İSTANBUL- Gerçekleşen etkinlikte Bahçeşehir kadınlarına yönelik olarak, MEMEDER Kurucu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen, Prof. Dr. Özer Pala ve Yrd. Doç. Dr. Haluk Saçaklı meme kanserinin erken teşhisinin önemi, meme kanserinden korunma ve önleyici beslenme üzerine bilgiler paylaştı.

ÖNCE VATAN GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ FUNDA AKOSMAN ERMAN

“Merhaba güzel bayanlar renk renk çiçekler gibi geldiniz hoş geldiniz, ayağınıza sağlık” diyen Önce Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve Papatya Dergisi kurucusu Funda Akosman Erman, “Bu tarz organizasyonları sizlerle göz göze olmayı özlemişim” diyerek, açılışı yaptı, Programın moderatörlüğünü gerçekleştirdi.

Prof. Dr. Vahit Özmen

Etkinlikte Memeder Vakfı Kurucu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Özmen; meme kanserinde erken teşhisin önemini vurgulayarak, bu kanser türünden korunma yolları ve önleyici beslenme düzeni üzerine bilgiler paylaştı. Halen, İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi ve Şişli Florence Nightingale Hastanesi’ndeki Meme Sağlığı Merkezi’nin direktörlüğünü yapmakta. Memeder kurucu ve onursal üyesi. Yurt içi ve yurt dışında yüzlerce yayın organında yazıları ve editörlüğü olan doktorumuzun, en önemli ödüllerinden biri de Meme Kanseri Farkındalık konusundadır. www.vahitözmen.com



Yrd. Doç. Dr. Haluk Saçaklı

Yrd. Doç. Dr. Saçaklı, Hem meme kanserini önlemek hem de daha kaliteli bir yaşam sürebilmek için spor ve egzersizin önemini vurgularken, günde 10.000 ila 12.000 adım atılması gerektiğine dikkat çekti. BAKAY Bahçeşehirli Kaliteli Yaşam Derneği adına Kaliteli Yaşam Uzmanı Yrd. Doç.Dr. Haluk Saçaklı, tezini obezite üzerine yazan doktorumuzun televizyonlarda bini aşkın konuşması ve basında çıkan yazıları vardır. Saçaklı, Papatya Dergimizin ve Önce Vatan Gazetemizin sürekli yazarlarındandır. www.haluksacakli.com



Prof. Dr. Özer Pala

Prof. Dr. Pala, içeriğinde çinko ve omega-3 (ceviz vb. kabuklu yemişler ile, balık, yumurta, et ve tavuk) bulunan besinlerin kansere karşı korunmada büyük önem taşıdığını aktardı. Canlı emar olarak nitelendirilen Prof. Dr. Pala, bir  tırnağınıza bakar size teşhis koyar. Ezber bozan her derde deva hocamızın yüzlerce basılı yayını, katıldığı programları ve bloğu var. Haseki Hastanesi Pediatri Bölümü, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi ve sizi uzaktan görse bile tomografi çekip tanı koyabilecek tecrübeye sahiptir kendisi.



Ceviz Tüketiminin, Meme Kanseri Riskini Azaltabileceği Konusundaki Araştırma



Önemi:
Meme kanseri, kadınlar arsında kanser yükünün önde gelen nedenidir ve insidansı 2008 yılından bu yana dünya çapında %20’den daha fazla bir artış göstermiştir. Yapılan gözlemsel çalışmaların bazılarında, Akdeniz diyetinin meme kanseri riskini azaltabileceği öne sürülmüştür. 

Amaç: Akdeniz diyetinin uygulandığı 2 müdahale grubu ile düşük yağ içerikli diyeti takip etmesi tavsiye edilen grupta (kontrol) meme kanseri insidansı üzerine etkileri değerlendirmek. 

Tasarım, Koşullar ve Katılımcılar: PREDIMED çalışması 1:1:1 randomize, tek kör, kontrollü bir saha çalışması olup İspanya’da birinci derece sağlık merkezlerinde gerçekleştirilmiştir. 2003 ve 2009 yılları arasında, kardyovasküler hastalık riski yüksek olan 60 ila 80 yaşlarındaki 4282 kadın, birinci derece sağlık merkezlerindeki hekimler tarafından davet edildikten sonra çalışmaya alınmıştır. 

