Peygamber Efendimiz’in amcası Hazret-i Hamza’yı katledip, kalbini söken ve naaşını paramparça eden ve neticesinde İslam ile hidayete eren Vahşi’yi, Peygamber Efendimiz affetmemiş miydi?
Affetmişti...
Görünen o ki bugün yaşasa idi Vahşi, herkes O’nu bugünü ile de değil de geçmişi ile yargılayacaktı!
“Sen kimsin ki Hazret-i Hamza’yı hem şehit edip, hem de iman ediyorsun?” diyerek, Allah’ın jandarmalığına soyunacaklardı!
AKP hükümeti de geçmişte ülkeyi bölünme noktasına kadar getirmiş, çözüm süreci adı altında ülkenin milli dinamiklerinin altına dinamit döşemiş, milli olan neyimiz varsa ayakları altına almıştı...
Lâkin ödemiş ve ödetmiş olduğu büyük bedeller neticesinde, yapmış olduğu hataları gördü ve bu konuda açık yüreklilik ile Allah’tan ve milletten af diledi. Allah’ın işine karışılmaz, O’nu bilmeyiz, ama milletimiz affetmiş olacak ki devleti yönetme yetkisini, tekrardan hükümet partisine verdi.
AKP’nin yapmış olduğu, Vatan Seccadesi’nde Sehiv Secdesi idi.
Bugün baktığımızda, tüm milli değerlerimiz ile kavgalı değil de barışık olan bir parti var karşımızda, hem de tüm kadrosu ile birlikte, büyük bir disiplin içerisinde.
Şimdi biz bugünü değil de dünü ele alacak olursak, dünde kalır, geleceğe yürüyemeyiz.
Ülkemizin, içte ve dışta dört taraftan kuşatıldığı bu günlerde, hükümet partisinin geçmişte yapmış olduğu hatalara atıfta bulunmak, bizi doğruya değil, yanlışa götürür.
Eğer hükümet partisi geçmişte yapmış olduğu hatalara tekrar döner, yine ülkeyi bölünme noktasına getirir, milli değerlerimiz ile kavgalı bir noktaya gelirse, dün olduğu gibi, bugün de karşısında bizi bulur.
Bundan hiç şüpheniz de olmasın, şüpheleri de olmasın.
Bizim dünümüzde, bugünümüz de şeffaftır.
Biz, şahsi çıkarlarımız için değil, devletimizin ve milletimizin çıkarları doğrultusunda, Cumhur İttifakı’nın tarafında konumlanıyoruz.
Yine biz, dün nasıl AKP hükümeti terör örgütü mensupları ile içli dışlı diye karşısında duruyorsak, bugün de aynı şekilde; HDP(KK), İP ve CHP’nin karşısında konumlanıyoruz.
Biz, ne bugün, ne de yarın, kim terör örgütü ile arasına mesafe koymuyorsa, ona mesafe koyar, karşısında kıyama dururuz!
Dost da düşman da bunu böyle bilsin, vesselâm!
