KİTAP DÜNYASI

 

YENİ DÜNYANIN CESUR İNSANI

Prof. Dr. Sinan Canan’ın geniş yankı uyandıracak son kitabı,  “Yeni Dünyanın Cesur İnsanı” Tuti Kitap farkıyla 23 Kasım’da  okuyucularla buluştu. Sinan Canan, okuruyla sohbet edercesine sıcak bir üslupla kaleme aldığı bu yeni çalışmasında, “Yeni Dünyanın Cesur İnsanlarına” sesleniyor. İçinde bulunduğumuz bu “yeni dünyada”, büyük sistemlerin karşısında insanın hiç de “küçük olmadığını” hem çarpıcı hem de ümit verici yönleriyle anlatıyor. Ezberleri ve alışkanlıkları bir kenara bırakıp, her şeyi yeniden sorgulayıp, yeni farkındalıklar geliştirecek “cesur insanlar”ın özellikleri, bu kitapta bir bir ele alınıyor.  Sinan Canan, “Yeni Dünyanın Cesur İnsanı”nda, hep unuttuğumuz ama her zamankinden daha çok hatırlamamız gereken en temel konuları, okuyucularına derin ve açık bir perspektiften sunuyor…



Kendinle Yüzleşme

Betül Uzun’un Kendinle Yüzleşme adlı kitabı Perseus Yayınevi’nden çıktı.  “Bir hikâyesi olmalı insanın. Ne olursa olsun o hikâyeyi yaşatabilmeli. Anlaşılmayı beklemeden önce kendini anlayabilmeli. Hangi yöne yürüyeceğini, ne zaman duracağını, ne zaman akışına bırakacağını bilmeli. Sadeliği, dinginliği içselleştirmeli. Eli nasır tutsa da bırakamayacağı hayalleri, çıkmaz sokaklara denk gelse de bulacağı başka yönleri, savaşacaksa da değeceğine inandığı emelleri için savaşmalı. Gerekirse “Çok yoruldum” diyebilmeli. Şöyle bir arkasına yaslanıp nefes alabilmeli. Bilmeli. Kendisini neyin mutlu edeceğini, neyin kendisine iyi geleceğini yani kendini bilmeli. Her şey üst üste geliyor gibi hissettiğinde, her şey çok çetrefilli göründüğünde, işin içinden çıkamadığında, durup bir sakinleşebilmeli. Her şeyden önce insan, kendine yetebilmeli. Çok sıkıldığı, fayda görmediği yerden ise “Kalk gidiyoruz.” diyebilmeli. Hikâyesindeki her şeyi, yakından iyi ve net görebildiği gibi uzaktan da aynı şekilde görebilmeli. Ve öyle güzel yazmalı ki o hikâyeyi, gururla; “Bu benim hikâyem!” diyebilmeli.”


Aşkın Abad Hali


Ebru Hanoğlu’nun Aşkın Abad Hali adlı kitabı Hasrem Yayınlarından çıktı. Aşkın Arabesk Hali kitabının devamı niteliğindeki Aşkın Âbâd Hali, sizi aşkın büyülü yolculuğundaki kırılma noktalarına, gerçek aşkın varlığını sorgulamaya, sosyal medyanın ilişki üzerindeki gücüne ve ruhun sonsuzluğunu keşfetmeye götürüyor. Aşk uğruna kendini çıkmazda hissediyorsan, uçurumdan düştüğünü ve tutunacak bir dal bulamadığını düşünüyorsan, soruların yanıtsız kalıyor ve içindekileri kimseye anlatamıyorsan; bu kitap biraz arkadaşın, biraz ışığın, biraz da rehberin tadında… Kendi hayatında her baharatın tadımlık miktarda olduğu lezzetli sana özgü bir yemek yapmak istiyorsan, adını aşk koy. Kendi yolculuğunda ve seninle yol almak isteyenle sonsuz aşkı tadarsın. Zaman denen acımasız sürecin her saniyesini vicdan rahatlığıyla yaşa. Kendi gücünü kendi yolculuğunda keşfetme zamanı geldi. Korkma ve iyi kötü bütün yaşadıklarını hazinende biriktir. Kitapta günümüz ilişkileri; sosyal medya etkisi üzerinden araştırma ve analiz yapılarak yorumlanmıştır.


 

 

Medya Dünyası

MOUJAN RAJAEI TÜRKİYEYİ TEMSİL ETTİ VE TACINI KAZANDI !