Müdahaleler: Katılımcılar, natürel sızma zeytin yağı takviyeli Akdeniz diyeti grubuna, %50 oranında ceviz içeren karışık kabuklu kuruyemişle takviyeli Akdeniz diyeti grubuna veya kontrol grubuna (beslenmeyle aldıkları yağ miktarını azaltması tavsiye edildi) randomize bir şekilde ayrılmıştır. 

Temel Sonuçlar ve Ölçümler: Meme kanseri insidansı, daha önceden meme kanseri öyküsü olmayan kadınlar için (n=4152) çalışmanın önceden belirlenmiş ikincil çıktısıydı. Ortalama 4.8 yıllık takipten sonra, teyit edilmiş 35 yeni meme kanseri vakası tespit edildi. Oranlar (1000 insan yılında) natürel sızma zeytin yağı takviyeli Akdeniz diyeti grubunda 1.1, karışık kabuklu kuruyemiş takviyeli Akdeniz diyeti grubunda 1.8, kontrol grubunda ise 2.9 olarak gözlenmiştir. Kontrol grubuna kıyasla çok değişkenli düzeltme yapılan tehlike oranları, natürel sızma zeytin yağı takviyeli Akdeniz diyeti grubunda 0.32 (95% CI, 0.13-0.79) ve karışık kabuklu kuruyemiş takviyeli Akdeniz diyeti grubunda ise 0.59 (95% CI, 0.26-1.35) olarak tespit edilmiştir. Yıllık kümülatif güncellenmiş beslenme maruziyetlerine ilişkin yapılan analizlerde, natürel sızma zeytin yağından alınan her ilave %5 oranındaki kalori için tehlike oranı 0.72 (95% CI, 0.57-0.90) olarak tespit edilmiştir.



Sonuçlar ve Anlamlılık:
Bu çalışma, uzun dönem beslenme müdahalesinin meme kanseri insidansı üzerinde etkiye sahip olduğunu gösteren ilk randomize çalışmadır. Çalışmaların sonuçları, meme kanserine karşı birincil korumada natürel sızma zeytin yağı takviye edilen %50 oranında ceviz içeren karışık kabuklu kuruyemişle takviyeli Akdeniz diyetinin faydalı bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar, daha önce yapılan bir çalışmanın ikinci kez analiz edilmesi sonucunda elde edilmiş olup az sayıda yeni olguya dayanmaktadır, dolayısıyla uzun süreli ve daha geniş çaplı çalışmalarda bu sonuçların teyit edilmesi gerekmektedir. 

Toledo E, Salas-Salvadó J, Donat-Vargas C, Buil-Cosiales P, Estruch R, Ros E, Corella D, Fitó M, Hu FB, Arós F, Gómez-Gracia E, Romaguera D, Ortega-Calvo M, Serra-Majem L, Pintó X, Schröder H, Basora J, Sorlí JV, Bulló M, Serra-Mir M, Martínez-González MA. Mediterranean Diet and invasive breast cancer risk among women at high cardiovascular risk in the PREDIMED trial: A randomized clinical trial. See comment in PubMed Commons belowJAMA Intern Med. 2015 Nov 1;175(11):1752-60. 



MEMEDER KURUCU VE ONURSAL BAŞKANI PROF.DR.VAHİT ÖZMEN

Meme kanserine yönelik yurt dışında da ödüller almış, MEMEDER Kurucu ve Onursal Başkanı Prof. Dr. Vahit Özmen yaptığı konuşmada, “Meme kanseri oldukça sık görülen bir kanserdir. Özellikle kadınlarda görülen bir hastalıktır. Cinsiyet, annelik, kadınlık sembolü olan bu organımızı korumak lazımdır. Korumak içinde erken tanı ve tedavi lazım.

Meme kanseri en fazla taşıyıcı kanallarda olmak üzere hücrelerde değişim oluyor ve kanser başlıyor ardından da vücuda yayılıyor. Bu ay meme kanseri farkındalık ayıdır. Türkiye’de de son 10 yıldır kutlamaya çalışıyoruz. 1983'ten beri Amerika'da 93'ten beri de Pembe Kurdele olarak farkındalık çalışmaları yapılıyor.

