Türk Milleti’nin yaşam felsefesi toplu olmak ve toplu yaşamda da kuralları asla çiğnememek ve de çiğnetmemektir. Bu kurallara ise “Töre” denir. Diğer bir deyimle devletin bekası Devlet-i ebed-müddet’tir.” Yani; sonsuza kadar sürecek devlet demek olup tarih boyunca kurulan “Türk Devleti’ni” ifade eder.

Bu konuda H. Nihal Atsız: “Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu, İlhanlı Devleti’nin uç beyliğinden doğmuştur; demek ki onun devamıdır, İlhanlı Devleti Anadolu’daki Selçuklu devletinin devamıdır. Anadolu’daki Selçuklu Devleti ile Batı Türkistan ve İran’daki Harzemşahlar Devleti Büyük Selçuklu Devleti’nin devamıdır. Büyük Selçuklu Devleti; Karahanlıların, Karahanlılar Uygurların, Uygurlar Gök Türklerin, Gök Türkler Aparlar, Aparların Siyenpilerin, Siyenpiler Kunların(Hunların) devamıdır. Bu devamlar kesintisiz, aralıksız bir tarihin kadrosudur. Yani biz, biri yıkılıp biri kurulan ayrı ayrı devletlerin değil, bir bütün halinde sürüp gelen bir devletin milletiyiz.”

Devlet-i ebed-müddet kavramı, bu sözlerden daha güzel nasıl açıklanabilir? Türk devleti tarihte tektir, zira hanedanlar değişmiş, ancak devletin dayandığı millet hep aynı kalmıştır. Devlet-i ebed-müddet tabiri aynı zamanda  “devletin bekası” kavramıyla da ilgilidir. Devletin bekası; devletin ölümsüzlüğü, kalıcılığı, devamı anlamındadır. Türk’ün devlet düşüncesi, bütün ayrıntılarıyla Göktürk Yazıtları’nda dile getirilmiştir. Yazıtlarda düşmanlara karşı uyanık olmak gerektiği, şayet bu hususta dikkatli olunmazsa felâkete uğranacağı defalarca ikaz edilmiştir:

“Türk Milleti, vazgeç, pişman ol. Disiplinsizliğinden dolayı, beslemiş olan bilgili kağanınla, hür ve müstakil iyi iline karşı kendin hata ettin, kötü hâle soktun. İlli millet idim, ilim şimdi hani, kime ili kazanıyorum der imiş. Kağanlı millet idim, kağanım hani..” (Kül Tigin- Doğu Yüzü -09)

İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez. İnsaf ve merhamet dilenmek gibi bir ilke yoktur. Türk Milleti, Türkiye’nin gelecek çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar. 1927 (Nutuk I, s. 355)

Görüldüğü üzere, Göktürk Yazıtları’ndaki Bilge ve Gültekin Kağanların devlet üzerine taşıdıkları endişe, uyarı ve ümitlerle Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’unda yer alan konuların örtüşmelerini devlet-i ebed-müddet, devletin bekası kavramlarının dışında başka bir nokta ile açıklamak mümkün değildir. Türk yöneticilerin birinci görevi devletin bekası sağlamak ve korumaktır. Devletin bekası da ancak milletimiz tarafından kutsal sayılan değerlerle sağlanır. Bunlar; vatan, hâkimiyet, hürriyet, bağımsızlık, adalet, güvenlik, erdem gibi değerlerdir. Maalesef bugünkü nesil, biraz milleti millet yapan bu ideallerden habersiz yetişmekte, popüler eğlence kültürünün çıkmazında bocalamaktadır. Kültür insanlarımızın ve eğitimcilerimizin çok azında devletin bekası konusunda kaygıları bulunmaktadır.

Ülkemizin içinden geçmekte olduğu terör ve darbe girişimlerine karşı verilen mücadele de yine devlet-i ebed-müddet, içindir. Bu uğurda kahramanlarımızın, yiğitlerimizin Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar Savaşları’nda olduğu gibi cansiperane vuruşmaları yine bu yüzdendir. Yahya Kemal’in özetlediği gibi:

“Her halde tarih boyunca pek büyük hamleler yapan, çok yüksek bir idare kabiliyetine, pek ulvi bir adalete sahip, teşkilatlı ve velûd(üretken) bir milletin miskin ve atıl oturması mümkün değildir. Ve yine herhalde millet olarak tarihen söyleyecek sözümüz, yapacak işimiz vardır.  Büyük düşünen, inanan, büyük heyecanlar duyan milletler büyük olabilirler.” İşte bu sözü bütün gençlerimiz bilhassa “üretken millet (velûd millet)” olma konusunda ilke edinirlerse daha da güçlü millet-devlet- oluruz diye inanıyorum!

Bu sözler Türk gençlerinin ışıklı alınlarında parlasa, devlet ve millet ülküsü ile çarpan yüreklerinde bir sevda olsa her halde ülkemizin durumu daha farklı bir durum arz edecektir. Her şeye rağmen yaşadığımız zorluklar aşılacaktır. Türk Milleti’nin cevherinde var olan sonsuz yaşama ideali ve diğer kutsal değerlerimizin yeni kuşaklar tarafından özümseneceği inancıyla sonsuzluğa kadar yürünecektir, diyorum! Türk Milleti, geçmişten günümüze kadar tarihin her döneminde hiçbir zaman devletsiz kalmamıştır. Hatta öyle dönemler olmuştur ki, aynı dönemde 3-4 Türk devleti hayat sürümüştür. 

Kısacası: Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi: “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”