RÖPORTAJ: Habib BABAR

Çocukluğu zorluk ve yoksullukla geçti Cansever’in… Irgatlık yapan anne ve babanın 7’inci çocuğu olarak 1967 yılında Makedonya’nın Kalugeriza Köyü’nde dünyaya geldi ünlü sanatçı… Gerçek adı Dzansever Dalipova olan Cansever’in hayatı film senaryolarını aratmayacak türden… Maddi durumları iyi olamadığından eğitimini de tamamlayamadı Censever, ailesiyle birlikte o tarla senin,bu tarla benim demeden çalıştı…Çalıştı ve çalıştı… Kalem tutması gereken o minik eller aile bütçesine katkı için çalışmaktan nasır tutmuştu adeta…12 yaşına geldiğinde canından çok sevdiği babasını kaybetti sanatçı… Onun ve kardeşlerini zorlu günler bekliyordu… Anneleriyle omuz omuza vererek baba mesleği ırgatlık yapmaya devam ettiler. Onca zorlu yıllardan sonra çocukluk hayali olan sanatçılıkla şöhreti yakalamaya karar vermişti. O hayalini gerçekleştirmek için de yurdundan uzaklara gitmesi gerekiyordu, öyle de yaptı… Zorlu bir maratonun ardından ünlüler kervanına katılmayı başardı.  Cansever ile dününü, bugününü konuştuk…Haydi buyurun bu keyifli sohbetimize…

BİZE BİRAZ KENDİNİZDEN SÖZ EDER MİSİNİZ?

İçini çekerek sorumuza yanıt veriyor… Yoksulluk içinde geçen bir çocukluğum oldu. Babam tarlalara gider ırgatlık yapardı. Ben annem ve kardeşlerim de ona yardımcı olurduk.Tarladan,tarlaya,köyden köye çalışmaya gittiğimiz için ilkokul 4’üncü sınıfa kadar okuyabildim.12 yaşına geldiğimde evimizin direği canım babamı kaybettim(Gözleri doluyor…) Benim hayatımda hiç hatırlamak istemediğim yıllar…Baba acısı gerçekten çok zor,hele hele 12 yaşındaki bir kız çocuğu için… Çocuk yaşta baba acısı of…offf

16 YAŞINDA YUNANİSTAN’DA SAHNE ALMAYA BAŞLADIM

SANAT HAYATINIZ NASIL BAŞLADI, NE ZAMAN KEŞFEDİLDİNİZ?

Çocukken bile çok güzel sesim vardı. Çalışmaya gittiğimiz tarlada hem çalışıyor, hem de şarkı okuyordum.16 yaşındayken arkadaşlarımın ısrarı üzerine Makedonya’da düğünler de şarkı okumaya başladım. Daha sonra Yunanistan’a gittim. Burada Türkçe ve Yunanca şarkılar okuyordum. Yunanistan’da İbrahim abinin (İbrahim Tatlıses)’in şarkıları çok seviliyordu. Türkçe şarkılar okuyordum. Kısa sürede geniş bir kitle yakaladım. Çıktığım mekanlar dolup taşmaya başlamıştı. Avrupa ülkelerine gitmeye karar verdim ve Almanya, Hollanda, Avusturya, Belçika başta olmak üzere birçok ülkede sahne almaya başlamıştım. Çıktığım mekanlar hınca hınç doluyordu. Kısa sürede büyük çıkış yakalamıştım. Öyle ki Alman televizyonuna bile çıkmıştım. Yani patronlar sırtımdan inanılmaz paralar kazanmaya başlamıştı. Ben ise ne verirlerse alıyordum…Çünkü bakmakla yükümlü olduğum bir ailem vardı…

PEKİ, SESİNİZİN GÜZELLİĞİ GENETİK Mİ?

Babamın sesi çok güzeldi, ses tonu Hintliler gibiydi.

BALKAN ÜLKELERİNDE ŞÖHRETİ YAKALAMIŞTIM

SONRA NELER OLDU?

1990 yılında Makedonya’ya döndüm ve küçük bir yerde sahne almaya başladım. Bir gece  Romanın yeni kurduğu partinin milletvekili sahne aldığım mekanın önüne aracını park etmiş. Aracını almaya gelince dışarıdan sesimi duyuyor ve eğlence yerlerine gitmeyen o vekil sırf sesin kime ait olduğunu öğrenmek için mekana giriyor. O içeri girdiğinde ben sahnede şarkı okuyordum. Mekan sahiplerine beni sormuş daha sonra beni çağırdı ‘Sana bir teklifte bulunacağım. Biz yeni bir parti kurduk, partimi için de bir şarkı yaptık.Bu şarkıyı okur musun’dedi. Bu teklife ‘Hayır’demek mümkün mü? ‘Tabii Okurum’dedim. Şarkıyı getirdiler, çok beğendim ve ‘Kemano Başal E Romenge’isimli şarkıyı okumaya başladım. Şarkı benim yorumumla Makedonya Devlet Televizyonu’nda yayınlamaya başladı. O yıl yeni yıla benim okuduğum bu şarkı ile girildi. Şarkı Romanların marşı oldu. 1992 yılında Balkan ülkelerinde şöhreti yakaladım. Yani artık ünlü bir sanatçı olmuştum. Büyük konserlere gidiyor ve ciddi paralar kazanıyordum. Tabii Avrupa konserlerine de sıkça gitmeye başlamıştım.

