Türk yemek kültürü denilince ilk akla gelenlerden olan kebap, döner ve pide çeşitleri, Kuzey Amerika'dan Çin'e kadar yurt dışında da büyük talep görüyor.

Domateslisi, patlıcanlısı, acılısı, ızgarada ya da fırında pişmişi derken birçok çeşidi bulunan kebap, Türk mutfağında önemli yer tutuyor.

İçine konulan baharatları ve yapılış tarzındaki küçük değişikliklerle yöresel olarak isimler alan kebaplar kadar köfte ve etli pide çeşitleri, ülkeye gelen turistlerin, merakla tadına bakmak istedikleri yemek listesinde ilk sırada yer alıyor.

Bu ilgi nedeniyle Türkiye'deki bazı firmalar, zincir şubelerini yurt dışına taşıma konusunda çalışmalar yürütürken, bölgeye göre damak tadı ve talep araştırmaları, hangi ülkede ne tür ürünlerin satılması konusunda fikir veriyor.

Geçen yıl sonu itibarıyla 35 şubesi bulunan ve 2012'de bu sayıyı 50'ye çıkarmayı hedefleyen, pide, lahmacun ve kebap segmentinde faaliyet gösteren bir firmanın yönetim kurulu Başkanı Atilla Külekçioğlu, ülke genelinde neredeyse her mahallede bir kebapçı bulunduğunu, bu yemeğin Türk mutfağında önemli yer tuttuğunu söyledi.

Ünü dünyaya yayılmış Türk yemeklerinin yabancı fast food zincirleriyle mücadele edebilmesi için her yerde bulunabilir olması gerektiğini dile getiren Külekçioğlu, "Bunu yaparken, kalitenizi ortaya koymanız, güven sağlamanız gerekiyor. Bu kapsamda, Avrupa standartlarında üretim tesisi kurduk. Etin nereden geldiğini arkasında nasıl bir markanın olduğunu göstermek lazım. Biz açtığımız şubelerde bu güveni sağladık. Vatandaşlar bize güveniyor" dedi.

Türkiye'de fast food alanındaki franchising sayısının 9 bine ulaştığını vurgulayarak, hızlı tüketim gıda sektörünün 2011'de Türkiye'de 1,5 milyar dolar ciroya ulaştığını, bu yıl 1,8 milyar dolara çıkmasının beklendiğini bildirdi.

Külekçioğlu, Türkiye'de büyüme devam ederken kendileri gibi bazı firmaların zincir şubelerini yurt dışına açma konusunda çalışmalar yürüttüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Özellikle biz, global firmalarla görüşüyoruz. İlk olarak Ortadoğu ve Kuzey Amerika'ya açılmayı planlıyoruz. Bu konuda yapılan çalışmalar ve araştırmalar, bizim bizzat yerinde incelemelerimiz, kebaba yoğun ilgi olduğunu gösteriyor. Rusya bölgesi de bu konuda aç. Moskova'da iş görüşmelerimiz var. Rusya çok ciddi pazar. Orada restoranlar var ancak biz zincir olarak girmeyi istiyoruz. Türk mutfağı, sadece pidesi, kebabı ve köftesiyle bile dünyanın birçok ülkesini geride bırakır. Bizim İtalya ya da Fransa mutfağından eksiğimiz ne- Fazlamız var ve biz bunu göstermek istiyoruz."

-Rusya'daki bir gazetenin manşetinde Türk kebapçısı-

Araştırmalara göre Rusya'nın Alinazik'i çok sevdiğini anlatan Külekçioğlu, bu ülkede pide ve kebabın da sevilerek tüketildiğini bildirdi.

Rusya'da bir iki hafta önce bir kebapçının, gazete manşetine taşındığını ifade eden Külekçioğlu, "Manşette, 'Bir yılda hedeflediğim ciroyu bir ayda yaptım' diyor. Çünkü Rusya'da Türk yemeklerini seviyorlar. Manşet, neye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor" dedi.

Külekçioğlu, Ortadoğu ülkelerinde genellikle kaşarlı ve beyaz etli pidenin tüketildiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Kuzey Amerika'da kebap ilk sırada geliyor ancak pide de çok tüketiliyor. Kebap derken, Adana ve Urfa kebapları, şiş kebapları söylüyorum. Avrupa'da da kebap çok biliniyor. Almanya'da uzun süre kaldım. Bu ülkede patlıcanlı, domatesli olanları, Adana kebap seviliyor. Pidede mantarlılar tercih ediliyor. Yurt dışındaki kebaplarda Türkiye'deki kadar acı tüketilmiyor. Döneri tüm Avrupa tüketiyor, Çin ise çok seviyor. Çin çok büyük bölge. Farklı tatlara ilgi gösteriyorlar. Türk yemek firmalarının yurt dışında daha fazla olmaları gerekiyor."

Etli pidenin pizzaya rakip olabilmesi için hemen bulunabilirliğin sağlanması, dünyaya sağlam adımlarla açılım yapılması gerektiğini belirten Külekçioğlu, Türk mutfağının dünyada büyük başarı sağlayacağına inandığını sözlerine ekledi.