(Tarihi belgelerin sesiyle…)
“
‘
‘’……………………………
-
Tanrı’nın yardımıyla Nisan’ın yirmi üçüncü günü, Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
-
Yurdun bağımsızlığı, yüce Halifelik ve Padişahlığın kurtarılması gibi önemli ve ölüm kalımla ilgili görevleri yapacak olan bu Büyük Millet Meclisinin açılış gününü Cumaya rastlatmakla o günün kutsallığından yararlanılacak ve bütün sayın milletvekilleriyle birlikte, Kutsal Hacı Bayram Camii’nde Cuma namazı kılınarak, Kur’an’ın ve namazın nurlarından ışık alınacak ve güç kazanılacaktır. Namazdan sonra Peygamberimizin kutsal sakalı ve kutsal sancak alınarak, Meclis’in toplanacağı özel yere gidilecektir. Toplantı yerine girilmeden önce bir dua okunarak, kurbanlar kesilecektir. İş bu törende camiden başlayarak, Meclis’e değin, Kolordu Komutanlığı’nca askeri birliklere özel tören düzeni aldırılacaktır.
-
Açılış gününün kutsallığını belirlemek için il merkezinde, Vali Beyefendi Hazretlerinin düzenlemesi ile ‘’Hatim ve Buhari-yi Şerif okunmasına başlanacak ve Hatim-i Şerif’in son bölümleri; uğur için Cuma günü namazdan sonra Meclis’in toplantı yerinin önünde okunup, bitirilecektir. (Hatim: Kuran-ı Kerimin baştan sona okunması. Buhari:
-
Günümüzün Türkiye’sinde yaşanan ihanetlere odaklı terör olaylarını değerlendirdiğimizde, ülkemizin bulunduğu coğrafyada ‘Arap Baharı’ adıyla başlayan/başlatılan emperyalist senaryoların hüküm sürdüğü bir süreç yaşanırken; özellikle Suriye sınırımızda yaşanan iç savaşın, devletimize yansımalarına baktığımızda..! Tarih sayfalarımızı bir kez daha çevirip, devletimize, milletimize armağan edilen çok önemli değerlere bir kez daha bakmamız, o değerler elde edilinceye kadar, milletçe ödediğimiz bedellerin ne olduğunu bir kez daha hatırlamamız gerekir.
İki bin yıllık tarihimizin son yüzyılı; can ve kan bedeli ödeyerek vatan bellediğimiz vatan topraklarımızda, adeta bir kan çanağında kurulan devletimizi anlatır.
Bu kan çanağında; Türk Milletinin atalarından ona emanet vatanına, bayrağına, dinine, diline, örfüne, geleneğine, tarihine olan sadakati, bağlılığı vardır.
Onun içindir ki, Çanakkale’de başlayıp, Dumlupınar’da, Kocatepe’de, Sakarya’da süregelen bu sadakat, en önemli karşılığını 23 Nisan 1920’de almış; milletin iradesi bu tarihte açılan Büyük Millet Meclisi ile taçlanmıştır.
O nedenle 23 Nisan 1920 tarihi:
Çocukluğumuzun unutulmaz o güzel anılarını taşıdığı gibi; bizleri ümmet olmaktan, millet olabilme vasfına taşıyan Mustafa Kemal ve dava arkadaşlarının, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun ilan edildiği, ‘en üst irade makamı’ olarak T.B.M.M’nin açılışının tarih sayfalarına kazındığı ve milletimizin mührünü taşıyan önemli bir gündür.
Gücünü, milletimizin kayıtsız şartsız egemenliğinden alan T.B.M.M’nin 96’ncı kuruluş yıldönümünde; tüm olumsuzluklara rağmen milletçe coşku içinde kutlayacağımız bu önemli günü bizlere armağan eden devletimizin kurucusu, Büyük Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarını, rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyorum.
Vatan onlara minnettardır.
(Not: Yazımın içeriğinde tırnak içine almış olduğum bölümler; Değerli Bilim insanları ve Atatürkçü düşüncenin önde gelen isimleri Sn. Prof. Dr. Ali Dönmez’in, ‘Dağ Başını Duman Almış’’ isimli kitabı ile Değerli Dostum Dr. Orhan Çekiç’in, T.B.M.M’nin 80’nci yıl dönümü anısına hazırlamış olduğu ‘’İmparatorluk’dan Cumhuriyet’e’’ isimli kitabından alınmıştır. Kendilerini sevgiyle selamlıyorum.)