Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya Etkisi 

Medya Dünyası 

Yeni Medya’nın Geleneksel Medyaya Etkisi Söyleşisi Gazi Üniversitesi’nde! 

KırmızıTürk Medya ile Medya Sesi , Gazi Üniversitesi Türk İletişim Topluluğu ile birlikte  “Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya Etkisi” başlıklı söyleşi düzenledi.

Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Konferans salonunda düzenlenen “Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya Etkisi” başlıklı söyleşide medya sektöründen birçok isim öğrencilerle bir araya geldi.

Medya Sesi Ajansı kurucusu Rabia Coşgun moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşiye, TRT Haber Spikeri Selcan Doğruöz, Radyo Vizyon Yayın ve Müzik koordinatörü Serkan Kızılbayır, Beyaz TV Haber Spikeri Tahir Sarıkaya, Medya Danışmanı Konca Kumkum, Kırmızı Türk Medya Kurucusu – Gazeteci Cengizhan Kaya, Ankara Life ve Ekonometri Dergisi İmtiyaz sahibi Sertaç Kantarcı ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bilge Narin katıldı.

Yeni Medyadaki değişikler konusunda Robot Gazeteciliğe dikkat çekmek isteyen Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Bilge Narin, Gazetecilik gibi sofistike işlerin bir gün yapay zeka tarafından yapılacağına dair önceden hiçbir düşüncesi olmadığını belirtti. Robot gazeteciliğin temel olarak nasıl başladığını ve sistemin nasıl işlediğinden bahseden Bilge, “Yapay zeka gazetecilik alanında yaygınlaştı. Şu an özellikle Türkiye’de büyük medya kuruluşları artık nicel veri üreten robotlardan yararlanmaya başlamış durumda. Biz Gazi Üniversitesi olarak da bu alandaki çalışmalarımızdan birisi ‘Gazeteciler için programlama dili’ diye bir dersi müfredatımıza ekledik. Çünkü Gazetecilik sektörünün de artık kendini kod dünyasına ve yapay zekaya adapte etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

2010 yılından bu yana Beyaz TV’de sabah haberleri sunduğunu ve Gazeteciliğe bu işin mutfağında başladığını belirterek öğrencilere deneyimlerini aktaran Tahir Sarıkaya, televizyonculuğun iyi yönleri olduğunu fakat emeğin bu sektörde çok önemli olduğunu belirtti. Gazetecilikte diğer mesleklere göre emeğin daha önemli diyen Sarıkaya, “Gazetecilik diğer meslekler gibi belirli bir maaş ile başlarım, çalışırım demekle olmuyor. Staj zamanlarımda çay servisinden tripod taşımaya kadar birçok şey yaptım. Maalesef çok acı bir şey ama bir yerlere gelmek için özellikle bizim mesleğimizde çaba şart” dedi. 

Bu sektörde emeğin ve özenin önemini vurgulayarak sözlerine başlayan TRT Haber Spikeri Selcan Doğruöz, İletişim Fakültesinde sahip oldukları ekipmanların kablolarını toplarken bile ne kadar itinalı davranılması gerektiğinde dair a’dan z’ye eğitim gördüklerini ve hala çalıştığı kurumda ekipmanlarına çok dikkatli davrandığını ve özellikle bu alanda tekniğin çok önemli olduğunun altını çizdi. Doğruöz, meslek hayatında yaşadığı anıdan bahsederek televizyon kanallarının reyting mücadelesi hakkında şunları belirtti:

“TRT’de de özel televizyonlarda da reyting mücadelesi var ve zaman zaman ne kadar acımasız boyutlara geldiğini biliyoruz. TRT biraz daha son dönem yayıncılıkta ve en son değişen yönetim ile birlikte daha fazla reyting oranlarına dikkat etmeye ve bu alanda televizyonculuk adına da kamu yayıncılığının yanında çok özenli davranmaya başladı.”

