FUNDA AKOSMAN ERMAN

İSTANBUL - Benim güzel bulduğum kadınlar özgüveni yüksek, donanımlı, özgün, sahici, doğal ve bakımlı kadınlardır.

Önceliğim, giyenin de giyilenin de sonuna kadar gerçek olması sadece... Çünkü şaşaalı defileler yapabilirim ama bir kadın onları giymeye karar verene kadar hiçbir anlamı olmaz.

Ruhum ve Kadınım Koleksiyonu; sadelikteki güzelliği bulup çıkarmayı koleksiyon detaycılığıyla ünlendi. Bir şeyin güzel olarak kabul edilmesi için ille de pahalı olması gerektiği fikrini daima reddettim. Farkli kalitedeki malzemeleri karıştırarak ruh halime göre şekillendirdim. Bir arada olması gerektiğini, güzellik denen şeyin kusurlarla geldiğini savundum. Canım ne isterse ya da hayat kapısına neyi getirirse onu öyle tasarladım. Bu bazen bir otel oldu, bazen bir halı, kristal bir obje, kimi zaman da bir yemek takımı...

Bir kadını seksi yapan en önemli şey, kendine güven duymasıdır. Çok güzel bir kadın olabilirsiniz ama kendinizi rahat ve güvende hissetmezseniz asla seksi görünemezsiniz. Siz kendinizi iyi hissedeceksiniz ki başkaları da sizin hakkınızda iyi şeyler hissetsin.

Günümüz algısından yola çıkarsak ben modanın sanat olabileceğini düşünüyorum. Çünkü sanatın her disiplininde iki önemli bölüm var. Biri içerik ya da anlatacağımız mevzu. Digeri ise kullandığımız malzemeler ya da enstrümanlar... Biz de sonuç olarak kumaşları kullanarak bir şekilde derdimizi ve hayallerimizi yansıtıyoruz. Sonuç olarak kendi disiplinimize ait materyalleri farklı disiplinlerle de ortak şekilde kullanabiliyoruz.

Bana göre bir moda ikonu ne istediğini bilen, kararlı, çalışkan, sanattan, müzikten ve edebiyattan anlayan, kalitenin ve lüksün sadece pahalı çanta ve ayakkabı değil de bir yaşam tarzı olduğunu fark eden ve fark ettiren kadındır.

Hayata dair her şey bana ilham verir. Sokaklar, insanlar ve tabii müzik... Her şeyin doğadan başladığını ve doğaya döneceğine inanıyorum. Bu düşünceden de anlaşılacağı gibi ağırlıklı olarak doğadan etkileniyorum. Sanatın ya da dışa vurumun özünde her zaman doğanın olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki koleksiyonlarda da bu etkiler açığa çıkacaktır.

Bu demek değil ki doğa dışında bir şeylerden etkilenmem. İnsanin kendi özünün ve kişisel estetik anlayışının getirileri, günlük yaşamda karşılaştıklarımız da esin kaynakları olabiliyor. Farklı kültürleri daha yakından tanımaya çalışıyorum. Gözlerimi ve algımı açıp dünyayı dolaşıyorum.

Tabiatın gereği moda, daima ileriye doğru gider, geçmişte yaşamaz. Bu yüzden modayı hep çok sevdim. Evet,moda bir sosyokültürel olgu, bir kariyer, belki bir hobi veya kaçış noktası olabilir. Ama benim en sevdiğim yanı, çok farklı keşiflere izin vermesi... Geçişlerle, yapbozlarla dolu olması...

Her zaman modanın kadınları sadece daha güzel yapmak için değil onlara özgüven vererek morallerini yükseltmek için olduğunu düşünmüşümdür.

İnsanlar sevdikleri ünlüleri gördüklerinde onlara benzemek ya da onların kullandıkları parçaları kullanmak istiyorlar. Türk kadını modayı yakından takip ediyor. Bazen vücut ölçülerini bilmeden, kendilerini iyi anlamadan giyinmeyi tercih etseler de ben Türk kadınının zevkini beğeniyorum

Moda tasarımında çok analitik bir çalışma vardır. Bu hep merak edilir. Modaya kim karar veriyor? Sokak karar veriyor. Biz moda tasarımcıları ikiye ayrılıyoruz: Bunlar birbirlerinden farklı işler yaparlar,ama her ikisi de moda için çok gerekli meslektir.

Moda tasarımcısınin işi sokaktaki insanların ihtiyaç eğilimlerini belirlemek ve bunları giysiye dönüştürmek ve trend olarak modaya sunmaktır.

Güçlü insan, her şeyi öğrenmeye açık, kültür sınırlaması olmayan, farklı ırktan insanları, başka dinleri ve dilleri araştıran kişidir. Günümüz de global olmak güçlü olmaktır.

Bu kış güzel giyinmeyi    keyifli yaşamalı... 

Bir de güzel kokmalı, bakımlı olmalı. Bunun gizli bir formülü yok. Sır falan da yok. Doğru ürünlerle hepsi kolay...

İnsanlar kendilerini ifade etmek için giyinmelidir. Sırf birileri vitrine öyle koydu diye giyinmemelidir. Dolayısıyla o ikoncanlarin moda dergilerinin sanki üç boyutlu hali gibi sokaklarda dolaşıyor olmasını hiç doğru bulmuyorum açıkçası...

Ayrıca taklide çok kızıyorum, herhangi bir şeyin taklit edilmesini hiç kimseye yakıştıramıyorum.

İkoncanlari çok fena buluyorum, şık görünmek başka bir şey, moda delisi gibi görünmek başka... Moda, abuk subuk giyinmek demek değil. Moda her şeyi tadında, kıvamında ve ölçüsünde kullanmak demektir.