmesi töresi aynı şekilde yaygın bir töredir.” 

Yukarıdaki paragrafta anlatılanların tamamı Anadolu’da yaşanmakta olan Türk kültürünün bire bir aynıdır. Bu kadar yakın ve benzer bir yaşam biçiminin binlerce kilometre uzaktaki bir kıtada aynen yaşanıyor olması tesadüflerle izah edilebilir mi? “İnkalarda aşağı sınıftan yani “Kara Budun’dan olan birisi bir boğayı öldürmeden evlenme hakkı kazanamazdı.

“Mohavk ve Atabaşkan kabilelerinde Kore Türkleri olan İlu’lar gibi, nişanlı kızlar saçlarına nişan tüyü takarlar.” “Loğusa kadın bütün Altaylılar gibi kutsal sayılır. Loğusanın kırkını yaparlar. Ölülerini bütün Altaylılar gibi, silahları ve atı ile birlikte “Kurgan’laragömerler. Kan davası bir töre olarak uygulanır.” “Cenaze merasimlerinde bütün Altaylılar gibi ölü ağlayıcıları tutarlar. Anadolu’da, Ankara yöresinde bu gelenek “YasçıTutmak” olarak yakın zamana kadar uygulanmaktaydı. Son zamanlarda azalmış durumdadır. Aynı gelenek yine Ankara il sınırları içindeki Kürt köylerinde de uygulanmaktaydı ve halen uygulanıyor. 

Mayalar ölüm yıl dönümünde “Yıl aşı” verirler, cenaze törenlerinde erkekler yüzlerine kara boyalar sürerlerdi.” “Toltek Kızılderilileri’nin gebelik ve bereket tanrısı “Tez Katlı Poka” (Tez katlı boğa)dır. Kızılderililer’de cennet ve sırat köprüsü kavramı vardır. Cennete Vakui (Akui- Altından ırmaklar akan yer) derler.” “Siu Kızılderilileri’nin 1870 yılı sonlarında Papıti, Muhave, Kalamat, Şoson, Irok gibi kabilelerinde “Hu” çekerek Bektaşi semahlarına benzeyen ayinler yaptıkları tespit edilmiştir. “İnkalar’da Kopuz benzeri bir saz kullanıldığı tespit edilmiştir. Aztek ve Mayalar “şıra” (şıra) isimli içki içerler. 

İnkalar ise bu içkiye “Şira” derlerdi. “Toplam 600 lehçeden oluşan Kızılderili lehçelerinin ortak büyük kütlesi Atabaşkan Kızılderilileri’nin dilidir. Bu dil Altay dillerindendir. 

Bu dil diğer dillerin ortak buluşma noktası niteliğindedir. Bazı örnekler:

Yatkı: Ev, yatılan yer. Dodohişça: Dudak. Lı-ık: Vatan, ili. Tamazkal: Hamam, temiz kal. T-sün: Uzun. Hogan: Kerpiç ev, Hopan. Missigi: Mısır. Tepek: Tepe. Hu: Selam.

Tete: Dede. Türe: Türe, Töre. Atış-ka: Ateş. Yanunda: Yanında. Aş-köz: Yemek. Tapa: Tuba. Yu : Su, yu-mak, yıkamak. İldiş: Dişleme. gibi…

Kısacası; nereden bakılırsa bakılsın, kim ne derse desin bilimsel araştırmalar en inanılır ve en güvenilir gerçeklerdir. Öyleyse bu araştırmalar sonucunda şu dememiz yanlış olmaz. Evet Kızılderililer Türk asıllıdır. Türk Milleti’nin soyundandır. İnanmayanlar tekrar araştırsın demekten başka da bir önerim yok