Meme kanserinde;

Kadınların her 4 kanserinden biri meme de oluyor. Amerika’da 3000 üzerindeyken Türkiye’de 25.000 kadına meme kanseri tanısı konuyor. Eskiden çok az görülen bu kanser son 20 yıldır artarak devam ediyor. Hiç doğurmamak, süt vermemek, kürtaj yaptırmak, ailede bulunup genlerinden gelmek, erken adet gören, geç menopoza giren gibi risk faktörleri vardır.

Korunmak için;

1. Yaşamı ve kiloyu kontrol altına alıp, her gün 1 saat egzersiz yapmak.

2. Memeleri boşaltmak, kan tahlili ile kontrol ettirmek.

3. İlaç ile korunma

4. Tarama

“Mamografi bu konuda en etkili olandır”

MEMEDER

Türkiye’de bir ilk olarak gerçekleştirdiğimiz 2008'de başladığımız Bahçeşehir bayanlarına özel evden davet ederek kontrol tarama yaptırmaktır. Asıl hedef, hiç bir şey yokken kontrolünü yapmaktır.

20 yaşından sonra bir kadının ayda bir kendi kendini muayene etmesi lazım. 20 - 40 yaş arası 3 yılda bir doktora gitmesi lazım. 40 yaşından sonra yılda bir doktora gitmeniz lazımdır.

Meme kanseri kadınlar için çok ciddi problemdir”

En sık karşılaşılan durum kitledir. Memede bir kitlenin olması kiste olabilir. Bunların kanserle ilgisi olmadığını söylüyoruz. Bu kitlenin dışında akıntılar olabilir meme başında. Akıntı kanlı ise bu önemlidir. Bir tümör işareti olabilir doktora gitmek gerekir. Sıkınca değil kendiliğinden gelmesi gerekir. Birde çökme varsa buna da dikkat etmek gerekir. Memede kızarıklık, yara varsa da dikkat etmeli.



KALİTELİ YAŞAM UZMANI YRD. DOÇ. DR. HALUK SAÇAKLI

“Herkese gönülden merhaba! Sağlıklı yaşamda ve uzun yaşam için neler yapmamız gerekir öncelikle ondan bahsedeceğim eğer bizler sağlıklı yaşayamazsak obez de oluruz, kanser riskimiz de olur ve yaşamımız kısalır” diyerek sözlerine başlayan Yrd. Doç. Dr. Haluk Saçaklı, “Her şeyin başı sağlıklı olmaktan geçiyor. Yaş ilerledikçe bağışıklık sistemimizi daha çok bozar. Hiç egzersiz yapmama yanlış ya da eksik egzersiz yapma ve stresi kontrol edememe, kaliteli uyku ve hepsinden önemli olan nefes alıp vermeyi bile bilmiyor olmak.

Günde 10.000 adım attığınız zaman 9 yıl kaliteli yaşamın yollarını yakalamış olacak ve ayda 2 kilo net kilo kaybını sağlamış olacaksınız. Haftada 3 ya da 4 gün direnç çalışmasına zaman ayırmıyorsanız hiç bir zaman için sağlıklı olamazsınız çünkü 30 yaşından itibaren kaslarımız eriyor ve buda yağlanmaya neden olur.

Yaşamanıza kalite katmak için dikkatli egzersiz yapmalıyız. Kaliteli uykunun önemi büyük. Uyku genimiz 22- 24 arasında mutlaka uyumalıyız. Gece yarısı yatanlar verim alamazlar. Nefes almak göğüsten değil bebekler gibi karnımızdan nefes almalıyız. Beslenme bugün ne yazık ki endüstri dediğimiz korkunç sektörün içindeyiz ve fast food ya da hormonlu ürünler içindeyiz. Marketten aldığımız pırıl pırıl sebze ve meyveler bize hastalık açarlar bunlara dikkat etmelisiniz. Bugün en ünlü bisküvi firmaları dahil mısır şurubu kullanıyorlar. Mısır şurubu ile elde edilmiş her üründen uzak durmalısınız. Şişmanlık, kanser, damar hastalıkları gibi birçok hastalığı davet ediyorlar. Şeker pancarında dünya genelinde 2. sırada olmamıza rağmen nasıl mısır şurubunu hayatımıza sokarız. İnsülin direnci olmuş olan bir kişi kesin obez olur ve damar hastalıklarına yakalanır. Damarların işini bitirmeyin. Çünkü kansere davetiye açıyorsunuz. ‘’ bilgilerini vererek sözlerine devam etti.

