HABER: MELİKE BİRGÖLGE

Tiyatro Eleştirmeni - Gazeteci - Yazar Üstün Akmen adına başlatılan, 2016 – 2017 tiyatro sezonundan bu yana gerçekleştirilen, ‘Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’ töreninde;prodüksiyon, oyuncu, tasarımcı ve özel ödüller sahiplerini buluyor.

Gelenekselleşmiş ‘Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’ töreni, pandemi nedeniyle 2019’dan beri yapılamadığı için, geçtiğimiz üç yılın ödülü de, 3 Mayıs 2023 tarihinde, saat 19:00 itibariyle, kazanan adaylara verilecek.

Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri Başkanı ŞaylanAkmen, Seçici Kurul Üyeleri ile 2019 - 2023 sezonlarında izlediği oyunları değerlendirdi. Elde ettiği sonuçları Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri Konsey Üyeleri;Ataol Behramoğlu, Tamer Levent ve Cengiz Özek’e iletti.

 Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri Seçici Kurul Üyeleri:

 Anta Toros,

Ayşen İnci,

Gülçin Üstüntaş,

İsakBehar,

Neriman Uysal,

Pınar Çekirge,

Suna Keskin,

Şenay Tanrıvermiş,

Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri Genel Koordinatörü Melike Birgölge

***

İçinde bulundukları oyunlarla ödül alacak olan Okan Bayülgen, Tamer Levent gibi isimlerin, kategorilerde aday olanların, ses getiren projeleriyle, ödülleri kucaklayacak değerli oyuncuların, yanı sıra Hikmet Körmükçü, Suna Selen, Zihni Göktay, Naşit Özcan da onur ödülünü alacaklar.

3 Mayıs 2023 tarihinde, Fulya, Süleyman Seba Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan ödül törenini, oyuncu Ayşe LebrizBerkemsunacak.

SEVİLEN İSİMLERDEN ÜSTÜN AKMEN!

 KEREM ALIŞIK

 Üstüne titrenecek bir adamdı.

Üstüne titreyen bir kadını sevdi.

Bir gönlü memleket edindi.

Sevdikçe yenilendi sevdikçe yeşillendi.

Sevdiğinden öğrendi deniz yazmayı, elinden hiç düşürmedi mavi kalemi.

Meydanı kağıt, silahı kalemdi. Yol onun yazdığı kadar uzundu. Yol yanılmaz, yolcu yanılır diyerek yolunu hep değerli kıldı. Merhameti saf, terazisi hassas bir kalemle dünyayı yönetti.

Her yazdığı iz bıraktı.

Yağmurda ıslanan değil yağmuru hissedebilendi.

Eksik tam her çabası yağmuru yağdırmak içindi.

Yağmurlu bütün şiirlere şarkılara eşlik etti, hiç nerelisin diye sorduğu olmadı.

Yeri geldi kendi önüne geçti, yeri geldi kendi önünden çekildi.

Bir kum tanesiydi belki ama çölün derdini taşıdı.

Kanatları vardı yüreğinde, onlarla tuttu, hayatı hiç bırakmadı.

Belki de hayatı bu kadar kuvvetli tutuşu ölüm sayesindeydi.

Sonuçta ölmek de bir sanattı, her şey gibi.

Üstün bir ustalıkla yaptı bu işi.

Çok özlendi.

Çok sevildi.

Hani gökyüzü gibi sevilir, özlenir ya bazıları, hem insanın içinde hem de söyleyemeyecek kadar uzakta…

Şimdi öyle bi yerde işte.

Anısına derin sevgimle…

TAMER LEVENT

 Üstün Akmen;Türkiye’de tiyatro kültürünün, sanat kültürü ve işlevinin gelişmesine katkısı yönünde,önemine dikkat çekmiş, eleştirmenler kuşağının son temsilcisidir.

Nurullah Ataç ile başlayan eleştirmenlik ve gelişim süreci, tiyatro eleştirmenliği ile de, tıpkı Bedrettin Cömert’in kitabında belirttiği gibi, yaşamın gelişmelerine yapıcı katkıda bulunmayı amaçlar.

Amacı yergi değil, farkındalık yaratmaktır.

Amacı, tiyatro oyunu aracılığı ile elde edilecek farkındalığın, nasıl daha özen ile işlenerek yaşam kültürüne artı değer kazandıracağına dikkat çekmektir.

Yani SANAT kültürünün ortak kültür olabilmesi için, tiyatro zanaatının nasıl daha özenle yapılacağına dikkat çekmektir.

Bu sadece yazı yazmak ile değil, yeni oluşumlar yaratmak, söyledikleri ile uyguladıkları arasında çelişkili olmamaktır.

Gönüllü örnek faaliyetlerde bulunmak ile de rol model olmayı gerektiren bir süreçtir.

Eleştirmenliği sanat olarak yapma sürecidir.

Sevgili Üstün Akmen, bu özelliklerin ve yüklediği sorumluluğun farkında idi.

Bu nedenle, hep eleştirmenlik alanını canlı tutmaya çalıştı.

Ne yapılması gerekiyorsa hepsini yaptı.

Bu gün ve gelecek kuşak eleştirmenlerinin, sorumluluklarına örnek oldu.

Sanat felsefesi ile eleştiri kültürü arasında bağlantı kurdu.

