Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, İsrail'in 1967'de Doğu Kudüs'ü işgal etmesi dolayısıyla söz konusu yürüyüşü düzenliyor.
Binlerce kişilik fanatik İsrailli grup, ellerinde İsrail bayrakları ve aşırı sağcı grupların flamalarıyla Eski Şehir'in sembolik Şam Kapısı bölgesine ulaştı. İsrail polisi, kentte çok sayıda barikat kurdu ve Filistinlilerin bölgeye girişini engelledi.
İsrailli fanatik gruplar, bölgedeki Filistinlilerin dükkanlarına saldırarak, esnafı işyerlerini kapatmaya zorladı.
Eski Şehir'deki Avusturya Misafirhanesi önünde toplanan gruplar, "Araplara ölüm" gibi provokatif sloganlar atarak dans etti.
Şam Kapısı girişinde karşılarına çıkan Filistinlileri tahrik etmeye çalıyan aşırı sağcı İsrailliler, yaşlı bir Filistinliyi iterek yere düşürdü.
Bölgede görev yapan basın mensupları da aşırı sağcı grupların hedefi oldu. Fanatik gruplar, basın mensuplarına saldırarak çekim yapmalarına engel olmaya çalıştı. İsrail polisi zaman zaman hem basın mensuplarına hem İsrailli aşırı sağcı gruplara güç kullanarak müdahale etti.
Öte yandan, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde yaşayan Filistinli siviller, ancak İsrail polisi nezaretinde bölgeden ayrılabiliyor.
Bölgedeki Filistinli kadın ve çocuklar, İsrail polisi nezaretinde dışarı çıkarılabildi. Buna karşın aşırı sağcı gruplar Filistinli sivillere saldırma girişiminde bulundu ve sataştı.
İsrail polisi, Eski Şehir'de aşırı sağcı gruplara bazı noktalarda göz yaşartıcı gazla müdahale etti.
Aynı şekilde, Filistinlilere destek olmak için Eski Şehir bölgesine gelen İsrailli insan hakları aktivistleriyle aşırı sağcı gruplar zaman zaman karşı karşıya geldi. İsrail polisi araya girerek, tarafları ayırmaya çalıştı.
Fanatik İsrailli gruplar, 1967'de İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal etmesi dolayısıyla İbrani Takvimi'ne göre her yıl provokatif "bayrak yürüyüşü" düzenliyor.
Yürüyüşte on binlerce aşırı sağcı İsrailli, Filistinlilerin yoğunlukta yaşadığı Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinden geçiyor.
İsrail polisi, yürüyüş süresince Filistinlilerin yaşadığı bölgeleri yaya ve araç trafiğine kapatıyor. İsrail bayraklarıyla ırkçı marşlar söyleyerek yürüyen binlerce fanatik Yahudi yerleşimcinin Filistinlilere, dükkanlarına, evlerine, araçlarına saldırdığı olaylar yaşanıyor.
İsrailli aşırı sağcı bakanlar ve yüzlerce fanatik Yahudi, Mescid-i Aksa’ya baskın düzenledi
Yüzlerce fanatik Yahudi’nin Doğu Kudüs’ün İsrail tarafından işgalinin 58. yılı dolayısıyla İsrail polisi korumasında Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediği bildirildi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, şu ana kadar 880 fanatik Yahudi’nin, İsrail polisi korumasında, işgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa’ya baskın düzenlediği belirtildi.
Filistin resmi ajansı WAFA’nın haberinde de fanatik Yahudilerin Harem-i Şerif’in içinde İsrail bayrağı açtığı, "dini ritüeller" yaptığı ifade edildi.
Haberde, bazı Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya Tevrat ruloları ile girmeye çalıştıklarına dikkat çekilen açıklamada, Burak Duvarı (Ağlama) bölgesi başta olmak üzere binlerce fanatik Yahudi’nin Harem-i Şerif’in çevresinde ve kapılarında kutlama ve ayinler düzenlediği vurgulandı.
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir ile Necef ve Celile Kalkınma Bakanı Yitzhak Wasserlauf'ın bulunduğu bir grup siyasetçi, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya baskın gerçekleştirdi.
Ben-Gvir ve Wasserlauf'un yanı sıra bazı milletvekillerin bulunduğu aşır sağcı grup, İsrail'in 1967'de Doğu Kudüs'ü işgal etmesi dolayısıyla gerçekleştirilen provakatif "bayrak yürüyüşü" gününde Aksa'ya girdi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nden yapılan açıklamaya göre, sabah saatlerinde 1427, öğleden sonra 665 yaklaşık 2092 fanatik İsrailli, İsrail polisi gözetiminde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
Filistin resmi ajansı WAFA'nın haberine göre de Ben Gvir, eşi ve bazı İsrailli milletvekillerinin de bulunduğu 1000'den fazla fanatik Yahudi, Aksa’nın avlusunda Yahudi ritüelleri gerçekleştirdi.
Filistinlilerin topraklarını gasbeden bir İsrailliler, Aksa’nın doğu kısmında İsrail bayrağını kaldırarak dans etti.
Ben-Gvir de sosyal medya hesabından yayımladığı videoda, çok sayıda Yahudi'nin, İsrail'in Doğu Kudüs'ü işgal ettiği gün dolayısıyla Mescid-i Aksa baskınına katıldığını, burada dua ettiklerini ifade etti.
İsrail'de Başbakan Binyamin Netanyahu'nun partisi Likud'dan milletvekilleri Ariel Kallner ve Amit Halevi de Aksa baskınına katılanlar arasında yer aldı.
Ben-Gvir'in partisi Yahudi Gücü'nden aşırı sağcı Milletvekili Zvi Sukkot da Aksa'da İsrail bayrağı açarak dolaştığı görüntüleri paylaştı. Aksa'da bugün "Araplardan çok Yahudilerin bulunduğunu" belirten Sukkot'un "Mescid-i Aksa bizim elimizde." ifadesini kullandığı dikkati çekti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs
İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nın ardından Kudüs'ün doğusunu işgal etti. Uluslararası hukuka göre, Doğu Kudüs işgal altında kabul ediliyor.
Ancak İsrail, 1980'de tek taraflı şekilde Kudüs'ü "bütün ve birleşik başkenti" olarak ilan etti. İsrail'in bu kararı uluslararası toplum tarafından kabul görmedi.
İsrail'in Doğu Kudüs'te demografik dengeyi Yahudi nüfusa göre dengelemek için inşa ettiği yerleşim yerleri de hukuka aykırı sayılıyor.
Doğu Kudüs'ü gelecekteki başkenti olarak kabul eden Filistin, İsrail'i şehirdeki Filistinli nüfusa ayrımcılık uygulamak ve "kenti Yahudileştirmeye çalışmakla" suçluyor.
Yahudilerin Mescid-i Aksa baskınları statükoya aykırı
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.
İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.
İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa sadece ziyarette bulunabildiği" yönündeki tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.
Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.
İsrail içinde Ultra Ortodoks Yahudi din adamlarının çoğunluğu ise Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmesinin dinen yasak olduğunu vurguluyor.