FUNDA AKOSMAN ERMAN

İSTANBUL 

1. Tüm dünyada covid- 19 salgınına bağlı olarak ölümlerin gittikçe azalması sevindirici. 

2. Maske, mesafe, musluk (hijyen) koşullarına uyan çocuklarımız ve yaşlılarımıza da KISITLAMALAR kaldırılmalıdır. 

3. Bu iki  gurup koşullara daha iyi uyum sağlar. 

4. YAŞLILARIMIZIN ENFEKSİYON YAYDIĞI FİKRİ TAMAMEN YANLIŞTIR. BU GURUPTA HASTALIK  DAHA AĞIR SEYİR GÖSTEREBİLDİĞİ İÇİN ONLARIN VE ÇEVRESİNİİ BU NEDENLE DAHA DİKKATLİ OLMASI GEREKMEKTEDİR. 

5. Çocuklarımız bu enfeksiyonu ya tamamen belirtisiz veya çok hafif belirtilerle atlatmaktadır. BU ÇOK SEVİNDİRİCİ BİR DURUMDUR. FAKAT KORUYUCU YÖNTEMLERİ KESİNLİKLE UYGULAMAK GEREKİR. 

6. Çocuklarımız 2 yaşından itibaren maske ile doları çıkabilir. Güneşli ve temiz havadan faydalanmasında büyük yarar vardır. 

7. ÇOCUKLARIMIZDA VE YAŞLILARIMIZDA GİTTİKÇE  ARTAN YALNIZLIK, DEPRESYON, TAKINTI, TİK,

TÜKENMİŞLİK SENDROMU, ANKSİYETE, HAREKETSİZLİK SORUNLARI GÖSTERMEKTEDİR. 

8.Yaşlı guruba alışverişte, banka işlemlerinde ,seyahatlerde yapılan davranışlar onların onurunu kırmaktadır. Onların enfeksiyon yaydığı gibi yanlış anlaşılmaların kaldırılması gerekir. Onları korurken zarar veriyoruz. 68 kuşağı insanları kendilerini korumayı bilir. Bilinçleri ve bilgileri tamdır. Onlara yasaklı muamelesi yapılması YANLIŞTIR. 

SON SÖZ:ÇOCUKLARIMIZ VE YAŞLILARIMIZIN DIŞARI ÇIKMASI ACİLEN SAĞLANMALIDIR TEMŞZ HAVADAN, GÜNEŞTEN, DOĞADAN YARARLANMALIDIR. AKSİ TAKTİRDE AĞIRPSİKOLOJİK,SOSYAL VE FİZİKSEL HASTALIKLAR KAÇINILMAZ OLACAKTIR. 

Sağlıklı, mutlu ve huzurlu günler diliyorum.

Covid-19 PANDEMİSİ :65 YAŞ VE ÜSTÜ SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMALARI

1. Toplam nüfusumuzun %9’unu 65 yaş ve üstü vatandaşlar oluşturur. Bu da yaklaşık 7,6 milyon insana karşılıktır. 

2. Çağın salgınında bu yaş gurubu daha ağır klinik seyir gösterdiği için daha özenli davranmak gerekir. 

3.Yaş ilerledikçe kalp, tansiyon, şeker, böbrek, obezite, kanser gibi rahatsızlıklar daha sık görülür. 

4. Bu yaş gurubunun çok önemli bir kısmı 68 kuşağındandır. Bu kuşak son derece disiplinli ve sorumlu bir kuşaktır. Bu pandeminin önemini ve korunma yöntemlerini çok iyi bilirler. 

5.Kısıtlamalar ve yasaklar bu gurubu yaşadıkları acı deneyimler nedeni ile aşırı derecede rahatsız etmektedir. 

6.Bu yaş gurubu bilgi eksikliği nedeniyle bu PANDEMİ ‘de bulaştırıcı kişiler gibi görülebilmektedir. Bu yanlış bilgi yüzünden dışlanmaya uğrayan yaşlılarımız olmaktadır. 

7. Kısıtlamalar gittikçe artan psikolojik ve sosyolojik sorunlara yol açmaktadır. 

8. Ayrıca yeteri kadar güneş alamayan, hareketleri kısıtlanan bu gurupta kronik rahatsızlıklar daha da artmaktadır. 

9. Toplu taşıma araçlarına, bankalara alınma sorunu yaşamakta ve onurları zedelenmektedir. 

10.Dünyanın pek çok ülkesinde bu tip uygulama yoktur. 