İBO SHOW İLE ŞÖHRETİ YAKALADIM

TÜRKİYE SERÜVENİNİZ NASIL BAŞLADI?

Gökhan Güney’in Almanya’da konseri vardı. Bende alt kadro olarak sahneye çıkıyordum. Gökhan Güney’in menejeri Kenan Baalsu beni keşfetti. Sesime hayran kaldı.Ve o günden sonra Kenan Bey ile Avrupa konserlerine devam ettim. Bir gün bana’Seni Türkiye’te götürüp albüm yapacağım’dedi. Konserlerde kaydettiği sesimi Ferdi Tayfur’a dinletmiş. Ferdi abi sesimi çok beğenmiş. Neyse bu sohbetten sonra ben tekrar Makedonya’ya döndüm. Bir gün Türkiye’den bir telefon gedli, Ferdi Tayfur’un firmasından arıyorlardı. Beni Türkiye’ye davet ettiler. Heyecandan ne yapacağımı bilemiyordum. Çok sevinmiştim. Türkiye’ye geldim ve Ferdi Tayfur’un firmasına gittik. Ferdi abi,’Sana albüm yapacağım. Şuan elimde bir albüm var bitirmem gerekiyor. Az beklemen lazım’dedi.Durum böyle olunca da Celal Bağlan,’Beklemaya gerek yok bu albümü ben yapacağım’dedi.Beni Klip Müzik’e götürdü burada beni dinlediler ve albüm için start verdiler.1997 yılında ‘Meçhul’isimli ilk albümümü piyasaya çıkardım.

TÜRKİYE’DE DE ŞÖHRETİ YAKALADINIZ YANİ?

Bir dönemin müzik kanalı Kral Tv’de albümün reklamı dönüyordu albümümde okuduğum ‘Karacadır’şarkısı dda vardı. Derya Tuna Kral Tv’de beni görüyor ve hemen İbrahim abiyi arıyor. ‘Bir  kadın sanatçı senin okuduğun Karaçadır’ı muhteşem yorumlamış izlesene’demiş. İbrahim abide beni izliyor ve İbo Showa çıkarmaya karar veriyor. Birgün firmadan çağırdılar ve bana ‘İbrahim Tatlıses seni programa çağırıyor hazırlan’dediler. Sevincimden ağlamaya başladım. İbrahim Tatlıses çocukluğumun hayaliydi. Örnek aldığım bir sanatçıydı. Onunla bir araya gelmek en büyük hayalimdi… Programa çıktım ve büyük bir beğeni aldım. Türkiye’de programdan sonra da şöherti yakaladım. İbrahim abinin bu iyiliğini asla unutmam.

BUGÜNE KADAR KAÇ ALBÜM YAPTINIZ?

Tam olarak 10 albüm yaptım.

SAHNELERDE DON MODASI BAŞLADI

NEDEN ÜNLÜ MEKANLARDA SAHNE ALMIYOR SUNUZ?

Ben takım elbise giydiğim için ünlü mekanlar sahne vermiyor. Yani sahneler artık donlu sanatçıların yeri oldu. Örf adetlerimiz var, sanatçı örnek insandır. Sahneye donla çıkanlar daha çok rağbet görüyor. Bu durum genç kızlarımıza kötü örnektir. Demek ki insanlar da bu tür şarkıcıları seviyorlar ki prim veriyorlar. Ben sanatımla varım. Bunun karşılığını da her zaman alıyorum. Ben kıyafetlerim ve yorumumla örnek olmayı seviyorum. Öyle de devam edecek.

YENİ ÇALIŞMANIZ VAR MI?

Tabii.. Geçtiğimiz günlerde söz ve müziği bana ve Fatih Albayrak’a ait olan ‘Çukur’isimli şarkımı piyasaya çıkardım.Vovo Medya etiketiyle tüm dijital platformlardaki yerini alan şarkımın klibini ise Erkan Nas yaptı. Şarkı kısa süre içinde 100 bini aşkın insan tarafından dinlendi. Bu şarkım 2022’ye damga vuracak.14 Ocak’ta çıkan şarkım genç nesil tarafından büyük ilgi gördü.

3 GÜN METRO İSTASYONUNDA AÇ YATTIK

HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI BİZİMLE PAYLAŞMAK İSTER MİSİNİZ?

O kadar çok anım var ki… Size Almanya’da ki bir anımı anlatayım. Daha amatör olduğum yıllardı. Dört arkadaş ile Almanya’ya program yapmaya gitmiştik. Bizi orada bir arkadaşımız karşılayacaktı. Saatlerce bekledik gelen giden olmadı. Cebimizde kuruş para kalmamıştı. Hava buz gibi soğuktu. Ne yapacağımızı şaşırmıştık. Aç ve sussuzduk… Neyse metro istasyonuna gitmeye karar verdik. Biz dört arkadaş aç ve sussuz 3 gün boyunca metro’da yatıp kalkmaya başladık. En son metro’nun karşısında bulunan bir Türk lokantası izi çağırdı. Meyve verdi,yemek yedirdi. Allah ondan razı olsun. Türkler’in merhameti her yerde var. Sonunda bizi karşılayan arkadaşımız da gelmişti.