Dünya bir denge içinde duruyor”

Organik tam buğday ekmeği yiyin. Ekşi maya ile yapılan ekmekleri tüketin. Ekmeği, makarnayı pilavı ve tahılları hayatınızdan çıkarmamalısınız. Sütü ve yoğurdu dayanıklı olanlarından alın. Endüstri ürünlerinden uzak durun. Sağlığımız için 4 temel besin grubunu yan yana getirmek zorundayız. 1 süt grubu ( yoğurt, süt, ayran) , 2 et grubu ( kırmızı et, balık, tavuk) 4 kuru baklagiller ve tahıl (nohut, mercimek, makarna, pirinç) 4 Sebze ve meyve ( biber, patlıcan, elma, armut) bu dört temeli her öğününüzde yan yana getiremezseniz doğru beslenmiş olamazsınız.

İlk şart kilo derdinden korunmalısınız. Diğer şart özellikle kanserden korunmalısınız.



HER DERDE DEVA HOCAMIZ, PROF.DR. ÖZER PALA

Ardından kürsüye gelen Prof. Özer Pala ‘’Genetik olarak diyabeti olan bir kişi hamile iken ya da emzirirken inek sütü içerse bebekte diyabet olma olasılığı çok yüksektir” diyerek, “Kanser zaten yengeç demek ve üç madde vardır ki kanserin hazırlayıcısıdır. Çinko, D vitamini,balık yağı eksiklikleridir” şeklinde sözlerine başladı.

Çinko azaltan faktörler arasında mısır unu ve inek sütü başta gelir.

Telefon ve bulunduğunuz ortamdaki her türlü elektronik alet çinkonuzu azaltır. Özellikle elektrikli battaniyeler dahil hamilelerde çinko eksikliği varsa çocuk sakat doğar. Ve tümör oluşur.

Saçları boyamak, kurutmak, uzatmak çinkoyu azaltır.

Elektrik her türlü elektrik bir numaralı çinko azaltıcısıdır ve kanseri büyük oranda tetikler. Bir diğeri strestir bu illaki psikolojik değil, kalabalığın içine girmek, aşık olmak da bir stres.

Mısır şurubu en büyük düşmanımız. Tansiyon ilacı kullanıyorsanız, tiroidiniz varsa, çinkonuz % 100 düşüktür.

D vitaminini kullanmasını özellikle güneşten yararlanmayı öneriyoruz. Kanserden uzak durmak istiyorsanız güneş sizin en önemli ilacınız. 11.00’den önce 15.00’ten sonraki güneşi değil, esas saat tam 13.00’deki saattir. 15 dk. belki biraz daha fazla durabilirsiniz. Güneşle aldığınız D vitamini ile ağızdan aldığınız D vitamini farklıdır. Ağızdan aldığınız yağda erirler, güneşten gelen, suda erir. Kanserden diyabetten, tiroitten, depresyondan en fazla koruyucu olan güneştir. Güneşten besin almış bölge en az 48 saat sabun sıcak su şampuan görmemelidir. Aksi halde bir işe yaramaz.

Omega 3‘te meme kanserini ve diğer kanserleri önleyici bir faktördür. Burada özellikle 3 çeşit Omega 3 vardır. ALA, EPA ve DEA’dır. ALA, bitkiseldir. Diğerleri ise balık yağında da bulunur.

Çinkonun yanında D vitamini etki eder. Meme kanserinde şişmanlık çok önemlidir. 6 ay bir çocuğu emzirmek şart. Anne sütü 2 saatte mideyi boşaltır. Ve çocuk için yeterlidir. Mama ise 4 saatte mideyi boşaltır. Ömür boyu artmış fazla besinleri geri çeviremezsiniz.

Portakal suyuna dikkat günde 1 bardak portakal suyu içen kadınlarda 40 yaşından sonra Gut Hastalığı görülmeye başlar. Bu sebeple portakal suyuna dikkat edeceğiz. Bir tavuk 3 saatten önce pişiyorsa o tavuk yenmez ve son olarak kadınların koltuk altlarına kullandıkları deodorantlar meme kanserine yol açan en büyük nedenlerden biridir” şeklinde konuştu.

