Dünya son 1 yıldan beri doğal afetler, ekonomik sorunlar, savaşlar ile çalkalanırken Türkiye' nin de bu durumdan etkilenmemesi söz konusu bile olamazdı.
Gazze' de yaşananlar, binlerce günahsız bebeğin ve sivillerin katledilmesi ile hüküm süren insanlık dışı durumlar, insanoğlunu adeta son derece hazin bir duyarsızlaşma sürecine sürükledi.
Her ne kadar işlenen büyük savaş suçlarına karşı tepkiler ve protestolar tüm dünyada çığ gibi büyüse de, hiç bir güç bu inanılmaz vahşeti durdurmaya muktedir olamadı!
Yüzümüzü Türkiye' ye dönersek özellikle 6 Şubat depreminden beri ard arda süregelen olaylar yakamızı bırakmış degil!
Yakın geçmişte sokak hayvanlarının toplatılması ve ithaf edilmesi ile ilgili tepkiler gündemi uzun süre meşgul ederken , çocuk cinayetleri ve istismarları konuşulup tartışılırken ,
Yeni doğan bebek skandalı gündeme apansızca düştü!
Kasımda hakim karşısına çıkacak olan Yenidoğan Çetesi hakkındaki iddianame kabul edildi ve 589 Yıl hapis isteniyor.
Türk kamuoyu Yeni Doğan Çetesini ve uzantılarının nerelere kadar ulaştığını sorgularken, 25 yıldır Silivri' de tutuklu bulunan terörist başı olarak nitelendirilen 75 yaşındaki Abdullah Öcalan' ın tecritinin kaldırılması ve Türkiye Büyük Millet Meclisi' nde Pkk nın silah bıraktığının ve orgütü lav ettiğini haykırma beklentisini ifade eden söylem ile gündem bir anda yine değişti ve tüm dikkatler bu konuya evrildi.
Hemen ertesi gün Türkiye' nin adeta Nasa' sı olan Tusaş' a olan hain terör saldırısı ve kaybettiğimiz yetişmiş değerlerimiz mühendislerimizin kaybı bizi sarstı.
Bir yandan çoluk, çocuk, bebek, kadın, erkek, ihtiyar demeden 50 bin canın katili gelsin mecliste konuşsun derken, bir yandan ana muhalefet partisinin Esenyurt belediye başkanının teröristlerle görüştügü iddiaları ve Esenyurt belediye başkanının sabaha karşı şafak operasonu ile evinden alınarak göz altına alınması akabinde tutuklanması ile belediyeye kayyum atanması gelişmesinin yarattığı şok.
Muhalefet partilerinin ayağa kalkması ve mitingler. Ancak bazı sebeplerden ve söylemlerden dolayı muhalefet yanlıları tarafından
muhalefete de muhalefet edilmistir. Doğru yapılan her şey taraf gözetmeksizin takdir, yanlış yapılan her şey yine taraf gözetmeksizin tekdir edilir.
Maalesef ülkedeki siyaset kurumu bu karmaşada belirsizlikler ve çelişkiler yumağına dönüşmüştür.
Demokrasimizin mabedi : Türkiye Büyük Millet Meclisi
Sayın Bahceli bir zamanlar Öcalan için idam istemişti Şimdi Öcalan' a bu davet ile ülkenin nasıl bir yarar sağlayacagını umuyor? Diger taraftan evlatlarını asker ocagına gönderen ve şehit veren ailelerin ve yüreği yanan şehit analarının derinden incinen duyguları !
Yeni doğan bebek skandalı, meclisteki açıklamalar, Tusaş saldırısı , kayyum atama gelişmeleri derken ard arda olan bütün bu karmaşa ve kaosun içinde buruk olarak kutladığımız 29 ekim Cumhuriyet bayramımız ve 10 kasım.
Esenyurt belediyesine kayyum atanması konusunda " Suçluluğu ispat edilene kadar herkes masumdur" şeklinde düşünenler de az değildir. Bu karineye aykırı davranıldığından bahisle karara itiraz ve tepkiler oldukça fazla olmuştur.
Yetkili biri görevden almaya sebep olacak bir şey yaparsa öncelikle yargı kararı beklenir ve belediye meclisi yeni başkanı görevlendirilir.
Bu sebeple halk iradesinin sorunlu bir kararla tanınmamasından bahisle mualefetten karşı tepkiler ve itirazlar yükseldi.
Ünlü ceza hukukçusu Prof. Dr. İzzet Özgenç, sosyal medyadan yaptığı paylaşımında "Esenyurt belediye başkanı hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30.10.2024 tarihli tutuklama talep yazısında gündeme getirilen hususlar,
(soruşturma no: 2024/162302), kişinin terör örgütü üyeliğinden dolayı sorumluluğunu gerektirecek mahiyet taşımamaktadır.
Bu açıklamalar, 15 temmuz 2016 tarihli darbe teşebbüsü sonrası çıkarılan khk’ler ile mevzuatımıza ithal edilen “iltisak” ibaresinin nasıl kötüye kullanıldığının bir göstergesidir." ifadesini kullandı.
Belediye başkanının adli sicil kaydı niye temiz? bu sicil kaydını aldıran adalet bakanlığı neredeydi? içişleri bakanlığına bağlı kolluk kuvvetleri neredeydi? neden ve nasıl seçilmesine vesile olundu? Ardı ardına muhalefetten bu sorular geldi
Terörle mücadele ve çözüm sureci ifadeleri.
Aynı anda bu ülkenin can damarlarından olan Tusaş, Roketsan ve Aselsan'ın neden bu kadar savunmasız olduğu soruları tartışıldı.
Kayyum rüzgarı esmeye devam etti. Esenyurt, Batman, Mardin, Halfeti aynı anda gerçekleşince ,
kamuoyunda bu atamaların, İmamoğlu'na olası bir siyasi yasak girişiminin nabız ölçme provası olduğu iddiaları tansiyonu yükseltti.
Türkiye' nin son 1 yıllık gündemi İskandinav ülkelerinde tam 20 yılda yaşanacak gündemdir.
Türkiye' de gündem, tarih boyunca hiç bir zaman boş kalmamış bir yerdir. Devlet adamları değişse de , değişmeyen tek şey Türkiye' nin hiç bir zaman gündemsiz kalmamasıdır. Bazı sorunlar hiç bir zaman çözümlenmemiş çözümsüzlük çözüm olmuştur.
Dış mihrakların etkileri ile ülkemiz çok sorunlar yaşamış ozellikle mülteci problemi ve ekonomik sorunlar maddi manevi olarak Türkiye' yi yıpratmıştır.
Yine de bu zor coğrafyada bir gün daha sakin günlerin geleceği umudunu hiç yitirmiyoruz.
Daha az değişen gündem ve daha huzurlu bir vatan umuduyla...