Haber: Sumru AYDIN

Bugünlerde herkes boğazda yanma ve burun akıntısından şikayet ediyor. Bu durum bir virüs nedeniyle mi ortaya çıkıyor?
Kış aylarında Kulak Burun Boğaz şikâyetlerinin artmasının nedeni viral enfeksiyonlardaki artıştır. Havaların soğumasıyla insanların kapalı mekânlarda toplu halde daha sık bulunmaları, içerideki havanın kuruluğuna bağlı olarak virüsün daha uzun süre yaşaması viral enfeksiyonların kolaylıkla yayılmasına sebep olmaktadır.
Girip ve nezle arasındaki farklar nelerdir? Ve her iki hastalığın sebepleri nedir?
Her iki hastalığında nedeni virüslerdir. Gribe daha güçlü ve daha zararlı olan influenza virüsü neden olurken, nezleye daha zayıf bir virüs olan rhinovirüs neden olur. Toplumda grip ile nezle tabirleri eşanlamlıymış gibi kullanılmaktadır. Oysa bunlar farklı hastalıklardır. Nezle hızlı başlar,  hafif seyreder, kolay iyileşir. Grip ise nezleye göre daha yavaş başlayan ve sıklıkla ateşin daha yüksek seyrettiği bir hastalıktır. Salgınlar yapar ve yatağa düşürür.
Grip nasıl bulaşır? Ve tedavi yolları nelerdir?
Çok kolay ve hızlı bulaşan bir enfeksiyondur. Kişi hapşırdığında ya da öksürdüğünde virüs su damlacıkları halinde havada yayılır. Aynı ortamda bulunan kişilerin bu havayı solumasıyla virüs burundan solunum yollarına girer ve buraya yerleşir. Hasta kişinin hapşırırken ya da öksürürken ağzını eliyle kapatması, ortak havlu kullanımı gibi durumlar da hava yolu dışında temasla bulaşmaya da neden olur. Böylece sağlıklı kişi de bu enfeksiyon ile tanışmış olur. Bu virüsün az bir miktarı bile gribe yol açabilir. Vücuda girdikten sonra ortalama 2 gün kuluçka süresi vardır. Bu süre kısa olduğundan çok çabuk yayılır.
Grip tedavisinde, virüsün neden olduğu bulguları ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulanır. Tedaviye belirtiler ortaya çıktıktan hemen sonra başlanması çok önemlidir. Böylece hastalığın süresi kısaltılır ve belirtiler şiddetlenmeden ortadan kaldırılır. Kesin tedavisi yoktur. Hastalık, 1 hafta sonra geçmeye başlar. Bu zaman içinde, beslenmeye biraz daha fazla dikkat etmek gerekir. Grip hastalarının mutlaka dinlenmeleri gerekir. Bol sulu besinlerle beslenmek iyileşmeyi hızlandırır.
Toplumda antibiyotik kullanımının gribi iyileştirdiği düşüncesi vardır. Bu çok yanlıştır çünkü antibiyotikler virüse etki etmezler. Ayrıca sıklıkla antibiyotik kullanmak, bakterilerin direnç kazanmasına neden olur. Tedavide kullanılan ilaçlar; hastanın şikayetlerini azaltmak, hastalık dönemini daha rahat atlatmasına yardım etmek için verilir. Özellikle yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf insanlarda grip; zatürre, bronşit gibi daha ağır tablolara neden olabilir. Bu gibi durumlarda agresif tedavi seçenekleri uygulanır.
Nezle nasıl tedavi edilir?
Nezle gribe göre daha hafif seyreder, hiç tedavi edilmese de 1 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Tedavi sadece hastayı rahatlatmak için verilebilir.
Peki Grip Aşısı Kimlere Yapılmalı?
Grip aşısı inaktive edilmiş influenza virüslerinden veya antijenlerinden yapılıyor. Aşı uygulandıktan sonra bağışıklık sistemi aşıdaki inaktif virüse karşı antikorlar oluşturuyor. Daha sonra, aktif virüsle karşılaşıldığında, önceden oluşmuş antikorlar enfeksiyon oluşumunu önlüyor veya ağır hastalık riskini azaltıyor. 
Bu hastalık Gruplarında Olanlar Aşı Yaptırmalılar:
Hamileler
50 yaş veya daha yaşlı kimseler Kronik hastalığı bulunan kişiler
Sağlık alanında çalışan doktor, hemşire ve sağlık personelin tümüne uygulanmalıdır.
Grip aşısının mutlaka salgın başlamadan önce yapılması gerekiyor. Aşının etkisinin ortaya çıkması için aşağı yukarı 2-3 haftalık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Dolayısıyla, grip aşısı için en uygun zaman sonbahar, özellikle de Eylül ve Ekim aylarıdır. Teorik olarak aynı sene grip geçiren kişilere aşı yapmaya gerek kalmaz. Çünkü virüs doğal olarak alınmış ve vücutta gribi takiben koruyucu antikorlar sentez edilmiştir. Bunlar bir süre aşı gibi ve aynı derece de koruma sağlarlar. Tabi ki geçirilen enfeksiyonun grip olup olmadığını bilmekte de zordur. Bu durumda hemen akla şu soru gelmektedir. Acaba grip geçirenlere aşı yapılırsa bir problem teşkil eder mi? Hayır grip geçirenlere aşı bir yan etki yapmaz.
Toplu taşıma araçlarını sıklıkla kullananlar virüslerden korunmak için neler yapmalı?
Grip aşısı olsak da olmasak da her şıkta gribe karşı ve diğer virüslere karşı kendimizi koruma olasılığımız mevcuttur. Bunun en temel uygulaması hijyenik şartlara iyi uymamızdan geçer. İyi bir hijyenik uygulama bizim bulaşıcı hastalıklara karşı en önemli defansif mekanizmamızdır. Özellikle toplu taşıma araçlarını kullanıyorsak elimizi ağzımıza ve burnumuza götürmekten kaçınmalı, indikten sonra en kısa zamanda ellerimizi sabunla yoğun biçimde yıkamalıyız. Hastaysak çevremizdekilere bulaştırmamak için hapşırırken veya öksürürken bir mendille ağzımızı kapamalıyız. Salgın zamanlarında kalabalık yerlerde maske kullanımı biraz rahatsız edici olsa da enfeksiyondan korumakta etkilidir.
Nezle ve gripten korunmak için neler yapmalıyız?
Gripten korunmanın başlıca yolu vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu nedenle mevsim özelliklerine uygun giyilmeli, bol sulu gıdalar, taze meyve ve sebze tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır. Uzun süre havasız ortamlarda bulunmamak gerekir. İşiniz gereği uzun süre kapalı bir alanda çalışmanız gerekiyorsa, düzenli aralıklarla hava almak için dışarı çıkmanız gerekir. Dışarı çıkacak imkânınız ya da vaktiniz yoksa dahi, birkaç dakikalığına bir pencere açarak bulunduğunuz ortamdaki havanın tazelenmesini sağlayabilirsiniz. Gribe yakalanmadan önce aşı yaptırarak doğal bağışıklığınıza yardımcı olabilirsiniz.