Bir Yeni Medya Hikayesi : KIRMIZITÜRK 

Böyle bir etkinlikte yeni medya sayesinde olduğunu dile getiren Kırmızı Türk Medya Kurucusu Cengizhan Kaya, Yeni Medya hikayesi olarak Kırmızı Medya Hikayesini katılımcılarla paylaştı. Yeni Medya’nın özellikle farklı yönleri olduğunu fakat saygınlık ve prestij anlamında Geleneksel Medya’ya ihtiyaç duyduğunu söyleyen Kaya, “Yeni Medya’nın en önemli sermayesinin fikir olduğunu düşünüyorum. Çünkü Yeni Medya aslında sınırları kaldıran bir nitelikte, çok hızlı bir özelliğe sahip. Bazen çok az bir yatırımla çok daha büyük bir etki bırakabiliyor. Bu anlamda Yeni Medya’nın Geleneksel Medya’ya etkisi üzerinde de bunun olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Devlet konservatuarı Tiyatro bölümünden mezunu olduktan sonra abisinin teşviki ile radyo programları yapmaya başlayarak bu sektöre adım atan ve 20 yıldır bu sektörün içinde olan Medya Danışmanı Konca Kumkum, deneyimleri ile kendisini geliştirerek kendi şirketini kurduğunu belirterek, “Geleneksel Medya’dan aldığım eğitim ve birikimlerle birlikte şimdi Yeni Medya’yı da içinde katarak çok aktif bir şekilde sektörün içinde var olan yayınlar yapıyorum. Benim için tecrübe çok önemli. Eğitim alıyoruz ama hayatın içinde bunu ne kadar değerlendiriyoruz diye sormak lazım. Hayatın içinde öğrenme çabası aktif hale getirmenin doğru olduğunu düşünüyorum” dedi. Kumkum, Moderatör Rabia Çoşgun’un ‘Yeni Medya Geleneksel Medya’yı tamamen yok eder mi?’ sorusuna ise, “Hayır, bizim dönemimizde sosyal medya yoktu. Olsaydı olağanüstü şeyler yapılabilirdi. Televizyonun medyanın da kendi içinde bir sürü değişimi var. Önemli olan doğru ve amacına uygun kullanmak. Amaca uygun kullanabiliyorsak, birbirini pekiştiren şeyler olduğunu düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Sosyal Medya ve ilişkiler konusunda konuşan Ankara Life ve Ekonometri Dergisi İmtiyaz sahibi Sertaç Kantarcı, “Sosyal medya öyle bir hale geldi ki insanlar ilişkilerini hep sosyal medya üzerinden yaşamaya başladılar. İnsanlar artık gerçek hayatta sosyalleşemediği için, gerçek hayatta vermeleri gereken tepkileri veremedikleri için olan sosyal medya üzerindeki o klavye canavarlarına oluyor ve insanlar birbirlerini öldürüyor. Sosyal medya ve gerçeklik ile alakalı söylemek istediğim en önemli şey, gerçeklik ona inanmayı bıraktığınız zaman yok olup gitmeyen ve elinizde kalan şeydir” diye konuştu.

Öncelikle hayallerinizin peşinden mutlaka koşun diyen Radyo Vizyonda Yayın ve Müzik Koordinatörü Serkan Kızılbayır, hayalinin her zaman radyocu olmak olduğunu ve bu mesleğe başlamasındaki süreçten bahsederek şunları dile getirdi:

“Hayatta bazen hayallerinizin peşinden koştuğunuza, pes etmediğinizde bir yerlere gelebiliyorsunuz. Öyle bir an oluyor ki, o an sizde şaşırıyorsunuz. Şu an aklınızda geleceğe dair olan şüphelerinizin sonuna kadar ilerleyin. Eğer azimli bir şekilde inanırsanız sonucuna ulaşıyorsunuz. O yüzden içinizden ne geliyorsa o mesleği yapın çünkü hayat maalesef bir tane oluyor. Onda da ne olursa olsun sevdiğiniz işi yapın.”

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan katılımcılara, söyleşi sonunda Türk İletişim Topluluğu tarafından plaket taktim edildi.Haberi Gazi Üniversitesi ajansından Almina Karacan Hazırladı. 

