Bir yılı daha geride bırakırken, yaşlanmaktan korkmayın…. Ama yaşlılığınız daha sağlıklı daha mutlu geçirmek istiyorsanız aşağıda yazdığım kurallara da uymanız gerekir.

  Tüm canlılarda olduğu gibi insanoğlunun hayattaki hedeflerinden biride uzun bir o kadar da kaliteli yaşamdır.
  Yaşlanma, canlının ana rahmine düşmesiyle başlıyor.
  Yaşlanmanın olgunluk döneminde biz gerçekleri fark edebiliyoruz.
  40 yaş sınırı, bir dönüm noktasıdır. Bu yaştan sonra hem erkekler hem de kadınlarda gelecek 10 yıl içersinde hastalıkların oluşma sıklığı oldukça artacaktır.
  Her 3 kişiden, 2 kişide bu olumsuzlukları yaşayabilecektir.
  O zaman bu sorunlara karşı oldukça tedbirli olmak zorundayız.
  Yaşlılıkta, yaşlılığın oluşumundan kaynaklanan olumsuzluklardan dolayı pek hayatlarını kaybetmiyorlar.
  Aksine yaşlılıkla beraber oluşan hastalıklardan dolayı yaşama veda ediyorlar.
  Yaşlanma hiçbir zaman tersine çevrilemez.
60 yaşa geldiğinizde yaşlılığın gerçeklerini daha da fark edebilirsiniz.

YENİ HEDEFLER BELİRLEYİN


“ Kendinizi yeniden keşfetmeye başlayın.”
Çocukluk ve gençlik yılları hepsi kurulmuş bir sistemin çarkları olarak hızlı bir şekilde işledi.
İlköğretim, lise öğretimi, yüksek okul ile bir baktınız öğrenim sona erecek iş hayatına giriyorsunuz.
İş hayatındaki tüm zorlukları aşmaya başlıyorsunuz. İyi bir
mevki, evlilik, çocuk sahibi derken torun sahibi olduğunuzun farkına varabiliyorsunuz.

Burada belki de uzun yaşam mücadelenizde gözünüzden kaçan keşfedemediğiniz bir takım yetenekleriniz olabileceğini düşünün.
İşte burada keşfettiğiniz doğanızda olan ama bir türlü farkına varabilecek zamanı bulamadığınız o yetenekleriniz sizi hayata bağlayacak.
Bunlar ile ilgili projeler ve hiç çekinmeden uygulamaya başlayın.
Bu size ayrı bir zevk verecek, yaşama daha sıkı sarılmanızı sağlayacak.
Emeklilik ya da işe yaramaz düşüncesinden uzaklaştıracak.
Bazen keşke yıllar önce bunun farkına varabilseydim diye hayıflanmanıza da neden olabilecek.

“ Yaşlılığı hayatınızın ödül noktası olarak görün.”

Doğru okudunuz evet 50 yıl 60 yıl derken, kocaman yıllar hep bir mücadele içinde çabucak geçti
Geri kalan ömrünüz size Allah tarafından sunulmuş kıymetli bir ödül olarak görün.
Günü, dolu dolu yaşayın. Her saatinden hatta her soluk alıp vermeden mutlu olun ve ŞÜKREDİN.
Şükretme duygusu hayata bakış açınızı değiştirecek.
Bambaşka bir pencereden, bambaşka bir gözle hayata bakacaksınız.
Bu bakış açısı sizi hayata daha sıkı sarılmanıza katkı sağlayacak

“Kendinize yeni hobiler bulun.”


Toprakla uğraşın, çiçek yetiştirin.
Eviniz küçük de olsa bir bahçesi varsa sizin için büyük bir nimet.
Sebze yetiştirmek, toprak ile yoğrulmak tüm olumsuzlukları yok edecek.
Bahçe yok ise alternatifleriniz bitmedi. Evinizin balkonu sizin çiçekler ile olan ilişkiniz için yeterli olabilir.
Onlar ile konuşun; büyüdükçe size bambaşka hisler yaşatacaktır.

“Daha çok dost ve arkadaşlarınıza zaman ayırın.”


Uzun yıllar arkadaş ve dostlarınıza belki yeterince zaman ayırmadınız.
İşte size fırsat onlar ile daha sık bir arada olun, sohbet edin, seyahatler organize edin.

MESAJ: Daha az TV seyredin, daha çok seyahat edin.

                                               Yrd. Doç. Dr. Haluk Saçaklı
                                                    Kaliteli Yaşam Uzmanı