11. MASKE, MESAFE, MUSLUK (hijyen, temizlik) dediğimiz 3 M KURALINI UYGULAYAN BİR YAŞ GURUBUDUR. 

12. Bu nedenlerle 65 yaş ve üstüne daha serbest olanaklar sağlanırsa toplum sağlığı bakımından doğru karar verilmiş olur. 

SON SÖZ: 65 YAŞ VE ÜSTÜ SORUMLULUK BİLİNCİNİ İYİ BİLİR. KURALLARI UYGULAR. KISITLAMALAR VE YASAKLAR DAHA FAZLA PSİKOLOJİK, SOSYAL VE FİZİKSEL SORUNLAR YARATIR. KISITLAMALAR KALKARSA EVDE KALMA ORANI DAHA ARTAR. İNSANLARI KENDİ SORUMLULUĞUNUN BİLİNCİNE ULAŞTIRIR.

Corona virüsü ile ilk kırımın olacağı söylenen 60-80 yaşında olan nesil...

KİMDİR BUNLAR?

1940 ile 1960 yılları arasında bu dünyaya merhaba demiş en genci 60, en delikanlısı 80 yaşında 

HALA 18’LİK İDEALLERİNİN PEŞİNDEN KOŞAN HESAPSIZ BİR NESİL..?

Okulda ABD süt tozu içirilerek beslenmiş, bir garip nesil…

Hiçbirinin renkli çocukluk resmi olmamış…

Bazılarının ise hiç bebeklik çocukluk resmi olmamış…

Hiç biri kreş, dershane, özel okul görmemiş…

Ama hepsi profesörlere ders verecek kadar bilgi sahibi olan bir tuhaf nesil…

Harp görmüş, darp görmüş…

Baskı, çatışma, görmüş…

En azı 5 ihtilal, 6 muhtıra, 7 post-modern darbeden sağ salim paçayı yırtmış…

En azı 10 ekonomik krizden nasibini almış…

Tecrübe abidesi yoklukla terbiye edilmiş, direnç abidesi bir nesil…

Bu nesil özel bir nesil, birbirini vatan için katletmiş…

Vurmuş, vurulmuş…

Dövmüş, dövülmüş…

68’liler de 78’liler de bu neslin deli tayları, bu neslin üretim harikası mı yoksa üretim hatası mı tartışılır ama bu neslin istisnasız tamamı karşılıksız hesapsız bu vatanı sevmiş…

1940 ve 1960 yılları arasında doğanlar gerçekten özel üretim, kardeşlik ve paylaşma duygusu zirve yapmış…

Çok kitap okumuş, en azı liseyi bitirmiş, hayatı yaşayarak öğrenmiş…

Bir çoğu okurken çalışarak okul harçlığını çıkarmıştır…

Ne ailesine ne devletine ekonomik yük olmamış, geneli bir baltaya sap olmuş ezilmiş ama ezik kalmamıştır…

Eğilmemiş, el etek öpmemiş, aç yatmış, kuyruğu dik tutmuş…

Kan kusmuş, kızılcık şerbeti içiyorum demiş… şahsına münhasır özel bir nesildir…

Görevini, sorumluluğunu bilen… Onuru için bir pireye bir yorgan yakan, öfkeli hırçın bir acayip nesil bu 1940 ile 1960 yılları arasında doğan dinazorlar…

İyi bakın, bunlar bu son kalan yumuşak gözüküp indiği yeri dağıtan bu neslin öfkesinden sakının…

Bunlar kimi sokakta oyun arkadaşım, kimi ilk okul arkadaşım…

Kimisi de ömrümüzü adadığımız bir ideal uğruna mücadele vermiş yol arkadaşlarım…

Sizin evinizde de bunlardan kalan varsa bunları korumaya alın…

Çünkü bunların nesilleri tükendi, üretimi sonlandı…

Neden bu nesil özel biliyor musunuz..?

