TBMM'deki anayasa değişikliği ile Türkiye'nin yönetim biçiminin Cumhuriyet olarak belirlendiği 29 Ekim 1923 yılı, her sene olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinlikler ve programlarla kutlanıyor. Hayal meyal eskiler canlanır gözümde;

Sene 1994. 7 yasında körpe kara kuru çirkin bir kız Aslıcık. Hiç unutmuyorum o günleri çok erken başladım ilkokula ben. Ürkekliğim o saflığım hep aklımın ucunda. O zamanlarda şımarıklık nedir bilmeyiz. Kalemimiz, silgimiz, açkımız(kalemtıraş) bir tanedir. Masumiyetimizin saflığı bulutta bile yoktur.  Değerli öğretmenim sevgili Yüksel Tanrıkulu gelir aklıma. Günlerden 29 Ekim. Günler öncesinden hazırlanmışız şenliklere.  Ben ilkokul 3. Sınıftayım. Kafadan bit eksik olmadığı dönemler. 10 gün boyunca pür neşe ve heyecanla öğretmenimizin dağıttığı 29 Ekim şiirini ezberleme derdindeyim. İlkokulu 5. Sınıfa kadar köyde okudum. Bahçesinde uzun uzun sıkma ağaçları olan( biz hep sıkma ağacı olarak bildik o ağaçları gerçek adını öğrenmeyi hiçbir zaman istemedim inanın) şirin mi şirin her sene boya badanasını köylü ve öğretmenlerimizin el ele yaptığı birleştirilmiş sınıflarda kucak kucağa oturduğumuz o güzel okulum. Kokusu dokusu burnumdan hiç eksik olmaz. Gelelim 29 şenliklerine evet, o satırları ezberledim çıktım sahneye ama gel görelim ki heyecandan ve utançtan öleceğim anlatamam. Birden unuttum satırları bir de üzerine tuvaletim gelmesin mi? Bıraktım oracıkta meydana. Burada sesli güldüm. Evimiz hemen okulun yanındaydı koşarak ve ağlayarak gittim hala hafızamda silinmeyenlerden. Ve benim saygıdeğer öğretmenim her şeye rağmen ertesi gün okutturmuştu o eşsiz dizeleri.

YAŞASIN CUMHURİYET

Coşkunuz, sevinçliyiz.

Ayrı, gayrı değiliz,

Bütün Türkler hep biriz,

Yaşasın cumhuriyet.

Dünyaya şeref saldık,

Nice ülkeler aldık,

Alnı lekesiz kaldık,

Yaşasın cumhuriyet.

Atatürk kalbimizde,

Yürürüz her gün biz de

Onun çizdiği izde,

Yaşasın cumhuriyet.

Türk, askerdir doğuştan;

Hoşlanırız boğuştan,

Bize anadır vatan,

Yaşasın cumhuriyet...

Yaşasın vatan ana,

Bağlıyız candan ona,

Ne mutlu Türk olana,

Yaşasın cumhuriyet.

Rakım ÇALAPALA

 Öğretmenimizin her cümlesi altın değerindedir. İlkokul öğretmenlerim Saygıdeğer Yüksel Tanrıkulu ve Emine Eker Özdemir’e saygı ve selamlarımla. Eskileri özleyip burnumun direği sızladı yine.  Şimdiki yeni nesil ise ooo süper 29 Ekim'de tatilde nereye gitsek planları yapıyor. Peki, ecdadının hangi zorluklarla 29 Ekim Cumhuriyeti ilan ettiğini biliyor mu cannım yeni kuşak! Kafasını kaldırıp biraz araştırıyor mu dersiniz? Bir yarımız onu: 1923 Kemalist Cumhuriyet’i çok, giderek daha çok ve tutkulu sevdi, kendini onun gerçek sahibi saydı. O kadar çok sevdi ki öteki yarımızla paylaşmak, tümümüzün sahiplenmesine izin vermek bile istemedi. Öteki yarımız ise sahiplenemediği çocuğu benimseyemedi, sevemedi. Okuyup kısa derlemelerim ile;

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI ANLAMI VE ÖNEMİ

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen kurulduğu tarihtir. Kimisi bir gecede karar verip haydi Cumhuriyeti kurduk kadar basitleştirse de günü Ulu Önder Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere bir miras olarak bırakmıştır. 29 Ekim 1923 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılan bir anayasa değişikliğiyle Türkiye’nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlenmiştir. Bunun 101 pare top atışıyla kutlanması aynı gün meclis tarafından kararlaştırılmıştır. Bizler de yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş günü olan 29 Ekim’i her yıl ülkece coşku içinde kutlamaya devam ediyoruz.

Türk halkı için Cumhuriyet Bayramı, milli birlik ve beraberliğin, toplumsal dayanışmanın üst düzeye çıktığı milli bayramlarımızdan birisidir. Kurtuluş Savaşı’nın Türk milletinin zaferiyle sonuçlanmasının ardından ortaya çıkan yönetim boşluğunun kaldırılması amacıyla yeni bir yönetim biçiminin belirlenmesi şarttı. Mustafa Kemal ve arkadaşları yaptıkları çalışmalar sonucu Türkiye’ye yakışır yönetim şeklinin Cumhuriyet olduğuna karar verdi. Nihayetinde 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi.

29 EKİM 1923'TE NE OLDU?

Osmanlı İmparatorluğu’nda, ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başladı. 1914′te başlayan Birinci Dünya Savaşı’na dünyanın belli başlı devletleri katıldı. Dört yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler yenildi. Savaş kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler, Yunanlılar, Fransızlar, İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan, güvenen Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919′da Samsun’a geldi. Erzurum’da, Sivas’ta kongreler düzenledi. Mustafa Kemal Paşa “Tek bir egemenlik var, o da Milli egemenliktir. Ülkeyi yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır.” diyordu.

Yurdun dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara’da Büyük Millet Meclisi’nde toplandı. Meclis, Mustafa Kemal Paşa’yı başkan seçti. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı başlattı. Bir yandan efeler, dadaşlar, seymenler bulundukları yörede düşmana karşı koydular. Öte yandan düzenli ordular İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da savaştılar. Yurdumuz düşmanlardan kurtarıldı.

"YARIN CUMHURİYET'İ İLAN EDECEĞİZ"

Tahtını, rahatını düşünen padişah, yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğdu. Bu doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923′te ilk toplantısını yaptı. 13 Ekim 1923′te Ankara Başkent oldu. Atatürk; düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra, çoktan beri tasarladığı Cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya başladı. 28 Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe çağırdı. Onlara, “Yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.” dedi.

CUMHURİYET YÖNETİMİ KURULDU

29 Ekim 1923 günü Atatürk, milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan Cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne verildi. Meclis önergeyi kabul etti. Böylece ülkemizde Cumhuriyet yönetimi kuruldu. Atatürk kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. Cumhuriyet’in ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet; yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir yönetimdir. Ulus temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetilmesidir. Cumhuriyet yönetiminde söz ulusundur. Cumhuriyet’i korumak, kollamak, yaşatmak her yurttaşın ödevidir. Yaşasın Cumhuriyet!