MEME KANSERİNE KARŞI ERKEN TEŞHİS VE DOĞRU BESLENME HAYAT KURTARIYOR

Meme kanserinin erken teşhisinin önemi, meme kanserinden korunma ve önleyici beslenme üzerine bilgiler paylaşan doktorlar sonrasında tüm katılımcılara sağlıklı yaşam üzerine öğlen yemeği ikram edildi. Sağlıkla ilgili muhteşem sunumun ardından Prestige Mall Gurme N Steak, cevizlerle hazırlanmış süper bir öğlen menüsü ikram etti, hanımlar yemeklerini yiyip, tatlılarıyla beraber çay ve kahvelerini içtiler, doyum olmayan günün sonunda, Promedia California cevizlerini şık torbalarında hediye etti, biz de yeni turizm gazetemizi de ekledik. Verimli ve sıcak geçen organizasyonumuzdan herkes mutlu ayrıldı, katkıda bulunan herkese teşekkürler.



MEMEDER: Meme Sağlığı Derneği

Bahçeşehir 2008 yılında pilot bölge seçilerek, dönemin Belediye Başkanı Kemal Aydın önderliğinde, Prof. Dr. Vahit Özmen'in kurucu ve onursal başkanı olduğu merkez, bölgede oturan kadınların yıllık mamografi ve ultrason muayenelerini, ev,e kayıtlı kişilere telefon açarak randevu oluşturuyor. Böyle güzel bir hizmet veren merkeze sahip çıkmalı, gerekli katkıyı sağlamalıyız Bahçeşehirliler olarak, küçük alışverişler yapıp gelirini derneğe bağış yapabiliriz. Bahçeşehirlilerin faydası için kurulmuş merkeze sahip çıkalım sayın Özmen’inin de çağrısıdır bu.

Yönetim Kurulu Başkanlığını Ülkü Büyükgönenç’in yaptığı derneğin tarihçesi:

2007 Eylül ayında, İstanbul'da kurulan Meme Sağlığı Derneği, güncel bilimsel yanı ağırlıkta olan bir dernektir. Bünyesinde konu ile ilgili pek çok farklı uzmanı barındırırken, hem sağlıklı kadınları, hem de meme kanserli kadınları içerisine almış ve kadınların daha sağlıklı olmaları için "Halkla iç içe olmayı" kendine misyon edinmiş bir dernektir.

Türkiye'nin en büyük metropolitan şehri İstanbul'a bağlı Avrupa yakasında yer alan Bahçeşehir bölgesi sınırları içerisinde ikamet eden 40-69 yaş arası tüm kadınlar, on yıl süre içinde, iki yıl aralıklarla, ücretsiz olarak meme kanseri taramasına davet edilerek 2009 yılından beri tarama yapılmaktadır. Meme sağlığı tarama programında, risk altındaki kadınların ayrıntılı öyküleri alınarak, hekim tarafından fizik muayeneleri yapılmakta ve yanında ücretsiz mamografi ve gerektiğinde ücretsiz ultrasonografi çekilmektedir. Kadınlara kendi kendine meme muayenesi yapabilme becerisinin kazandırıldığı eğitimler, genel bilgi aktarılacak konferans, seminer ve eğitimler yürütülmektedir. Türkiye’nin ilk tarama projesi olan bu proje 6 yıldır başarı ile devam etmekte, elde edilen bilimsel veriler birçok ulusal ve uluslararası dergi, ve konferanslarda yayınlanmakta ve sunulmaktadır. MEMEDER bunun yanında halka yönelik çok sayıda meme kanseri bilinçlendirme eğitimleri düzenlemiştir. 

Derneğin misyonu:

Memeder’in misyonu meme kanseri konusunda Türkiye’de bilinci yaymak, bilimsel proje destekleri sağlamak ve projeler geliştirerek meme kanseri konusunda öncü araştırmalar yapmaktır. 

İletişim Bilgileri: Bahçeşehir Gelişim Akademisi Binası Bodrum Kat No1: 34538 İstanbul

Tel: 0212 669 8451 Gsm: 0530 692 69 19 - 0530 230 69 90