Bu neslin üzerinden silindir gibi devlet, 

dozer gibi dünya milletleri ezdi geçti…

Hayat bu nesli sınadı, öğüttü ama tüketemedi…

Bu çarktan kurtula bilen şükretmeyi, tevekkülü, sabırlı davranmayı yasamayı hayatta kalmayı bildi…

Bu nesil, ihanetin acısını, dost hançerinin sancısını, yoldaşlığı, arkadaşlığı, son lokmayı paylaşmayı, sadakati be vefayı bildi…

Bu nesil, katı, aksi, deli, serttir…

Bir o kadarda merttir, hoş görülü ve merhametlidir…

Bu neslin yaşarken öğrendikleri bilgi ve kaybederken edindikleri tecrübe en büyük servetidir…

Yani bu 1940 ve 1960 yılları arasında doğan dinazorlar tam bir müzelik antika nesildir…

Onun için 1940 ile 1960 yılları arasında doğmuş, hala inadına yaşayan, ana baba, amca, dayı, teyze, hala, yenge dede anneanne babaanne her neyiniz varsa değerini bilin..!

Çünkü bunlar elinizdeki son değerli hazinelerinizdir…

Oturun onlarla konuşun, dinleyin onlardan geçmişi öğrenin…

Sonra arar da bulamazsınız…

Çünkü onlar yakın tarihin son canlı kaynak kişileri, her biri iki ayaklı sözlü yakın tarih kitabıdır…

Benden söylemesi…

Vesselam…

Alıntıdır.

PANDEMİ GÜNLERİNDE AŞIK VEYSEL’İMİZİ  DİNLEMEK:

Evrensel ozanımız Aşık Veysel, sadece halk müziğimizin simgesi değildir. 

O bir filozoftur. O bir doğa tutkunudur. O bir ufuk açandır. 

Eserlerinin hepsi çok derin anlamlar içerir. 

Yaşamı hepimize çok güzel öğretidir. 

Tüm şiirleri, sözleri, ezgileri evrenseldir.

Etkileri, anlamları büyüktür. Düşündürücüdür. 

“BU DÜNYA FANİDİR,

KONAR GÖÇERLER. 

“TOPRAKTANDIR CÜMLE BEDEN,

NEFSİ ÖLDÜR ÖLMEDEN. ..”

“İnsanlar içinde çok fesat gördüm. 

Dünya tebdil oldu, durum değişti. 

Anne baba yoksun kaldı hürmete..

“BENİ HOR GÖRME KARDAŞIM. 

SEN ALTINSIN, BEN TUNÇ MUYUM?

AYNI VARDAN VAR OLMUŞUZ. 

SEN GÜMÜŞSÜN BEN SAÇ MIYIM?..”

“..Yaptır memleketini, yükselt köyünü,

Dünya geniş idi şimdi daraldı.

Ay dünya arası  sanki bir adım. “

“..SEN PETEK MİSALİ VEYSEL DE ARI

İNLEŞİR BERABER YAPARDIK BALI. 

BEN BİR İNSAN OĞLU, SEN BİR DUT DALI

BEN BABAMI SEN USTANI UNUTMA HEY”

“Saklarım gözümde güzelliğini

Her nereye bakarsam sen varsın orda..”

“DAĞLAR ÇİÇEK AÇAR

VEYSEL DERT AÇAR..”

“..Karnın yardım kazmayınan bel iken

Yüzün yırttım tırnağınan el ilen 

Gine karşıladı beni Gül ilen. 

Benim sadık yarim kara topraktır....”

“ÇIRPINIP İÇİNDE DÖNDÜĞÜM DENİZ

DALGALANIR DURUR ÜRÜZGARINDAN..”

“Ben giderim adım kalır,

Dostlar beni hatırlasın

Düğün olur, bayram olur. 

Dostlar beni hatırlasın.”

“GÜZELLİĞİN ON PAR’ETMEZ

ŞU BENDE Kİ AŞK OLMASA,

EĞLENECEK YER BULAMAN 

GÖNLÜMDE Kİ KÖŞK OLMASA

....

ANILMAZDI VEYSEL ADI 

O SANA AŞIK OLMASA”

Derin düşüncelere daldığımızda, sıkıntıya düştüğünüzde, bir teselli aradığınızda Aşık Veysel’imizi okuyup, dinlemenizi öneririm.