Güzel insanım, kafasın da basma kalıp düşüncelerinden, dinlerken anlatılan yerine, kendi ölçüleriyle anlama çaprazlığından kurtulamaz. Türkçe, konuştuğumuz dil muazzam, geniş kelime içeriğiyle, ifade biçimiyle zangin bir dil. Sorun bizim ifade etme, algılama şeklimizde. Bir konuyu, isteği ifade ederken de, dinlerken de kafamız da biriktirmiş olduğumuz şekle uygun söyler ya da algılarız. Önyargılı bu konuşma halimiz bazen komikleşmemize, bazen de yanlış anlamamız bizi komik bir halin içine sürükler. Her yanlış anlama komik bir durumla bitiyorsa, oldukça iyi dahi denebilir. Kötü sebeplere yol açma halleri de kaçınılmaz durumlarımızdandır.
 
Eşinize, sevgilinize, karşı cinsten arkadaşınıza ‘’bu akşam dışarı da yemek yiyelim’’ diye bir telefon bilgisi verirseniz, almak üzere gittiğinizde; büyük bir lokantaya ya da restorana gitmek için hazırlığını yapmış, düşüncesin de bu düşünceye odaklanmış biriyle karşı karşıya kalırsınız. Oysa kafanızdan geçen büfeden bol kaşarlı tostla karın doyurmak, dışarıda ki nefis havayı solumaktır. Doğru ama açıklama yapmadan bildiriminiz sizi o akşam nereye, nelere sürükler, senaryoyu sizler kurun.
 
Akşam balık yemeye gidelim mi dedikten sonra, balık pazarın da ekmek arası mangal da pişen satıcıya gitmekten bahsedemezsiniz. Ev de abiye kıyafetlerini giyinmiş, pahalı parfümlerini sürünmüş, özel günler de kullandığı asgari ücrete eşdeğer çantasını koluna takmış şekil de bekleyeninize, ne der, ne anlatırsınız ?
 
Yemek temelin de bir iki örneği diğer konulara uyarlayabilir, varsayımlar oluşturabilirsiniz.
 
Bu yazımı sadece yanlış anlamalar ve sonuçları nasıl olur diye yazmadım. Asıl mesele, büyük senaryo bundan sonra başlıyor. Dışarı da ‘’yemeğe çıkalımmı’’ bilgisini alan bir bayan ise, mutlak birkaç kişiyi haberdar etmiştir. Davet şeklini dahi mübağala ederek anlatmıştır.
 
“Bizimki aradı, bu akşam dışarı da yiyelim yemeği dedi. Yok canım ne gereği var, mis gibi çeşit çeşit yemekler yapmışım, tatlı bile yaptım dediysem de ikna edemedim. Muazzam bir restorana götürdü beni, inan o yiyecek çeşidini saymakla bitiremem, hazırlanmalarıma, elbisemden makyajıma o kadar uğraşıma değdi yani, bir maaş kadar ödedik ama olsun, bana değer”
 
Bu ve benzeri izahatlar kaçınılmazdır. Eş bu kocaman yalanın bir parçası olmuştur. Sonrasında ki bir araya gelme durumların da aktarımın yapıldığı üçüncü şahıslara açık verilmeyecektir.
 
Eşler arasında ki yanlış anlamalar ve gelişiminde ki yalanlarla kurgular sadece bir yemekten ibaretse, karşı tarafın zamana yayması, açıklar vermeden sindirmesi mümkün olabilir. Yanlış anlama iki haftalık bir tatil ise, beş yıldızlı otelde, tatil köyün de bir tatil öngörüsü, bungalov evde doğa tatili olarak gerçekleşmiş ise sonrasını ben dahi yazmakta zorlanırım. Üçüncü şahıslar, sıralı yalanlarla iş bitmez. Ömür boyu, her fırsatta kullanılacak bir koz eşinizdedir. Telafisi, düzeltimi imkansıza yakındır.
 
Bu toplumda yaşıyor isek, en basit olayı dahi uzun konuşmalar, ayrıntılı izahlarıyla izah etmeli, tam anlamalıyız.