Dünyada ilk defa Rus asıllı bir kız Türkiye’yi temsil edip Türkiye için mücadele verdi ve winner of asia 2021 olarak yarışmada kazandı . Geçen sene Miss Asia seçilen moujan rajaei bu sene ikinci tacını Türkiye adına aldı ve podyuma Türk bayrağı ile yürüdü . Antalya'da bu yıl 7’incisi düzenlenen The Queen of Eurasia Güzellik Yarışmasında Türkiye’yi temsil eden Moujan Rajaei Türkiye’yi temsil etmek için önceden söz vermişti . Spice Hotel&Spa’da gerçekleşen yarışmanın kraliçe adayları final gecesinde jüri karşısına çıktı. Gecede güzeller kendi ülkelerinin kıyafetlerinin yanı sıra mayo ve abiyelerle podyumda boy gösterdi.


Deniz ve Demet Kardeşler  Babylons İaaf Art ve Antique fuarında!

Sanat dünyasının renkli isimleri Deniz Gönen Özdemir ve Demet Gönen Keser Babylons İaaf Art ve Antique fuarında sanat severlerle buluştu.    Sanat dünyasında son dönem yaptıkları eserlerle koleksiyonerlerin ve sanat severlerin ilgisini üzerine çeken  sanatçı kızkardeşler Doart Galeri ile yaptıkları işbirliği ile sanatseverlerle fuarda bir araya geldiler.   Ormanın Ruhu , Purple , Phantom Of The Opera  ve Medusa’nın aşkı Eros eserleri İaaf fuarında sergilendi.  Aşkı  ve romantizmi resmederek trajedi ve şiddeti de vurguladıklarını anlatan sanatçılar “sanat içimizi yansıttığımız bir oyun alanı bizim için , insanın içinde barındırdığı duyguları dışa yansıtıp  farkındalık yaratmaya çalışıyoruz.  Ormanın Ruhu eserimizde Son dönemde ki orman yangınlarına  olan üzüntümüzü resmettik. Aşkı ve tutkuyu eserlerimize yansıtmaya çalışıyoruz, Purple eserimizde ki gibi rengarenk yüzler duyguları ifade ediyor “  dediler  Sanatın artık daha ulaşılabilir olduğuna mutlu olduklarını ifade eden sanatçı kardeşler “Burada 7 den 70 ‘e  hem sanatçılar hem de sanatseverlerle bir araya geliyoruz. Sadece İstanbul değil Türkiye’nin her yerine eserlerimizi ulaştırmak ve  buluşmak istiyoruz “ dediler


N KOLAY İSTANBUL MARATONU

İstanbul Maratonu geçtiğimiz günlerde yapıldı. Fatma Alagöz Maraton’a dair duygu ve düşüncelerini şu şekilde aktardı. “Geçtiğimiz hafta sonu yani 7 Kasım Pazar günü 43. Kez düzenlenen NKolay İstanbul Maratonu’na katıldım. Kaçıncı kez katıldığımı hatırlamıyorum fakat her katıldığımda muhteşem bir atmosfer ve coşku ile kıtalararası koşmanın heyecanını sanki ilk defa yaşıyormuşçasına bir duyguya kapılıyorum. Bu maraton dünyada iki kıta arasında koşulan tek maraton olma özelliği ile şehrimize uluslararası bir popülerlik kazandırıyor ve her yıl yerli ve yabancı çok sayıda koşucuyu bir araya getiriyor.   İstanbul Maratonu; 42k, 15k ve 10k Halk koşusu ile farklı etaplardan oluşuyor. Ben bu sene yine 15k koşarak maratonu başarı ile tamamlayıp madalyalarıma bir yenisini daha ekledim. Bu maratonun bir önemli özelliği de sivil toplum kuruluşlarını desteklemek adına ‘Yardımseverlik Koşusu’ adı altında bağışların toplandığı bir organizasyon olmasıdır. Bu özelliği İstanbul Maratonu’nu daha da anlamlı kılıyor. Adımlarınız belki bir engelli vatandaşımız için tekerlekli sandalyeye, ya da kanser tedavisi gören bir çocuğa kaynak yaratma adına umut ışığı oluyor. Bu sene bir STK adına koşmadım, hakkımı gelecek yıl Mart ayında Antalya’da düzenlenecek olan Runataolia Maratonu’na saklıyorum. Geçtiğimiz yıllarda Kaçuv, Koruncuk gibi daha çok çocuklara yönelik olan Sivil Toplum Kuruluşları adına koşarak bağış toplamış, geleceğimizin tohumları olan çocuklarımız için bir nebzede olsa katkı sağlamaya çalışmıştım. Bu Maraton çok sayıda gönüllüyü bu büyük organizasyonda bir araya getiriyor, koşarak umutlarımızın daha da yeşermesine olanak sağlıyor. Bu yüzden mümkün olduğunca bu güzelliği çevremdeki insanlarında yaşaması için yaymaya çalışıyor onları heveslendirerek bu organizasyona katılmalarını teşvik etmeye çalışıyorum. Umuyorum bu tarz organizasyonlar daha sık yapılarak daha fazla insanın katılımına olanak sağlar.  Bu haberde bana yer verdiğiniz için sizlere teşekkürü bir borç bilirim, umarım bu yazıyı okuyan okurlarınızdan bazılarını koşu organizasyonlarına katılmaları hususunda ilham vermiş olurumJ  Sevgilerimle, Fatma Alagöz  “


