Merhaba dostlarım!

Öyle bir durumdaki dünya; teknoloji BİZİ - İNSANOĞLUNU kendisine köle-esir yapmış durumda. Bir de bu vaziyete SALGININ yalnızlığı-kimsesizliği-umutsuzluğu eklendiğinde DEV HAPİSHANEDE yaşıyor gibiyiz...

Yazamıyorum ve gerçekten yazmakta istemiyorum; çünkü tespit, analiz ve sonuçlara varıyor beynim sürekli.

Şimdilerde iyice anlar oldum KÜRESEL GÜÇLERİN sürekli dillendirdiği “YENİ DÜNYA DÜZENİ” ve “YENİ DÜNYA VATANDAŞLIĞI” kavramlarının uçurum sonsuzluğunu.

Ben TÜRKÜM,TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞIYIM.

Bu nedenle tarihe gideceğim yine geçmişe ve geçmişte bugünlere.

...

Dün KKTC’nin kurucusu rahmetli RAUF DENKTAŞ’ın ölümünün 9.yılı idi.

Baktım TV ekranına.Hep aynı bilgisiz yüzlerle tartışan-tartıştıran programlar, beyin uyuşturan realite programları ve saçma diziler ile dolu ekranlarda bir Allah’ın kulu anmadı efsane RAUF DENKTAŞ’I.

Ruhun şad, mekanın cennet olsun Koca Çınar.

Ulu Önder Atatürk’ün yolunda giden sen hep kalbimizde yaşayacak, ebediyen unutulmayacaksın dimağlarımızda.

Vasiyetin bizim de ödevimiz: “EGEMENLİĞE, ATATÜRK’E sarılmak” ve zaten “VATANINI CANININ-CANANLARININ ÖNÜNDE TUTAN BİZ VATANSEVERLER HEP HAKLI ÇIKARIZ -HEP HAKLI ÇIKTIK DEĞİL Mİ zulme rağmen.

...

Sevgili Dostlar  tekrar merhabalar!

İZMİR Hasan TAHSIN, İZMİR “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz, İleri!”, İZMİR ATATÜRK’ü dünyaya getiren ZÜBEYDE Anamızın ebedi istiratgahı.

Tarih 14 ocak 1923,daha CUMHURİYET ilan edilmemiş; TÜRKLÜK ve VATAN kurtulalı 5 ay olmuş. Bütün TÜRK milletinin babası, kardeşi, evladı olan; Türk Milletinin babası, hamisi kurtarıcısı  ATATÜRK'ÜMÜZÜN annesi ZÜBEYDE HANIMIN ölüm tarihi bugün.

ATATÜRK anılarında ailesi ile ilgilenemediğini belirtir; Annesinin "çok acı çektiğinden”  bahseder ve ekler; “LAKİN VATAN TEHLİKEDE" İDİ...

Zübeyde Hanımı rahmet ve minnetle anıyoruz. O’nun şahsında vatansever evlat yetiştiren tüm anaların o mübarek ellerinden öpüyoruz..

Zübeyde Hanım,

Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşüne üzülmüş; Lakin kendi evladının yeni bir devlet kurmasının sevincini yaşayamadan ebediyete göçmüştür.

VATAN İÇİN ÖLEBİLECEK DOSTLARIM!

VATAN İÇİN NELERDEN VAZGEÇERSİNİZ?

Servetinizden?

Hayatınızdan?

Sevdiklerinizden?...

ATATÜRK VATAN İÇİN BIRAKIN ANNESİ, KARDEŞİNİ KENDİNDEN BİLE VAZGEÇMİŞTİ !

Vatan sevgisi bir kez yerleştimi yüreğe,

Başka sevgiye yer bırakmaz yürekte...

Ama VATAN SEVGİSİ DE TÜM SEVDALARI KAPSAR SONUÇTA...

VE ZÜBEYDE ANAMIZIN MEZARI İZMİR’DEDİR.

ATATÜRK’DEN ANNESİNİ DİNLEYELİM.

...

