2023’den artık gün alıyoruz… Yeni yılda neler yaşayacağımızı, hangi sürprizlerle karşılabacağımızı bilemiyoruz.

Cumhuriyet Tarihimizin en önemli yılını yaşayacağımıza toplum ne kadar bilinçli… Yeni yılda değişim rüzgârlarının esip esmeyeceğine toplum ne kadar duyarlı?

Bazılarına göre kader yılı olacak 2023’de seçim ne zaman yapılacak?

Ak mı kara mı ortaya çıkacak; onu da kestirebilmek çok güç…

Yeni yılın ilk günlerinde konuşulan konuların başında; emeklilikte yaşa takılanlar, memurlara ve emeklilere yapılacak zamlar, altılı masa, E. İmamoğlu’nun yargısı, Suriye hükümeti ile yakınlaşmanın olup olmayacağı, mülteci sorunları, Türkiye’ye yerleşen yabancıların kiraları arttığı ve altı yaşında evlendirilen çocuk en çok konuşulanların başında geliyordu. Hepsinden öte yeni zamların gelip gelmeyeceği, gelirse insanlar ne yapacaklarını tartışıyorlardı.

Sorunlar yumağı içerisindeki ülkemiz insanları birbirlerine telefonla veya mail yoluyla yeni yılı kutlama mesajları gönderdiler. Yazılanlara, konuşulanlara baktığımızda her şeyin gülük gülistanlık (!) olduğunu görüp sevindik…

İnsanlar sıkıntılardan uzak, barış içerisinde, kavgasız gürültüsüz bir ortamda huzurla yaşamak istiyorlar.

Dilerim dilekleri yerine gelir; tüm güzellikler onların olur.

Bütün bu çelişkiler içerisinde bazıları yeni yıla umutlu, bazıları da umutsuz girdi…

Dünyanın pek çok ülkesinde insanlar yeni yılı coşkuyla kutlarken; Türkiye’de mutlu azınlık onlara katıldı. Geçim sıkıntısı yaşamayanlar, pahalılıktan etkilenmeyenler, bir eli yağda bir eli balda olanlar tatil yörelerine akın ettiler. Uludağ’a gidenlerin ise en büyük sıkıntısı karın yağmayışıydı (!).

Yeni yıla saatler kala Bodrum girişinde araçlar uzun kuyruklar oluştururken Ankara, Edirne, Antalya, Muğla, Adana, Eskişehir başta olmak üzere bazı şehirlerimizin belediyeleri çeşitli etkinlik ve konserler düzenleyerek dar gelirlilere yardımcı olmaya çalıştılar. Özellikle İstanbul’da Şişli, Beyoğlu. Kadıköy ve Beşiktaş meydanlarında kutlamalar düzenlendi. Saat 24’ü gösterdiğinde alkışlar eşliğinde yeni yıl karşılandı. Geçmiş yılbaşlarında karın yağdığını hep biliriz. Ne garip bu yılbaşı kar bile bizi terk etti. Çareler tükenmez; yılbaşı karsız olmaz diyenler için yapay kar yağdırırdı. En azından bu önemli sorun böylece çözümlenmiş oldu.

Çeşitli şehirlerimizde halkın yeni yıl coşkusuna karşılık bir cemaat gurubu sesiz yürüyüş yaparak yeni yılı akıllarınca protesto etti…

Ne kadar yazarsanız, ne kadar anlatmaya çalışsanız da bu kafalara yılbaşının ne olduğunu anlatamazsınız.

Dünyanın çoğu ülkesinde yeni yıl meydanlarda havai fişek gösterileri ve ışıklarla görkemli biçimde karşılandı. New York’da soğuk havaya rağmen insanlar Times Meydanını doldururken New Editon, Jax ve J.Hope gurupları halkı coşturdu. Paris Şanzelize Meydanın dolduran beş yüz bine yakın Fransız on dakikalık havai fişek gösterisini izledi. Yeni yıl ı coşkulu kutlayan renk cümbüşü içerisindeki Dubai ise Ortadoğu’nun en coşkulu şehriydi. Her zamanki gibi Avustralya gösteri de yine başı çekiyordu. Ukrayna savaşı nedeniyle Moskova’da eski günlerin coşkusu yoktu. Yalnızca Kızıl Meydanındaki buz pistine sınırlı sayıda insan alınmıştı.

Yeni yılı pek çok dostlarım gibi evimizde geçirmeye eşimle birlikte karar vermiştik. Covid 19 nedeniyle evde kapalı kaldığımız 2022 öncesinde yeni yılı Antalya ve Adana’da dostlarla birlikte geçirmiştik. Bu yılı eşimle birlikte evimizde yalnız karşılamak istedik; yemeğimizi yer, televizyon izleriz diye düşünmüştük.

Yanılmışız…

Bir zamanların tek kanallı televizyon bile bugünkülerden çok daha iyi olduğunu o gece bir kez daha anladım. Neydi o geçmişin yılbaşılar; herkes piyango biletini alır ve heyecanla, umutlu kazanan numaraları beklerlerdi. Ayrıca gece saat 12 olduğunda uzun tartışmalardan sonra ekrana dansöz çıkardı…

Günümüz kanallarına bakıyorum; biri en iyi program bizde derken bağlamaların eşliğinde, türkülerle yılbaşını kutladı.. Bir başkasında eski bir şarkıcıyı bir koltuğa oturtmuşlar, karşısına peş peşe sanatçı geçinenler çıkarılmış, yalakalık diz boyu… Bir başka kanalda döner koltuklarda oturan beş şarkıcı podyuma çıkardıkları dizi oyuncularına şarkı söyletip kahkahalar atıp vıcık vıcık konuşuyorlar... Kanalları değiştirdim çoğunda diziler birbirini izliyor. Saat 12’ye doğru Tele I’e baktım ve yılbaşı programı böyle olur dedim. Rielli Andre’nin’nin gösteri ve müzik ağırlıklı nefis bir konseri vardı. Ne yazık ki, saat 12’den sonra yayına girilmişti. Ertesi gün TRT 2’de Viyana Filarmoni Orkestrasının ve kuruluşunun 500 yılını kutlayan çocuk korosu vardı. Sözcüğün tam anlamıyla müzik ziyafetiydi.

Notre Dame Üniversitesi profesörü Frank O.Malley Bakın ne kadar güzel söylemiş: “İnsan isterse yaptıklarını olduğundan daha iyi, daha güzel ve düşüncesini de daha hoş kılabilir”