Aysel’in yaşamış olduğu hayat hikayesi herkesin kendi hikayesi gibi kendine özel ve anlamlıydı.28 senelik evliliğin ardından sonra bocalayan özgüveni yok olan bir kadın. Yediği dayaklar haricinde yaptığı doğumlar sonrası deformasyon ,dişlerinde çürükler  ya da dayak sonrası kırılan kırık dişleri, nerden bakarsan bak iki tarafı  da   tutulamayacak dal biri eş diğeri aile. Bu dünyadan kaybolmakla silinmekle kalmamış kendi içinde bile kendini bulamayan Aysel kime sığınsın…  

  Kayıp giden senelerine üzülmekle birlikte  gelecek kaygılarıyla daha çok dertlenen  çalışmadığı senelere mi ? hiç olmamış sigortasına mı? nerede çalışacağını, hastalansa kendine nasıl bakacağını  bilmeyen ve bunları düşünüp defalarca ölmek isteyen. Aysel ‘in boşandıktan sonra tanıdığı bir kadın tarafından barınma ihtiyacı karşılanmıştır .Bir kaç sene sonra hayatına bir türlü huzurlu başlangıç yapamayan Aysel 49 yaşında iken 83 yaşında biri ile evlenmiştir. Senelerce o kadar zorluk yaşayan birinin hayata tutunma çabası mı diyelim ne diyelim  bir umutla belki bu sefer diyerek adım attığı daha da kör bir hayat. Ya da kendini güvenceye almak mı?

Peki ! sizce Aysel’in durumunu düzeltebilip  yaşadığı hayatta ayakları üstüne basabilseydi midesinin bile kabul etmeyeceği biri ile evlenir miydi? Bir kadının yaşı olsun  ya da olmasın ,hata yapsın ya da yapmasın  her kadının desteğe ihtiyacı vardır. Unutmayın ki ;Allah katında  içten  tövbe eden birini bile rabbim  tövbesini kabul edip ona temiz bir sayfa açıyorken biz insanlar nasıl yargılayabiliriz  geçmişlerini unutmak isteyen  bu kadınların. Onlarında temiz başlangıçlara ve desteklere ihtiyaçları var. Sayın Emine Erdoğan’ın bu konuda hassasiyetini bildiğimden dolayı ona tüm kadınlar için yeni yasaların, korunma  haklarının ,iş olanaklarının ve sağlık bakanlığının ise devlet hastanelerinde  bu yıpranmış kadınların toparlanabilmesi için  estetiği ücretsiz hale getirmesi konusunda yardımcı olmaları gerektiğini düşünüyorum…

 Aysel: Ağzımda doğru düzgün diş yoktu nerede çalışsam bir hastalık taşıyorum gibi benden kaçtılar kendimden çok utanıyor ve iğreniyordum.

1-Yaşadığı onca şey sonrasında bir defa daha  kendinden uzaklaşma yani öz güven kaybı .İç dünyasından tamamen uzaklaşma yok olma isteği…

Aysel: Eşim doğumdan sonra beni beğenmemeye başladı çok kilo almıştım. Her yerimden şikâyetçiydi. Sürekli başka kadınları anlatıyordu. ..

2-Doğumdan sonra bir çok kadının eşleri tarafından bu  tarz söylemlerini az çok kadınların çoğu biliyordur ve aile kavramının saygınlığını ve sevgisini  eşlerine evlat vererek korumaya çalışan kadınların eşlerinden yediği en büyük kazıklardan biridir.

 Peki; devletimiz doğumdan  sonra  kadına  emzirmesi   bittikten sonra  evlilik/ aile kurumunun bütünlüğünü korumak  adına kadınların öz güvenini yeniden elde etmeleri ve bu tarz olayların yaşanmaması için hastanelerde belli  şartlar altında ihtiyaç dahilinde   estetikle destek olamaz mı?

Aysel: Defalarca ayrılmak istedim beni tehdit etti aç kalırsın sana kimse bakmaz dedi hep korktum.

3-Uzun süreli bir evi maddi ve manevi  ihmal etme ,psikolojik baskı ve şiddet bunlar affı olmayan boşanma sebebidir. O kadar çok kadın var  ki bu durumda olup ses çıkaramayan ve koruyup kollanmayan.

   (  Bütün bu yaşanan olayların üç  nedene bağlayabilirim. Yeterli eğitim en öncelik anneler daha sonra eşler .Daha eskiye gidip çoğu yaşananları değiştiremeyiz ama  gelecek nesil için bir şeyler yapabiliriz .Bence sınırlarımız içinde ailelere  ayda bir  ve ücretsiz mecburi  hale getirebilecek iletişim, psikolojik baskı şiddet, travmalar ,sosyal medya, bireylerin kendi aileleri dışında bir aile kurdukları ,kişilerin evliliklerinde kendileri olması özellikle erkek çocukların genlerden gelen şiddet eğilimini anlayıp bastırabilecek eğitimler ve daha bir sürü içerik olması gerektiğini düşünüyorum.

 _Yazının devamında olan içerik;

-Boşanma sonrası kadına şiddet ve ölüm vakalarının son bulması için neler yapabiliriz

-Devlet desteği ile  mahkemelerce  boşandığı eşe  dayalı daha öncesinde şiddet  kaydı ya da şahit sonucunda “DEVLET TAKİP DESTEK MERKEZLERİNİN” kurulması

-Devletimizin kendi ürettiği ya da yeni  üreteceği yerli mallarımız için kadınlarımıza becerilerine  göre iş  hakkında eğitimler sonucunda kalıcı bir iş

-Yaş sınırı olmaksızın  kurumlarda kadınlara kadro verilmesi 

AKLIMIZA GELEN BAŞIMIZA GELDİ DEDİĞİMİZ HER ŞEY MUTLULUKLA BİTSİN,TÜM KADINLARIMIZA İTAFEN AŞKLA GÜLÜMSEYİN…