Rüya Tokgöz ve Yasmin Korkut ile Mavi Yıldızlar

Rüya Tokgöz ve Yasmin Korkut'un hazırlayıp sunduğu, Firdevs Altıntaş'ın müziğini yaptığı Mavi  Yıldızlar isimli program 12 Kasım 2021 tarihinde ilk bölümüyle  ekranlarda yerini aldı. Değerli sanatçı Engin Çağlar'ın konuk olduğu program, sohbet, şarkı ve şiir eşliğinde yapıldı. İzleyenlerin mesajları, beğeni ve dilekleri eşliğinde keyifli bir program gerçekleştirildi. Mavi Yıldızlar her hafta Rüya Tokgöz ve Yasmin Korkut’un sunumu ile Mavi Karadeniz Tv’de.
Müzik Dünyası


DİLA'NIN YENİ ŞARKISI ''NE YANİ'' YAYINDA!

Güçlü sesi ve besteci kimliği ile başarılı projelere imza atan sanatçı Dila, yeni teklisi Ne Yani ve klibini müzikseverler ile buluşturuyor. Sözü ve müziği Dila'ya, düzenlemesi ise Berk Kirtiş'e ait olan şarkının nakarat kısmını bir arkadaşından etkilenerek dövmecide yazan sanatçı, şarkının klip çekiminde ise ilginç bir olay yaşadı. Asansöre monte edilen kamera ile tekli görüntülerinin çekildiği sahnelerin bitiminde asansörde mahsur kalan sanatçı, temassızlığın giderilmesiyle dışarı çıkabildi. Ufak çaplı bir korku yaşayan Dila, nazar boncuğu olan bu olay sonrası ise gülme krizine girdi. Yıllardır müzik sektöründe üretimleri ile var olan Dila, korno enstrümanstliği, bale ve ses sanatçılığının yanı sıra oyunculuk da yaparak çok yönlülüğü ile kendine hayran bırakıyor. Zamanında değerli birçok ünlü ismin vokalistliğini de yapan sanatçı, solo kariyeri ile emeklerinin meyvelerini toplama vaktinin geldiğini ifade ediyor. Klip çekimi için Mustafa Özen yönetmenliğinde çalışan Dila'nın hareketli ve iddialı tavrı şarkı ile uyum içerisinde izleyiciye sunuluyor. Ne Yani projesiyle ilgili duygularını dile getiren Dila '' Ne Yani, çevremden ilham alarak yazdığım bir şarkı oldu. Bu şarkının çıkış zamanı aslında isyankar olduğum bir zamanımdı. Sözünü tutmayanlar, sevip de aramayanlar, sormayanlar, samimiyetsiz görüşler, samimiyetsiz sevişler... Müzikal anlamda ise yeni bir sound deneyerek disko ve hafif trap tarzını bir araya getirdim.  Şarkının nakaratını ise dövmecide yazdım. İnsanlar çoğunlukla sevdiklerinin dövmesini yapıyor ama bu hızlı tüketim çağında aşklar da hızlı bitiyor. Dolayısıyla yapılan dövmeler de ya siliniyor ya da üzerine başka bir şey yapılıyor. Şarkıyı yaptığım sırada arkadaşımla dövmeciye gittik ve o da dövmesini sildirip üzerine yeni bir şey yaptıracaktı. Ben de bu ilham ile şarkıyı yazdım.'' diyor. Dila yeni şarkısı Ne Yani ve klibi, 26 Kasım Cuma günü DMC etiketiyle tüm dijital platformlarda yerini aldı.