En zorlu meslek grupları arasında yer alan demir döküm işçileri, zaman zaman bin 500 derecede yanan ocakların başında alın teri dökerek evlerine ekmek götürmenin huzurunu yaşıyor.

Özellikle maden, demir döküm, cam seramik, kimya, çimento ve inşaat sektörünün yanı sıra itfaiye, güvenlik hizmetleri gibi birçok meslek grubu, çalışma ortamında en fazla risk barındıran alanlar arasında yer alıyor.

Söz konusu meslek gruplarında meydana gelen iş kazaları sonucunda dünyada her yıl çok sayıda işçi hayatını kaybederken, birçoğu da yaralanıyor.

Tüm risklere rağmen bu sektörlerde ter döken çalışanlar, geçimlerini sağlamak için her gün buralarda mesai yapıyor.

Türkiye'de de iş kazalarını en aza indirmek amacıyla Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği adına atılan en önemli adım olarak değerlendirilen 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında iş yerlerinde bulundurulması zorunlu olan iş güvenliği uzmanları aracılığıyla kazaların önüne geçilmesi amaçlanıyor.

AA ekibi, Türkiye'de irili ufaklı birçok sanayi kuruluşunun bulunduğu Kocaeli'ndeki en riskli meslek grupları arasında yer alan demir döküm sanayisinde çalışan işçilerin bir gününe tanıklık etti.

Hendek bölgesinde yer alan ve savunma sanayinin de arasında bulunduğu birçok alanda üretim yapan demir döküm fabrikasında çalışan işçiler, zaman zaman bin 500 dereceyi aşan sıcaklıktaki ocaklarda eritilen demirlerin başında adeta ateşle oynayarak geçimlerini sağlıyor.

"Alnımdaki bu ter hiç kurumuyor"

Fabrikada çalışan işçilerden 44 yaşındaki Ferhat Öztürk, ocakta eritilen madenin potalarını ısıtmakla görevli olduğunu anlatarak, potaları eritilen madene göre döküme hazır hale getirdiklerini söyledi.

İşlemin ardından bunu döküm derecelerinin başına getirip döktüklerini dile getiren Öztürk, "Çok zor burası, demire şekil veriyoruz. Ateşle oynuyorsunuz, çok zor bir iş, her gün 900-bin derecenin içine yaklaşıyoruz." dedi.

Potanın ısınma derecesinin 900, madene alındığı zaman ise bunun bin 600 dereceye çıktığına dikkati çeken Öztürk, "Bu şartlarda ekmek parası kazanıyoruz. 22 yıldır bu işi yapıyoruz. Zor bir iş olduğu için her sabah evden helalleşip çıkıyoruz." diye konuştu.

Öztürk, bir derece eksiklikte bile iş kazalarının yaşanabildiğini anlatarak, "Bu durumlara da alışkın olduğumuz için bize hiç zor gelmiyor. Hep bu vaziyette çalışıyoruz. Alnımdaki bu ter hiç kurumuyor." ifadelerini kullandı.

Mesleklerini zor şartlar altında sürdürerek ekmek parası kazandıklarını ifade eden Öztürk, "Bizden sonra bu mesleği yapacak kimsenin çıkacağını sanmıyorum. Adam geliyor 2 gün çalıştıktan sonra, 'Kendimi öldüremem.' diyerek gidiyor." dedi.

"Eskiye oranla yüzde 80 iyileşme var"

İşçilerden Zeki Keskin de işlerinin zorlu ve hassas aşamalarının olduğunu anlatarak, yüklenilen malzemenin ıslak olması halinde metalin kalitesinin düşeceği gibi patlama riski de bulundurduğunu söyledi.

Keskin, 40 yıldır sürdürdüğü mesleğini çok sevdiğini dile getirerek, "Bu işi zevk alarak yapıyorum. Yaptığım işi evde çok paylaşmıyorum ama onlar da ne zorluklarla çalıştığımı biliyorlar. Eşimin desteği oluyor." diye konuştu.

Eskiye nazaran mesleklerinde iş güvenliğinin çok iyileştiğine dikkati çeken Keskin, "Eskiden her şey bedenendi şimdi makine, vinç, mıknatıs takviyesi forklift var. Eskiye oranla yüzde 80 iyileşme var. Sendika ve iş verenin iş birilği çerçevesinde bugüne kadar hep çözümlenerek geldi." dedi.

Keskin, bilinçli ve dikkatli olunmaması halinde iş kazalarının olduğunu ifade ederek, en ufak bir ihmalde yaşanabilecek bir kazanın ölümlere sebebiyet verebildiğini kaydetti.

Cengiz Taşdemir de 2003 yılında döküm sektörüne başladığını anlatarak, burada 15 yıldır çalıştığını ifade etti.

Ağır sanayi sektöründe çalışmaları nedeniyle işçi bulma konusunda iş verenlerin sıkıntı yaşadığını belirten Taşdemir, "Her işin zorlukları var, sonuçta ekmek davası. Burada da koruyucu elbiselerimiz var. İş veren her türlü tedbiri almış durumda." değerlendirmesinde bulundu.

"Çok tehlikeli meslekler arasında"

Fabrikanın iş güvenliği uzmanı Muhittin Güney de döküm sanayisinde çalışmalarını iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun yaptıklarını anlatarak, sanayide "az tehlikeli", "tehlikeli" ve "çok tehlikeli" olarak üçe ayrılan iş alanlarından demir döküm sanayi sektörünün "çok tehlikeli" meslekler arasında yer aldığını kaydetti.

Fazla riskler taşıyan bu sektörde risk analizini yapıp bunları önleme tedbirlerini belirlediklerini vurgulayan Güney, "Gürültü, havalandırma ve diğer tehlikelere karşı tedbirler alındı. Kişisel koruyucu donanımları tüm ekibe giydirerek onları korumaya çalışıyoruz. Yılda 16 saat eğitim veriyoruz. Tüm çalışanları bilgilendirmekteyiz." şeklinde konuştu.

Güney, meslek hastalığına karşı en geç iki yılda bir ortam ölçümleri yapıp buna göre çalışma şartlarını belirlediklerini anlatarak, eksiklikleri gördükleri yerlerde tedbir aldıklarını söyledi.

İşçilerin yüksek sıcaklıklarda alev almaz elbiseler giydiklerine işaret eden Güney, "Yanmaz kolluk ve önlükler giyiyorlar. Yanmaya karşı tedbirlerimizi almaktayız. Tavan vinçlerimizin yılda bir periyodik bakımları yapılmaktadır. Yük nasıl taşır, nasıl kaldırılır bunlarla ilgili işçilerimize eğitimler veriyoruz." diyerek konuşmasını tamamladı.