Oysa Kıbrıs davası ortada, şehit kanları unutulmuş, AB uğruna Kıbrıs peşkeş çekilmiş!?

Rumlar'ın ‘Hayır’ı ile şimdilik Kıbrıs elimizde, bakalım ne zamana kadar.

Bugün Yugoslavya dediğimiz ülkede Sırbistan Prensliği'nin bulunduğu yıllar..

1870 yılları..

Osmanlı imparatorluğunun çetin günleri. Büyüyen iç sıkıntılar, dış sıkıntılar..

Durumlar eskisine göre çok farklı artık. Sultan Abdülaziz, gelişen dünya şartları içinde, çetin günlere çare arıyor.

Böyle bir dönemde Sırbistan Prensi Milan İstanbul'a geldi. Abdülaziz'in huzuruna çıktı.

-Sultanım! Bilirsiniz, Sırbistan toprakları dar sınırlar içindedir. Herhangi bir hücumda hareketimiz, düşmanı çevirmemiz çok zor olacaktır Bu yüzden, topraklarımızı genişletmek için sizden biraz toprak diliyoruz.

Şaşırdı Abdülaziz. Sonra hiddetlendi, tekrar şaşırdı.. Gözleri ateşten iki parça gibi parladı. Ayağa kalktı. Tane tane, kelimelerin üzerine basa basa gürler gibi konuştu:

-Yönetimimiz altındakileri her türlü tehlikelerden korumak baş görevimizdir. Bunun önemini de çok iyi anlıyoruz. Toprak genişletme isteğinize gelince... İstediğiniz yerlerin her bir karışına binlerce Türkün kanı karışmıştır. Santim santim topraklar, avuç avuç kan karşılığında bizim olmuştur. O topraklardan bir karışını bile savaş etmeden vermeye ne benim, ne bir başkasının hakkı vardır. Vermeyiz. Anladınız mı?..

Anlamıştı Milan.. Zaten böyle olacağını bilmiyor değildi ama, şimdi daha iyi anlamıştı, bir kere daha.. Değil cevap vermek, dudağını bile kıpırdatamadı.

Tarihimiz, bir karış vatan toprağı için bile nasıl titrediğimizi gösteren örneklerle doludur.

Tâ, Milâttan önce 3'üncü yüzyılda Mete Han'da duyuyoruz, Sultan Abdülaziz'inkine benzer bir haykırışı... Kıraç, ekilip dikilmeyen topraklardan bir bölümünü isteyen Çinliler'i ters yüz ediyor Mete Han..

2. Abdülhamid de, Osmanlı'nın çöküş yıllarında bile aynı sesle gürleyivermişti. Orta Doğu'daki topraklarımızdan yer isteyen Yahudilere karşı.. Ve Yahudiler, bir süre sinmişlerdi bu sesin inatçı, kararlı cesaretinden..

Eğer birisi size zarar verirse unutabilirsiniz, fakat siz başkasını incitirseniz onu daima hatırlarsınız.

Kahlil Gibran