Yeni bir merkez sağ partiye ihtiyaç vardır

Yukarıda belirttiğim, bu iktidarların yaptığı hizmetleri bugüne kadar geçmek mümkün olmamıştır. Merkez Sağ’da 1980 darbesi ile ortaya çıkan bölünme ve ANAVATAN, Doğru Yol Partilerinin, zamanında bir araya gelememeleri, bugünkü AKP iktidarını çıkarmıştır. Oysa, çağdaşlık, medeniyetçilik, kalkınma sevdası, büyüyen, çağ atlayan Türkiye hedefi ve tabanı ile ANAP ve Doğru Yol’un, birbirlerinden büyük farkları yoktur.
Merkez Sağ Partilerinin ortak özellikleri, insan hak ve hürriyetlerine sahip çıkmak, milliyetçi, muhafazakar, dini ve ahlaki değerlere önem veren, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı gelişmeyi ve fert refahını, sosyal adaleti ve sosyal güvenliği sağlayarak amaçlayan, liberal piyasa ekonomisine, teşebbüs hürriyetine, girişimciliğe önem ve öncelik veren, bir Türkiye sevdasında birleşmektir. Yukarıdaki özelliklere sahip Merkez Sağ çağdaştır, medeniyetçidir ve fert refahını birinci sırada ele alır. Dini ve halkın dini duygularını ve inançlarını, yaşam tarzını istismar etmez, ancak Türkiye’nin, inanç, gelenek ve göreneklerine en büyük saygıyı gösterir.
2001 yılında üçlü koalisyonun Türkiye’ye yaşattığı ekonomik bunalım ve bu noktada Merkez Sağ’ın elele verememesi, AKP’yi iktidara taşımıştır. Onlar, biz değiştik, Milli görüş gömleğini çıkardık, yenilikçiyiz, diyerek meydanlara inmişler ve bu AKP’ye, halk inanmış, büyük bir çoğunlukla iktidara getirmiştir. Türkiye’de, bugün yaşanan olayları bundan 10 yıl önce, birisi iddia etse, asla inanmaz ve ihtimal vermezdim. Türkiye, hızla kabuk değiştirmekte, çağdaş ve laik demokrasiden uzaklaşmaktadır. AKP’ye oy veren seçmenin büyük bir çoğunluğu, Merkez Sağ’da yer alan ANAP ve DYP’lilerdir. Bu seçmen grubu, CHP’yi kendilerine yakın göremedikleri için, istemeyerek, kerhen ve karşılarında başka ve alternatif olmadığından, AKP’ye oy vermektedirler. Eğer bugün, gerçek bir Merkez Sağ Parti ortaya çıkmış olsa, AKP’ye verilen bu oylar, derhal geri döner ve AKP asıl tabanı olan %15’lere iner. Peki, bu ANAP ve DYP oylarının bir bölümü, CHP veya MHP’ye gider miydi, sorusu aklımıza gelebilir. İşin esası, CHP veya MHP ortada kalan ve kerhen AKP’ye oy veren büyük sayıdaki seçmen kitlelerini kendi taraflarına çekmek için, bir gayret içinde olmamışlar ve bu başarı ve ustalığı gösterememişlerdir. Ana Muhalefet, CHP’nin kendi tabanı olan %23 ve %25 oy oranını arttırmak, bir Muhalefet Partisi için ciddi bir çalışmayı gerektirirdi. Bu başarılamamıştır.
Bugün, Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel tablo ve dış politika uygulamaları, yeni bir Merkez Sağ Partinin kurulmasını gündeme getirmiş olup, bu ihtiyaç, her geçen gün artmaktadır. Eğer, 2015 Genel Seçimlerinde yeni bir Merkez Sağ Parti gerçekleşmezse bile, inanıyorum ki ondan sonraki seçimde, yeni bir Merkez Sağ Parti siyaset arenasında olacaktır. Türk halkı yaşadığı bu ortamdan, gelecekten ve hayat tarzlarına müdahaleden umutsuz ve endişeli bir bilinmezlik içerisindedir. Türkiye’nin, her geçen gün devasa sorunları artmaktadır. Bunlara çözüm bulunamamakta, özetle, Türkiye iyi yönetilememektedir. Ekonomik gelişme ve kalkınma hamlesini 2023 hedeflerine göre harekete geçirmek, gittikçe uzaklaşılan Atatürk İlke ve İnkılaplarını çağdaş, batı standartlarına uygun ve tüm toplumu kucaklayan insan haklarına, hürriyetlere, demokratik rejime ve en önemlisi egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine bağlı, sandıksal demokrasiyi ön plana alacak yeni bir Merkez Sağ Parti’ye ihtiyaç her günden fazla artmaktadır.