Tatil deyince herkesin aklına ''yaz'' geliyor.Ben buna kızıyorum doğrusu. Özellikle güz ve kış tatillerini sevenlerdenim. Hele o ince yağmurda çıkılan gezintileri yazın bu ağır sıcağına tercih ediyorum. Yazın insana bir ağırlık çöküyor, miskinleşiyoruz adeta. Yine de bu günlerin iyi değerlendirilmesi kanısındayım.Ancak deniz kenarında güneşle yakın temasta bulunmak insanın bütün enerjisini alıyor. Geriye hiçbirşey yapmadan yorulmuş ve dolayısıyla kendini toparlamakta güçlük çeken beden ve zihin kalıyor. Ben de yaz'a haksızlık etmemek için birçok kişinin aksine yazı yazmaya daha fazla vakit ayırmaya başladım. Yazma işinin bu sıcakta pek de iyi bir seçim olmadığını savunanlar var elbette. Ama biliyorum ki bu elimizden kayıp giden an'ları hiç değilse bir yere not etmek çok anlamlı olacak. Belki de geriye dönüp bakıldığında pişman olmamak için belki de yaşananları kaybetmemek için. Burada sizin için önemli olan yeteğininizin olup olması değil. En azından kendinize itirazınızın kalmaması için yaptıklarınızı bir yerlere not edin. Yazarken aslında sadece anılarınızı değil yapmak istediklerinizin de farkında olacaksınız. Örneğin, yaşantınızda yolunda gittiğini sandığınız şeylerin içine dalıp bakma imkanı bulacaksınız. Gerçekte neleri istediğinizi görebilirsiniz mesela. Tabi bu sizi korkutmayacaksa yapın bunu. Yazdıklarınız sizin içinde bulunduğunuz durumu tarif edecek ve aslında yapmak istediklerinizi ortaya çıkaracak. Böylece kendinize itiraz edecekseniz. Bunun tam tersi de olabilir .Ne kadar mükemmel bir hayat yaşadığı için kendini tebrik edenler varsa biz de onları kutlarız. Gördünüz gibi yazmak kişiyi örgütlüyor neredeyse. Yeni başlangıçlar yapmak için iyice bir düşünün isterseniz. Başka bir kareden bakın herşeye, şu ana dek tüm yaşadıklarınıza! Buradan hareketle de yeni planlar yapın. Bunun için de kendinize güvenmeli ve cesaretli olmanız gerekli.Tam burada sormak gerekiyor o zaman.Sizin ceseretiniz var mı? Yaz’a, yazmaya ,herşeyi baştan yazmaya...