Unutmayın! Size yeten şeyin fazlası; 

Bir kişinin ihtiyacıdır

Parasız dünya hayalim.

(Para arzusu; zalimliğin kilididir.)

Yaşlılığın sebebi yer çekimidir.

Yerçekimini sebebi ise, YETENDEN fazla sahip olan kişilerin, toplam elektro manyetik gücüdür.

Eğer herkes adil ve yetenden fazlasına sahip olmaz ise yerçekimi sıfırlanır.

Yaşlılık biter 

Ve ölümsüzlük bahçesine çevirebiliriz dünyayı.

Ve “dilsiz şeytanlar” yenilir.

Parasız bir dünya kurulur. 

Meta tapınakları yıkılır.

Meta tapınaklarının olmadığı sistemde; topluma katkı sunduğun kadar ömür yaşarsın.

Para olmayınca insanlar birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılayarak ancak var olabilirler.

Toplum kendi kendine yetecek ekinini merkezi planlama ile ve kendi kurdukları ortaklaşa yaratacakları birlikler ile fazlalıklar olmadan yetecek kadar dağıtım organize ederek adaletli ve hakça yaşarlar.

Yaratılan “artı fazlalar” araştırma geliştirmeye harcanarak,

Ve olası yoksulluklara ve hastalıklara hazır olarak organize edilebilir.

İnsan doğası paylaştıkça gelişir ve yüzündeki nur toplumu düşündükçe koku saçar.

Bencil ve paraya tapan ve “dilsiz şeytanlardan” oluşan toplumda ki bireylerden hiçbir zaman o kokuyu alamazsınız.

Örneğin bir köye bir traktör (kaç adet ise yeteri ) ortaklaşa kullanabilir.

Bir insana bir ev yeter ve bir araba yeter.

Fazlasını düşünmek Para arzusunu tetikler. 

Zalimliğin kilidi açılır. 

Artık şeytan bizi tutsak alır.

Ve insanlığımızdan kopararak,

 Birer kapitalist ve meta tapınaklarının müridine dönüştürür.

“Dilsiz şeytanlaşırız”

Hangi görünümde olursa olsun, paylaşımı bilmeyen, toplum için yanmayan yürek, bilin ki; 

“Şeytana teslim olmuştur.”

“Bu da, bu da, bu da, bu da, bu da ve bu da benim olsun.” 

Okudukları, söylemleri farklıda olsa niyetleri mülkiyet duygusu, yani “meta tapınma” ılığı yapmaktır.

Unutmayın size yeten şeyin fazlası; bir kişinin ihtiyacıdır. 

Siz bir kişinin hakkını yiyorsunuzdur.

Kâr dediğimiz kavram bir şeyden sağlanan kazanç, yarar anlamına gelir. 

Buradan kazanılan kâr, adaletli bir şekilde dağıtıldığı zaman o sistem bizim insan olduğumuzu sürekli hatırlatır.

Paylaşmanın verdiği güçle her yerde hep beraber “dilsiz şeytanları” taşlayarak gökyüzünü her zaman mavi görürüz.

Aşk, artık içtiğimiz sudan bize bulaşır.

Açlık ve sefalet, bilimin ve ilimin yanında diz çöküp adalete teslim olur. 

İnsanlık kazanır.

Adalet kazanır. 

Parayı sevmiyorum. İnsanlığın en kötü buluşudur.

Silahı sevmiyorum. Seni var edene karşı “kafa tutan” bir buluştur.

Atom bombasını bulanı sevmiyorum. İnsanlığı yok etti,

Ekonomi doktrinleri sahipleri ve anlı şanlı bol ödüllü insanlar sevmiyorum. Sonuçları yoksulluk ve tröstleşme.

Ben adalete ve merhamete ve her canlıya yetecek dünyamız olduğunu düşünüyorum. 

Ve bu bize sunulan nimetleri adil bir şeklide “birlikler” kurarak ve hakça bir dağılımından olması gerektiğini düşünüyorum.

Aç bir insan düşündükçe üşüyorum bundan buza kesmiş yüreğim.

Artık ısınmak istiyorum.

Saygıyla.