Yeşilay, Birinci Dünya Savaşı sırası ve sonrasında işgal güçlerinin toplumumuzda alkol ve uyuşturucu maddeleri yaygınlaştırmasını ve işgale karşı mücadele ruhunun yıkılmasını önlemek amacıyla dönemin Şeyhülislam'ı İbrahim Haydarizade'nin himayesinde, Dr. Mazhar Osman Uzman ve arkadaşları tarafından Sultan Vahdeddin'in izniyle 5 Mart 1920'de İstanbul'da "Hilal-i Ahdar" adıyla kurulmuştur. Yeşilay'ın kurulduğu 1 - 7 Mart tarihleri ülkemizde Yeşilay haftası olarak kutlanmaktadır.

Dr. Mazhar Osman UÇMAN 

"Hilal-i Ahdar" ismi daha sonra "Yeşil Hilal" ve "Yeşilay" olarak değiştirilmiş, 1934 yılındaUlu önder  Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı, İsmet İnönü'nün Başbakanlığında, Bakanlar Kurulu kararıyla Yeşilay'a "kamuya yararlı dernek statüsü" verilmiştir.

Yeşilay'ın 1920'de İstanbul işgal altındayken, dönemin aydınları tarafından kuruldu Yeşilay ilk olarak alkol bağımlılığıyla mücadele amacıyla kuruldu  sonraki süreçte ise Dünya Sağlık Örgütünün "bağımlılık" olarak tanımladığı bütün alanlarda komple çalışan bir Sivil Toplum Kurumu  haline geldi.

Yaklaşık bir asırlık bir sivil toplum örgütüolan YEŞİLAY çok önemli bir halk sağlık kuruluşudur. İstanbul işgalinin hemen sonrasında  kurulduğu bu yıllarda savaşa karşı Anadolu'da milli mücadele bilinciyle büyük bir direnişin alt yapısı ortaya çıkmaktaydı. Başta İngilizler olmak üzere düşmanlar bu milli direnişi kırmak, Türk gençliğini bağımlılıklara kazandırarak gençlerin işgale karşı direnişini zayıflatmak,kırmak için kendi ülkelerinden  getirdikleri muhtelif içkileri, bazen de uyuşturucuları İstanbul'da ve Anadolu'da dağıtıyorlar ve böylece gençlerimizi bağımlı hale getiriyorlardı. 

Direnişin altının oyulduğunu fark eden değişik kesimlerden bir grup yurtsever aydın , İstanbul'da bir araya geliyor ve 5 Mart 1920'de o günkü adıyla Hilal-i Ahdar'ı, bu günkü adıyla Yeşilay'ı kuruyorlar.  

Sepetçi kasrı YEŞİLAY genel merkezi

Cumhuriyet dönemi ilk yıllarında askeri ecza deposu olarak kullanılan Sepetçiler Kasrı, restorasyondan önce tümüyle kendi haline terk edilmiş, güvensiz bir alan haline gelmiştir. 1955 yılında sahil yolunun açılışı sırasında istimlâk edilme konumuna gelmişse de tarihi özelliğinden ötürü bundan vazgeçilmiştir. Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 1980 yılında yapılan restorasyonlardan sonra Basın Yayın Genel Müdürlüğü'nün Uluslararası Basın Merkezi olarak kullanılmıştır. Eminönü Hizmet Vakfı 1998 yılında kasrı restore etmiştir. Basın Merkezi kullanımının ardından restoran gibi farklı alanlarda hizmet veren Sepetçiler Kasrı, 2011 yılı Haziran ayına kadar Avrupa Kültür Başkenti Proje Ofisi olarak kullanılmıştır. Bu tarihten itibaren Yeşilay'a tahsis edilen Sepetçiler Kasrı, Yeşilay Genel Merkezi olarak kullanılmaktadır.

"Yeşilay'ın amacı, insanlarımızı, gençlerimizi, çocuklarımızı zararlı maddelere bağımlı olmadan önce kurtarmak. Yeşilay olarak bağımlılıktan uzak tutma yönünde çalışmalar yaparak halkımızı gençlerimizi çocuklarımızı eğitmek aydınlatmak… 

Bağımlılık, bir maddenin ya da bir etkinliğin ruh ve-veya fiziksel sağlığı kötü yönde etkilemesine karşın kullanımının devam edilmesidir. İrade, bir şey yapıp yapmamaya karar verme gücüdür. ... Yani bağımlı olan kişi bir şeyi yapıp yapmayacağına sağlıklı karar veremez.hale gelir ve bu hal belli bir süre etkisini gösterir.

"Bugünkü süreçte sigara bağımlılığı, alkol bağımlılığı ve uyuşturucu madde bağımlılığı had safhada yükselmiştir. Bağımlılık açısından hepimiz, ülkemiz insanları  maalesef çok büyük risk altındayız"

"Yeşilay Derneği ilk olarak alkol bağımlılığına karşı mücadele maksatlı kurulmuştur. Günümüze baktığımızda ise alkol dışında toplumda çok daha yaygın kullanılan çok daha tesirli, insanları daha çok bağımlı kılan farklı alışkanlıklar ya da bağımlılıklar ortaya çıkmıştır. Tabii ki alkol bağımlılığı hem sağlık açısından hem ruh açısından hem de sosyal hayatımız açısından önemli olmaktadır"

Kuruluşundan günümüze bağımlılık türleri arttıkça Yeşilay'ın da tüzüğünde çalışma alanları çeşitlenmiş, alkolden sonra sigara, uyuşturucu madde, kumar ve yakın tarihte teknoloji bağımlılığı Yeşilay'ın mücadele alanına dahil olmuştur.

Bayram YELEN tarafından yazılan bu şiir ise son derece manidardır.

”İçki öldürür,
Kumar Söndürür,
”Cennet gibi evini Viraneye döndürür.
Ya sigara nasıldır?”Parasını el alır,
Dumanını yel alır,”Hem çevreyi kirletir
Zehiri içene kalır.
Bunlara yaklaşmayalım.
Uzak yerde duralım.
Para, zaman, gücümüzü
İyi şeylere harcayalım.

1960’lı yılların başında Konya’nın tanınmış eğitimcilerinden Ahmet Hamdi Gürağaç (1908-1963) tarafından önce temsilcilik olarak açılan Yeşilay Konya Şubesi, birkaç yıl sonra da Gürağaç’ın vefat etmesiyle, kurucu üyeler Yüksel Ulupınar, Mustafa Koşan, Hanefi Aytekin, Şakir Arıtan, Uğur Gürağaç, Bekir Sami Kaya, Hasan Hüseyin Alp, Osman Nuri Atçeken ve Mehmet Ali Uz tarafından yeniden kuruldu. Dernek, sırasıyla Şakir Arıtan, Yüksel Ulupınar, Hanefi Aytekin, Av. Mehmet Ali Uz, Sabri Pişkin ve Doç. Dr. Hakan Hakkı Taşkapu’olarak hizmetlere devam etmektedir.

Hayırsever Hanefi AYTEKİN (KONYA YEŞİLAY CEMİYETİ kurucusu )

Türkiye genelinde 100 ün üzerinde şube sayısı ile teşkilatlanmasını sağlamış olan YEŞİLAY cemiyeti2. Şubesini Konya ilinde açmıştır.Kurucuları arasında yer alan babam Rahmetli Hanefi AYTEKİNİN başkanlık yaptığı dönemde ise Yeşilay cemiyeti Konya şubesi kendisine ait Mülk lere sahip olma özelliğine haiz İstanbul genel merkezden sonraki ilk şube olma başarısını göstermiştir.