Basın ve Spor Ödüllerinden Selen Gül Dayıoğlu’na Ödül! 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Spor İstanbul tarafından organize edilen ve her yıl spor ve basın camiasını buluşturan “Basın ve Spor Ödülleri 2018”, Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Gecede Fenerbahçe Tv’nin başarılı spikeri Selen Gül Dayıoğlu ödüle layık görüldü.  Spor ve basın camiasından çok sayıda davetlinin yer aldığı gecede, başta İstanbul Maratonu ve Yarı Maratonu olmak üzere yıl boyunca gerçekleştirilen organizasyonlara destek veren kulüpler, yöneticiler ve basın mensuplarına ödüller verildi. Toplamda 16 kategoride ödülün dağıtıldığı gecede Selen Gül Dayıoğlu da Görüntülü Basın Röportaj kategorisinde ödül aldı. Geceye şıklığı ve güzelliğiyle de damgasını vuran Selen Gül Dayıoğlu KırmızıTürk medya ödüllerindeki Yılın en iyi spor spikeri ödülüyle beraber bu yıl ikinci ödülünü kazanmış oldu. 

Kitap Dünyası 

24 SORUDA DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Araştırmacı yazar ve Bilge Adam Bilişim Grubu Yöneticisi Mustafa Acungil’ in yeni kitabı “24 Soruda Dijital Dönüşüm” Tuti kitap’ tan çıktı.

Hızı giderek artarak hayatımızı ve genel olarak insanın yaşam biçimini yeniden tanımlayacak olan dijital dönüşüme hazır olmak. Bir insan olarak yeni dünyada değerlerimizle var olabilmenin yollarını bulmak…

Mustafa Acungil, 24 Soruda Dijital Dönüşüm kitabında, uzun yıllardır sürdürdüğü bilgi teknolojileri çalışmalarının kendisine kazandırdıklarını, konunun uzmanlarının dışında da herkesin anlayabileceği ortak kavramları kullanarak büyük bir pencereden sunuyor. Dijital dönüşümü sadece teknik bir konu olarak değil, yaşlısı ve genciyle hepimizin işini, hayat tarzını, düşünce biçimini bir anda değiştirebilecek bir olgu olarak önümüze koyuyor.

İçinde olduğumuz fırtınalı zamanlarda, büyüklüğü ve sürekliliği yüzünden göremez olduğumuz bu depremin hayatlarımızı nasıl etkilediğini anlamak ve geleceğe doğru daha nelerin olacağına ilişkin bir öngörü edinmek yaşamsal derecede önemli olabilir. Yazar elinizdeki kitapla, kendi hayatınız için bu öngörüyü edinmenize biraz yardımcı olabilmeyi amaçlıyor. İyimser bir geleceğe gidiyoruz ama insanlık için iyimser olan bir gelecek bireylerin pek çoğu, hatta çoğunluğu için karamsar olabilir.

Kitap 24 sorudan oluşuyor. İlk 18 soru kavramlara ilişkin. Her soruda öncelikle hemen herkesin anlayabileceği şekilde bir cevap bulabiliyor okuyucu. Büyük bir teknik derinlik sahibi olmaya gerek yok. Sonra, “Meraklısına Fazlası” başlığıyla, konuya daha fazla ilgi duyan veya daha yakın olanlar için detaylar yönünden biraz daha derine giriliyor. Sonraki 8 soru ise etkilere ilişkin. Kavramları öğrenmedeki temel amaç, dijital dönüşümün hayata nasıl etki edebileceğini düşünüp ona göre tedbir almak... Bu ikinci kısımda, farklı konumlardaki insanlara dijital dönüşümün nasıl etki edebileceği ele alınıyor. İnsanın kendisi ve çevresi için ne gibi bir geleceğin oluşabileceğini görebilmesi  ve böylece geleceğe bakışını zenginleştirmesi amaçlanıyor.

“Dijital dönüşüm, sadece teknolojik bir konu olmanın çok ötesinde hayatları derinden etkiliyor. Kendinizi dijital bir gelecekte nasıl daha iyi konumlayacağınıza ilişkin önemli ipuçlarını bu kitaptan edinebilirsiniz.” diyor, Bilge Adam Bilişim Grubu CEO ve Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Çevik.