Yıllar yılıdır gençlerin umutları kırılıyor ve Üniversite kapılarında perişan oluyorlar. Ben 40 yıldır yazıyorum. Üniversiteyi bitirene Devlet'in veya özel sektörün bir taahhüdü var mı iş bulmak için? Yok tabii ki!? O halde bu gençlerden ne istiyorsunuz? Eğitim ve öğrenim oranı yirmibirinci yüzyılda yerlerde sürünüyor!? Bırakınız, gençlerin önünü açın!? İmtihanları kaldırın, her lise mezunu üniversiteye girebilsin. Gençleri üniversiteye kabul etmemekle, onların dünyasını yıkıyorsunuz. İmtihan yapılabilir, bunun amacı gençlerin sıralamasını yapıp, hangi fakültelere yönlendirileceklerinin tayini için. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültelerinde kontenjan sınırlamasının amacı nedir? Böyle bir zihniyet olabilir mi? Yüksek öğrenim gençlere misyon ve vizyon kazandırır. Gençler iş aramamalı, kendi işlerini kendileri kurmalıdır!? Ama nasıl? Üniversite ve yurt harcını bulamayan gençler, nasıl iş kuracaklar? İşte bu dönemde yatırım ve finans bankaları devreye girip, iktidar yakınlarına değil, ülkemizin geleceğini tesis edecek olan gençlere iş kurma finansmanı sağlamalıdır. Gelişmiş ülkelerde devlet, iş projelerini yapıyor, gençleri yüreklendiriyor, işlerini kurmaları için destek oluyor. Bu kadarla kalmıyor, onları izliyor sıkıştıkları yerde yine ellerini uzatıyor. Oysa ülkemizde, işverene, devleti temsil eden bürokratlar, potansiyel suçlu gözüyle bakıyor. Bu komünist bakış sistemi hızla değişmelidir. Biz hükümetlerden bunu bekliyoruz.