Gezi Haber: Sevgül Eroğlu Kayserilioğlu

Dere… Var

Şelale…Var

Şirin minik  köyler… Var

Ağaç var, çiçek var, bahçe var, hayvanlar var…

Ohhhhh 

Dünya var. Varoğlu Var!

Bu pazar Gökmaslı Göksu Hacıllı parkurundaydık.

Takıldım yine Trekinturkey grubuna. Takılan takılana…. Çok kalabalıktık bu kez. Düz parkur olduğu için- şelale hariç- bazı arkadaşlarımızın çocukları da gelmişti. Yani anlaşıldığı üzere; 

LAY LAY LOM yürüyüş!

Lay lay lom dediğime bakmayın. 15 km yi o çocuklar nasıl yürüdü anlamış değilim. Ne mızlandılar ne surat ettiler...

Eveet 

Yine sabahın erken saatlerinde  İstanbul’ u arkamızda bırakarak, araçlarımızla düştük yollara. Her zaman ki sabah kahvaltısı ritüelimizi kır kahvesinde yaptıktan sonra yola devam. Ağva kulağa yakın mesafeler gibi geliyor ama yol virajlı olduğu için biraz zaman aldı. 

Araçtan indiğimizde kendimizi bir yeşil deryasının içinde buluverdik. Argun Baydan rehberimiz ‘İşte yürüyüş startımız’ dedi. Kısa bir ayaküstü toplantısıyla yöre ve teknik yürüyüş bilgilerini aldık. Veeee

Hepimiz sanki haftalık yorgunluğundan bir an önce uzaklaşmak istercesine el kol sallamalarıyla hızla daldık yeşile…

Biz yetişkinleri anladım da o çocuklar için nasıl bir kaçıştır şaşakaldım. Şehrin ağır baskısı gizli özlemlere yönlendirmiş olmalıydı. Onlara uzun gelebilecek parkurda bize enerji bile verdiler. Çocuklarını doğaya yönlendiren bilinçli ailelerini de burada yürekten tebrik ediyorum.

İşte bu çocuklar bedensel ve ruhsal sağlıklı olur ve sağlıklı düşünüp hareket ederler. Hedef koymanın dayanılmaz hazzını, gıdım gıdım başarmanın keyfiyetini doya doya yaşarlar.

Çocukların yanı sıra beni bu gezide etkileyen, bol yeşil renk ve enfes doğa şöleninin yanında enerjime enerji katan, yakın bir zamanda kaybettiğim köpeğimi de yadederek hoplayıp zıpladığım 3 köpek…

Bize Gökmaslı köyünden takıldılar- Asırlık evleriyle yeşiller köyü: Gökmaslı- Ve o güzel köpekler binlerce metreyi bazen önde bazen arkada bizi takip edip yol gösterdiler. Sürüyü toplamak onların iç güdüsel dürtüsü mutlaka. Bizi hiç mi hiç yanlız bırakmadılar. Parkurun sonuna doğru ikiye ayrıldık- bir grup zor parkura bir grup hafife geçti- Şaşkınlıkla izledim ki o köpekler de aralarında anlaşıp ayrıldılar. Bizimle gelen köpek şelale bölgesine geçmek için kayaları tırmanıp indi. 

Tıpkı bir keçi gibi… 

Gökmaslı köyünün ilçe merkezine uzaklığı yaklaşık 33 km. Göksu deresi köyün içinden geçiyor. Geleneksel yapı ve dokusu büyük ölçüde korunmuş olmasına karşın eski köy içerisinde geleneksel dokuyu bozan maalesef yeni yapılar var. Yüz hanelik Gökmaslı köyü yazlık amacıyla kullanılıyor gibi… 

Mesire alanları, şelaleler, kamp alanları mağaralar ve tarihi köy evleriyle 600 yıllık köy çok şirin. Belli ki hafta sonu İstanbul’dan günü birlik turların uğrak yeri.

Gelelim Ağva Hacıllı Şelalesi’ne, Şile’ye mesafesi 26,  Ağva’ya ise 15 km.

Trekking, kamp ve kaya tırmanışı için yeşilliklere teslim eşsiz bir yer…Akan şelalenin ve kuş seslerini bastıran insan grupları saymazsak çok keyifli… (Suların düştüğü yerdeki adaya çadır kuran sivriler olmasaydı burada daha güzel fotolar alabilirdim.) Pazar gezilerinin böyle atmosferi bozan negatiflikleri de olabiliyor. Görsel şöleni bozan göle girip öööyle kalanların dışında, üzülerek belirteyim ki;

Şelalenin etrafı adeta çöp doluydu. Yanına çöp poşeti almayı unutan ya da alıp onu da doğaya salanlara, gıcık oldum. Bu kültürümüz de maalesef daha oturamadı. 

‘Yedim içtim gidiyorum. Doğa sen bak çarene!’

Eeeee sonra… Senden sonra gelenler ve sonrakiler…

Ekolojik denge bozuldu. E sen bozdun?

Farkında bile değil. Dünya dingonun ahırı sanki. Tek o var!!!

Neyse sakin ol Sevgül sakin

Tüm yorgunluğumuz, çıkınlarımızdaki sucukları çıkarıp yaptığımız mangalda son buldu.

Yorgun argın, yaptı mı bize kahve Argun…

Dönüş yolu yine suskun yine mahsun. Ama haftayı karşılayacak direncimizi aldık şükür.

Cennet ülkemin başka yeşil köşelerinde paylaşımlarımı bekleyin.

Sevgiler.