Veysel Eroğlu, "Nasıl ki sıcaklıkların arttığı günlerde bizlerin su ihtiyaçları daha fazla oluyorsa sokak hayvanlarının da su ve yiyecek ihtiyaçları artıyor. Bizler duyarlı bir vatandaş olarak bu konuyu göz ardı etmemeli ve sokak hayvanlarına karşı olan vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz" değerlendirmesinde bulundu.
Kültürümüzdeki hayvan sevgisinin önemine işaret eden Eroğlu, "Biz onları can dostlarımız olarak görüyoruz. Geçmişte atalarımız park ve bahçelere 'sulak' tabir edilen su kaplarını koyarlardı. Biz de bu geleneği devam ettirmeliyiz" ifadesini kullandı.
Yaz aylarında sokak hayvanlarının özellikle su ihtiyaçlarının karşılanması için herkese görev düştüğünün altını çizen Eroğlu, "Herkes kapısının önüne bir kap su koyarsa, can dostlarımız bu sıcak havalarda susuz kalmaktan kurtulurlar. Eğer imkanları varsa yiyecek de koyarak, can dostlarımızın gıda ihtiyaçlarını da karşılayabilirler" görüşünü dile getirdi.
"Sokak hayvanlarının da haklarının olduğunun farkındayız"
Bakanlık olarak sokak hayvanlarını korumak için var güçleriyle çalıştıklarını vurgulayan Eroğlu, şunları kaydetti:
"Sokak hayvanlarının da haklarının olduğunun farkındayız. 5199 sayılı Sokak Hayvanlarını Koruma Kanunu'nda önemli değişiklikler öngören kanun değişikliği TBMM Çevre Komisyonu'ndan geçti. Değişiklik yapılan kanun, cezai müeyyidelerle hayvanlara yönelik suçların önlenmesi, bilinçlendirme, eğitim ve sahiplendirme, temel ilkeleri çerçevesinde hazırlanmış bir kanundur. Bu kanunla artık hiç kimse bir hayvanı sahiplendikten sonra bakamıyorum diyerek sokağa salamayacak. Ayrıca aşılama, küpeleme, kısırlaştırma, künyeleme ve alındıkları yere bırakma konularında adımlar atıyoruz. Bu değişiklikler genel kuruldan geçerek yasalaştığında sokak hayvanlarını koruma konusunda büyük bir adım daha atmış olacağız."
Vatandaşların çalışmalara katkı sağlaması ile daha çok yol alacaklarına inandıklarını ifade eden Eroğlu, hayvanlara sahip çıkmanın Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğini korumak bakımından da önemli bir vazife olduğunu vurguladı.
