FUNDA AKOSMAN ERMAN

ABDURRAHMAN YILMAZ RÖPORTAJI 

Başkanım sizi tanıyabilir miyiz?

Abdurahman Yılmaz Emniyet Teşkilatı Şehit Aileleri Vakfı Genel Başkanıyım ve gaziyim. Üç sefer yaralandım ve üçüncü yaralanmamdan sonra gazi olarak emekli oldum. 2009 yılından bu yana da Emniyet Teşkilatı Şehit Aileleriyle ilgili kurmuş olduğumuz vakfın yöneticiliğini yapıyorum. 

Siz mi kurdunuz?

Ben kurdum vakfı benden önce dernekti. Şimdi insan kurucusuda olunca sanki bir evladı gibi oluyor. 

Çok hakimsiniz zaten nasıl bir fikir doğdu siz de?

Askeriye emniyete göre biraz daha kurumsal onların dernekleri 80 yılındaki ihtilalden sonra tüm dernekleri kanuna tabii tutmuşlar bu konuda emniyetin biraz sivil toplum kuruluşlarına bakışı da mesafeli. Arkadaşlarımız derneği kurmuş 98 yılında ama çok verimli yürütememişler. Medeni kanundaki boşluktan dolayı amacına yönelik olsun olmasın bir sürü dernek piyasaya çıktığı için çok bir ciddiyeti yok. Yönetimi de biraz profesyonel olmayınca tam amacına yönelik gitmemiş. Ben de 2005’te emekli oldum ve bir süre başka sivil toplum kuruluşlarında görev aldım. İşin acı tarafı emekli olduğumda bizim emniyetin böyle bir derneğinin olduğundan haberim yoktu. Duyulmamıştı yani şehit eşleri vardı yönetimde sonra haberimiz olunca daha doğrusu gazilerle ilgili bazı sıkıntılar çıktı. Beni bilipte yardım isteyen insanlara yardım ederken ve ben niye bir derneğimiz yokmuş diye düşünürken meğerse dernek varmış. Daha sonra ben derneğin 2009’da başına geçtim. Daha profesyonel bir yapı olabilir mi diye düşündüm ve derneği kapatıp vakfa dönüştürdüm. 

Neler yapıyorsunuz vakıf olarak?

Bizim amacımız şehit ailelerimizin öncelikle çocukları. Şehitlerimizden bize emanet kalan çocukları ve eşleriyle ilgili özlük haklarının geliştirilmesi. Bizim için olmazsa olmaz çocukların eğitim durumları önemli. Eğitimlerini takip ediyoruz. İllerde, kamu kurum ve kuruluşlarında sıkıntıları varsa onları çözmek için ilgili yerlerle görüşüp bilgi aktarıyoruz. Yasa çalışmalarına yardımcı oluyoruz. Yine gazilerimizle ilgili çalışmalar yapıyoruz. Sosyal aktivite olarak ise 15 günde bir bir araya getitirp sadece Ankara’da değil Türkiye’nin yedi ilinde temsilciliğimiz olduğu için oralarda bir araya getirip hem kaynaştırma hem mevlitlerle şehitlerimizi anma günü yapıyoruz. 

Çok güzel. 

İşte dediğim gibi çocukların eğitim durumları ve burs gibi durumlarıyla ilgileniyoruz. 

Bu bursları nasıl sağlıyorsunuz? 

Şimdi Başbakanlık veriyor eskiden geri ödemeliydi sonra yaptığımız girişimler sonucunda Kredi Yurtlar Kurumu’nun verdiği karşılıksız burs olarak veriliyor. Biz de vakfın bütçesi dahilinde hayırseverlerden aldığımız yardımlarla üniversite öğrencilerine destek veriyoruz. Çünkü lise döneminde özel okulların kontenjan durumlarını ayarladık düzene girdi şu anda. Bunlarlar uğraşıyoruz, aileleri ziyaret ediyoruz. Biliyorsunuz ilk şehit olduğunda insanlar çok büyük acılar yaşıyor bir de malesef bizim kültürümüzde sahiplenmek güzel de sahiplenmeyi devam ettiremiyoruz. Ben bunu defaten devletin üst düzey yetkililerine de söyledim. Şehit olduğunda herkes bir anda aileyi öyle bir sahipleniyor ki hatta biz bazen vakıf olarak araya giremiyoruz. Fakat aradan bir hafta geçince öyle olmuyor. Dengeli yapalım söylemlerimiz bu. Biz yeniden hayata kazandırmaya çalışıyoruz. Şimdi çok yeni ailelerimiz de var ama 30 senedir bu acıyı yaşamış hatta torunlarını evlendiren şehit eşlerimiz var. Onları bir araya getirip hayatın hep böyle karamsar gitmeyeceğini, bir şekilde devam etmesi gerektiğini ve şehitliğin onurunu anlatıyoruz. Ayakları üzerinde sağlam bir şekilde durmalarını sağlamaya çalışıyoruz. 

Çok mukaddes bir göreviniz var başkanım. 

Sağ olun...