Sanat kültürünü, yaşam kültürü yapmak konusunda oluşturduğu süreç ile günmüz ve gelecek kuşak eleştirmenlerinin sorumluluklarında, örnek almaları gereken rol model oldu!

ALİ POYRAZOĞLU

 Üstün Akmen, önemli bir düşünce adamı ve eleştirmendi.

Tiyatro yapanların da, seyircilerin de, yazılarındakibulmacayı çözmesini isterdi.

Oyunların üstüne şefkatli bir örtü serer, ucunu aralar, izlediklerini büyüsünü bozmadan, eleştirel bir bakışla anlatırdı.

İzleyicilerin, oyunun bilinçaltına öyküsünün ve karakterlerinin derinliklerine yolculuk yapabilmeleri için ipuçları önerirdi.

Derdi kültür sanat işlerinde bir süreklilik kazandırmaktı.

Seyircinin iyi tiyatro izleme hakkına sahip çıkardı.

Göçtü gitti.

Onun süreklilik ve derinlik kazandırma tutkusunu, ‘Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’ koruyor şimdi.

Tiyatro sanatında fark yaratanların emeklerine, bir saygı duruşudur ödüller.

‘Üstün Akmen Tiyatro Ödülleri’nin sürekliliğini sağlamak için her türlü desteği vermeliyiz.

O, kendi desteğini hiç esirgemedi.

ATAOL BEHRAMOĞLU

 Üstün Akmen’le 60’lı yıllarda tanıştığımızda, öyküler yazıyordu. Öykü yazmayı hep sürdürdü.

Ama aynı zamanda bir şiir tutkunuydu.

Yıllar sonra ben Cumhuriyet gazetesinde yazarlığa başladığımda, Üstün de Cumhuriyet Kitapları yöneticisi oldu.

Onun yönetiminde Cumhuriyetin kitap yayınları, diyebilirim ki şaha kalktı.

Aynı zamanda tiyatro alanında eleştiri yazılarıyla, bu alanın giderek neredeyse tek ve rakipsiz yazarı oldu.

Adına yaraşan insanlardandı. Nereye, hangi alana yöneldiyse üstündü. Amakendisine buna yakın bir şey söylenecek olsa, utangaç, alçakgönüllü gülümseyişiyle karşılık verirdi.

Kendi adıma benim en yakın dostlarımdandı. Onun vakitsiz vedası, hem tiyatro alanının, hem biz dostlarının ve kuşkusuz başta sevgili Şaylan olmak üzere en yakınlarının büyük kaybı olmuştur.

Şaylan’dan söz etmişken…  Üstün yaşarken, Şaylan müstesna güzelliği, zarafeti ve hanımefendiliği ile onun tamamlayıcısı, olmazsa olmazıydı.

Fakat Üstün’ün yokluğunda, bu kez ondan kalan boşluğu, çalışkanlığı yeteneği, tiyatro sevgisi ve bilinci ile dolduran bir Şaylan da tanıdık.

Üstün Akmen’i anarken onun anısını, kimliğini, kişiliğini, bilinçle, içten bağlılıkla sürdürmekte olan Sevgili ŞaylanAkmen’i de sevgiyle, teşekkürle kucaklıyorum.

KEMAL BAŞAR

Biz Üstün Akmen ile yakın arkadaştık. Haksever, onuruna, kendi ve karşısındakinin saygınlığına çok önem veren bir insandı.

Şöyle bir örnek vereyim… Direklerarası Ödülleri halk ödülleridir.

Finale üç isim kalıyordu bildiğim kadarıyla. Yönettiğim ‘Hamlet’le, halk jürisi beni de en iyi yönetmenler arasında göstermişti.

O sene ‘Hamlet’ ile iki ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü almıştım ama bu seferki halk jürisi olduğundan çok kıymet veriyordum. Son üçün arasından en iyiyi seçenlerin başkanı ise Üstün Akmen’di. Ödülü ben almadım.

Bir akşam Çeşme’de rakı içiyoruz, ‘Kemalcığım, biliyorsun biz arkadaşız, doğru olmazdı’ dedi. Sormamıştım ki ben, niye diye...

KÜBRA KARAHANOĞLU’NDAN YENİ KİTAP
KÜBRA KARAHANOĞLU’NDAN YENİ KİTAP
İçeriği Görüntüle

Ama arkadaşların birbirine hesap vermesi gerekirdi.

Böyle adil, böyle centilmen, böyle düşünceli insandı.

7 yıl bitmiş.

O çırpındığımız gece hâlâ taptaze…

Kaybı hâlâ taptaze.

Anısına saygıyla…

DİLEK TÜRKER

Sanatla olan ilişkisi,

Hayatı anlamlamak, güzellemek üzere bir gayretin sürekliliğiydi.

Yani hayatı boyunca, bu ilgi ve ilişkiyi, büyük bir emeğe, çalışmaya dönüştürdü.

İnsan olarak çok sevgi dolu, çok iyi yürekli bir kişiydi.

Ben Üstün Akmen’i; hem tiyatro sanatına yaptığı katkılar için hem emeğine hem de kendi özel dostluğumuzdaki sevgimiz için saygıdeğer bir kişilik olarak anımsıyorum ve anıyorum.