ANKARA - On iki yılını yollarda geçiren Nuri Çerçi'nin kamyonu, sıra dışı yazıların bulunduğu kamyonlardan biraz farklı.

Çerçi'nin kamyonuna dışardan bakınca ışıklı oyuncak arabalar gibi. Kamyonun önünde, arkasında, yanlarında onlarca aydınlatma unsuru bulunuyor. Tüm lambalar yakıldığı zaman yoldan geçenlerin gözlerini ondan alabilmesi mümkün olmuyor. Bu aksesuarları çok kullanamadığını belirten Çerçi, ''Trafikte sıkıntı yaşıyoruz, polisler sürekli uyarıyor, ceza yazıyor'' diyor.

Daha çok Antalya ile İstanbul arasında yük taşıyan Çerçi, sonradan taktırdığı lambaları sadece park halindeyken yakıyor.

Kamyonun içi sıcak bir yuva
  
Karayollarının bu sıra dışı aracının sadece dışı değil içi de ilgi çekici. Kapısını açınca adeta sıcak bir yuvayla karşılaşıyorsunuz. Şoför mahalline halı serili olduğu için kamyona ayakkabısız biniliyor, öyle ki pedallerin üzeri bile halı kaplı.

Kamyonun içinde onlarca oyuncak hayvan var ama Çerçi, camın önüne dizdiği oyuncak arabaların üzerine titriyor. Onları her gün siliyor, zevkine göre diziyor. Zaten Nuri Çerçi'nin ekmek teknesi kamyonunu bu hale getirmesinin nedeni araba tutkusu.

''Çocukluktan beri araba benim merakım. Burası benim evim, zamanımın çoğu kamyonda geçiyor. Bu nedenle kamyonu böyle süsledim ev haline getirdim'' diyen Çerçi, ''yürüyen ev'' için yaklaşık 25 bin lira harcamış.
Adeta sıcak bir yuvaya dönüştürülen kamyonun ön kısmında, işlemeli havludan nazar boncuklarına, cam avizelerden tespihlere, perdeden örme süslere çok farklı eşyalar bulunuyor.