SEVGÜL EROĞLU

İSTANBUL

TREKİNTURKEY ile bıraktığım yerden tekrar başladım dağ bayır…


İki yıllık bir aradan sonra lapa lapa kar yürüyüşüydü son bıraktığım… işte yine bu lokasyondayım. Bu kez rota Kungul Dağı’na çevrilmiş durumda…Kış mevsiminin o dolu dolu yağan kar görselinin ardından  bu kez altın sarısı tonları tatmak, ruhumu derin bir huzurun içine atıverdi…


Sanki buralar pandemi sürecini hiç yaşamamış, aksine bizlere kendini nasıl hazırlayacağını özenle düşünmüş tüm cazibesini takınmıştı.
Sıcak sımsıcak renklerle karşıladı bizi…


Samanlı Dağları'nın doruklarından biri olan Kungul Dağı'ndan ,vadiye doğru yoğun ve devasa gürgen ağaçları arasından gerçekleşen bir parkurdayız bu kez. Orman içi patikalar toprak yollar tam da istediğim özellikte. Bel ağrıtmayan cinsinden bir zemin ve oksijen dolu mis bir hava. Orman yapısı gürgen ağaçlarıyla donanmış. Bu bana bir şarkı mırıldatıyor;

Kestane, gürgen, palamut
Altı yaprak, üstü bulut.
Gel sen burada derdi unut
Orman ne güzel, ne güzel.
 
Dallar kol kola görünür
Yaprak, yaprağa sürünür
Kışın karlara bürünür
Orman ne güzel, ne güzel

Çocukluğumuzun şarkısıydı bu ve ne kadar anlamlıydı tam da şimdi ki gibi.
Kocaeli Yuvacık Beldesine geldiğinizde köye yönlenirsiniz. Yuvacık Barajını geçtikten sonra Servetiye Camii köyüne varırsınız. Sonra da doooğru Aytepe yoluna…
Kungul Dağı’na doğru yürürken yangınlar için açılmış orman patikalarını takip ettik. Eğer Aytepe Orman İşletme Müdürlüğü Tesislerinden başlanırsa parkur hep inişlerle geçiyor. Kolay dinlendirici bir parkur bu.


İniş deyip geçmeyin, dağlarda iniş, her zaman çıkıştan zor …
Dizlere yük bindiği için yan yan inmek belki problem olanlara bir minik ipucu…


Vatanımız o kadar bereketli ki buralarda her yerde su var. Sonbaharda ve şüphesiz  ilkbahar aylarında haşır haşır yaprakların üzerinde yürümek ve yaprakların çıkardığı o sese konsantre olmak size vaktin nasıl geçtiğini unutturuyor. Hele de dere geçişlerinin üzerine dökülmüş o altın sarısı, kahverengi, bordo renkli yapraklar tam bir görsel şölenin habercisi…


Yine kalabalık bir grubun parçasıydım. Doğa sever 22 kişi… Sadece nimetlere odaklanmış, şükreden, mutlu suratlarla yürümenin getirdiği müthiş enerjiyle paylaşımcı  güzel insanlar. Tabii rehberimiz bu önderliği çok güzel yapmakta. Sevgili Trekinturkey ve rehberlerimiz, verdiğiniz güzel enerjilerle mutlu bir sinerji yarattığınız için de ayrıca teşekkürler.

Güzel bir haftasonunu doğada bol oksijen alarak şehrin stresinden uzakta geçirdik. Tüm negatifliği şehirde bırakıp doğaya uzanmak ve tekrar dönüp İstanbul’u sevmek! İnanın…
Daha kolay…