Hedefleriniz yani bundan sonra yapmak istedikleriniz neler?

Benim iki önemli hedefim var birincisi şu an da biz vergi muafiyeti için müracaatımızı yaptık, inşallah o neticelenirse güzel olacak. Biliyorsunuz 15 Temmuz’dan sonra bütün hastaneler birleştirildi. Eskiden bir GATA vardı bir de GATA’ya bağlı gazi rehabilitasyon merkezi vardı. Sadece gazilere bakıyordu şu an da bütün sivilleri de alıyor artık. Orada yer bulma sıkıntısı var ve malesef orada uzmanlaşmış kadro sağa sola gitti çok dağıldı, 

Yine eskisi gibi olsun diyorsunuz değil mi?

Vakıf bünyesinde destek de bulursak böyle bir şey yapmayı düşünüyoruz. Hatta yeriyle alakalı bir iki yerle görüştük ve sözünü de aldık. 

İnşallah 

İkinci artık şehit ailelerimiz biraz yaşlanmaya başladı. Biliyorsunuz yeni çağda böyle bizim kültürümüzdeki aile bütünlüğü yok malesef gençler evlenip ya da iş yükünden dolayı başka yerlere gidiyorlar. Kalan şehit eşlerimiz ya da şehit anne babalarımız için yaşlılıklarını huzur içinde geçireceği bakım evi demeyelim de huzurlu bir aile ortamının olduğu bir iki yer yapmayı düşünüyoruz. Çünkü maaşları var o maaşlarını oraya aktarsınlar ve orada hizmetleri yapılsın. Bir arada olsunlar gençliklerini sıkıntılı yaşadılar bari son dönemlerini rahat geçirsinler diye. Türkiye’nin hakikaten bu alanda bir sıkıntısı var ve bu iki hedefi gerçekleştirmek istiyorum. 

Çok güzel... Sizinle tanıştığıma çok memnun oldum. 

Ben de memnun oldum. 

Yaptıklarınızla ve sizinle gurur duyuyorum. Çok kibarsınız, çok teşekkür ederim 

Çok teşekkür ediyorum ben de. 

SEVCAN HANIM RÖPORTAJI 

Sevcan hanım sizi tanıyalım neler yapıyorsunuz?

Ben 2,5 yıl oldu şehit eşi ünvanını alalı öyle diyorum. Çünkü onurluyuz, gururluyuz. 

Mekanları cennet olsun 

Amin... Şehit eşi olmanın, şehit ailesi olmanın ağırlığını da taşıyoruz en önemli şey bence bu. Onların mekanı cennet oldu, yanımızda yoklar ama bizi oradan izliyorlar. Facebook’ta grubuma yazmıştım onlar bir kelebek misali sol yanımızın üzerinde bizi hissediyorlar. Hassas hassas o duyarlılığı hala hissediyoruz inanın. 

Böyle beraber oldukça ve paylaştıkça her şey daha da güzelleşiyor. 

Tabii ki burada hep şehit aileleri olduğu için aynı duyguları paylaşıyoruz. Hüzünlerimizi, kederlerimizi ve en önemlisi birbirimizi çok iyi anlayabiliyoruz. 

Daha iyi kim bu kadar anlayabilir. 

Tabii ki dışarıdaki insanlar anlamaya çalışıyor ama bu kadar olamıyor.

Çok teşekkür ederim 

Ben teşekkür ederim.

Can dostlar bizi Başkent Ankara’da çok güzel ağırladılar başta Avukat Tülay Bekar

Ankara’da Bülent Kalıpçı beyefendinin yemek daveti üzerine mekanlarına gittik, daha önce uzun yıllar işlettiği, ilk özel polikliniği açan ve Ankara’nın ilk doktorlardan çok başarılı doktorumuz artık doktorluğa devam etmiyor, aileden kalma konaklarını özel Restauranta çevirmişler bir kaç yoldur, konağın özel odalarında hizmet veriyorlar ve sanki içinde hala yaşayanlar var gibi capcanlı, o dönemi komple yaşıyorsunuz, yemekler müthiş lezzetli, gerçekten çok teşekkürler Bülent beye, zarif ekibine, dünyalar iyisi Tülay hanımcığıma, tadına doyulmaz sohbeti ile Orhan beye çok teşekkürler, sevgiler

Teşekkürler 

Can dostlar bizi Başkent Ankara’da çok güzel ağırladılar başta Çalıkuşu Platformu Kurucusu ve Önce Vatan Gazetemizin çalışkan yazarı, can dost Avukat Tülay Bekar, kardeşi candan Betül hanım, Albayımız Canfer Balçık, Çalıkuşu Platformu Genel Sekreteri sevgili Haydar Şahindokuyucu ve çok sevgili Çalıkuşu Platformu ailemize ve Önce Vatan Gazetemizin enfes yemeklerin yazarı canım dostum Neşem Çelik ve kızı zarif Bilun hanımcığım en içten sevgileriyle bizi misafir ettiler, kalpten teşekkürlerimle, iyi ki varsınız, hep söylerim dostlarım hazinemdir.