Gazi Paşa düşünceliydi, durgundu. Bir çiçek yığınının altında yatan annesinin mezarına gelince, ellerini bağladı. Beraberindekiler, Fevzi ve Karabekir Paşalar birer fatiha okudular. Mustafa Kemal Paşa, mavi gözlerine çöken karanlığın içinde bir süre sustu ve sonra konuşma ve annesine ait anılarını dile getirmeye başladı:

'Zavallı annem!.. Şimdi vücudu, bir zamanlar Türk Milletinin ideali haline gelmiş kutsal İzmir'in topraklarında yatıyor. Ölüm, gerçeklerin en büyüğü!.. Doğanın insana kıyarak yasasını yürütmesi!.. Bunu hepimiz biliriz de, üzüntüsünden yine de kurtulamayız! Burada yatan annem, zulmün, zor kullanmanın ve bütün bir milleti keyfince yönetenlerin kurbanı olmuştur. Bu düşüncemi açıklayabilmem için, izin verirseniz, ızdırapla yüklü hayatından birkaç noktasını gözlerinizin önüne sereyim... '

' Abdülhamit dönemiydi... 1904 yılında Kurmay Yüzbaşı olarak okulu bitirmiştim.

Hayata ilk adımımı atıyordum. Fakat bu adım, hayata değil zindana rastladı.

Beni aldılar ve keyfi yönetimin zindanına attılar.

Annem, ancak zindandan kurtulduktan sonra başıma geleni haber alabildi. Hemen beni görmeye koştu ve İstanbul'a geldi.'

' Fakat, İstanbul'da kendisiyle ancak dört beş gün görüşebildik. Çünkü istibdat yönetiminin cellatları,casusları, hafiyeleri evimizi sarmış ve beni alıp götürmüşlerdi. Annem peşimden koşuyordu. Görüşmemiz yasaklanmıştı. Beni menfaya (sürgüne) götürülecek vapura bindirilmiştim.

Anacığım, gözyaşlarıyla Sirkeci rıhtımında taşların üstünde dövünüyor, kahroluyordu...

Menfada geçirdiğim yılları anam ızdırap ve gözyaşları içinde tüketmiştir. '

‘Şimdi başka bir noktayı anlatacağım. Mütareke yıllarında, kurtuluş kavgamıza başlamak için Anadolu'ya geçmiştim. Annemi beraberimde götüremezdim.

O, İstanbul'da kalmıştı.Yanında sürekli olarak kalan bir adamım vardı.

Onu da Anadolu'ya götürmüştüm. Erzurum'dan, bu adamı anneme gönderdiğim zaman, zavallı annem, padişahın benim için çıkardığı idam fermanını bildiğinden, adamın yalnız olduğunu anlar anlamaz, idam edildiğime hükmetmiş ve bu üzüntüsü bir felçle sonuçlanmıştı...

‘Benim yıllarım mücadele ile, onun yılları keder ve üzüntü ile geçti.

Padişah ve hükümeti ile birlikte bütün düşmanların sürekli baskı ve işkencesi altında yaşadı. Oturduğu ev, bin bir çeşit nedenlerle basılır, aranır kendisi sürekli olarak benim için tedirgin edilirdi. Annem İstanbul'da geçirdiği son üç buçuk yılın bütün gece ve gündüzlerini gözyaşları içinde geçirdi.

İşte bu sürekli gözyaşları, ona gözlerini kaybettirmiştir.

Çok kısa bir süre önce onu İstanbul'dan yanıma aldırabildim.

Ana oğul kavuşmuştuk... Ama madde olarak ölüydü, sadece mana olarak yaşıyordu... '

‘Annemi kaybettiğim için, kuşkusuz çok üzgünüm. Ancak büyük bir avuntum var:

En büyük anamız vatanı batıran ve yokluğa sürükleyen yönetim,bir daha hortlamamak üzere, yokluk çukuruna gömülmüştür. 

Annem, sonsuza kadar bu toprağın altında yatacak, Ulusal Egemenlik de sonsuza kadar bu toprağın üstünde bayrak olup dalgalanacaktır. İşte beni avutan en büyük güç budur...

Evet, Ulusal Egemenlik, bu toprakların üstünde sonsuza kadar sürecektir...

Annemin mezarı üzerinde ve Allah'ın huzurunda yemin ediyorum:

Bu kadar kan dökerek milletin kazandığı Ulusal Egemenliği korumak ve savunmak için gerekirse anamın yanına uzanmaktan asla göz kırpmayacağım...

Ulusal Egemenlik için CANIMI VERMEK, BENİM VİCDAN VE NAMUS BORCUM OLSUN!.. '

Dinleyenlerin gözlerinden ip gibi yaşlar akıyordu... Gazi Paşa da yanağından yuvarlanan yaşları saklamadan konuşmasını bitirmişti.

...

Şimdi sormak gerek!

Vahdettin’i savunanlara?

Bir anaya bu zulmü reva görenlerimi savunursunuz???

Ve eklemek gerek VATAN İÇİN NELERDEN VAZGEÇERSİNİZ?

Anaların ruhları şad olsun.