Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muammer Yaylalı'nın başkanlığında 9 öğretim üyesi tarafından gerçekleştirilen "Üniversite Gençliğinin Sosyo-Ekonomik Profili Araştırması" ile üniversite öğrencilerinin demografik, sosyal ve ekonomik profilinin yanı sıra öğrenim gördükleri yerleşke ekonomisine katkıları ve harcama kalıbının ortaya çıkarılması hedeflendi. Yurt genelinde 60 devlet ve vakıf üniversitesinde öğrenim gören 3 bin 551'i kız öğrenci olmak üzere toplam 7 bin 568 öğrenciye 41 sorunun yöneltildiği ankete katılan öğrencilerin yüzde 24,7'sini eğitim, yüzde 20'sini fen edebiyat, yüzde 19,8'ini mühendislik, yüzde 18,9'nu iktisadi ve idari bilimler, diğerlerini ise 7 ayrı fakültenin öğrencileri oluşturuyor. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 96,4'ü devlet, yüzde 3,6'sı vakıf üniversitesinde eğitim görürken, yüzde 21,1'i ikinci öğretimde eğitimlerini sürdürüyor. Ankete katılan öğrencilerden yüzde 53,8'inin eğitim gördüğü bölümden "memnun" olduğu; yüzde 16,7'sinin "çok memnun", yüzde 17,7'sinin "kararsız", yüzde 7,9'unun "memnun olmadığı", yüzde 3.9'unun ise "hiç memnun olmadığı" belirlendi. Üniversite öğrencilerinin yüzde 55,7'sinin ilk 5 tercihi arasında bulunan bölümde eğitimini sürdürdüğü, yüzde 22,9'unun 6 ila 10 tercihi arasında, yüzde 21,4'nün de 11 ve daha sonraki sıralarda tercih ettiği bölümlerde eğitim gördüğü tespit edildi. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 68,7'si Avrupa Birliği'ne (AB) katılımı desteklerken, bu öğrencilerden yüzde 33,4'ü, katılımın 10 yıl içinde, yüzde 29'u önümüzdeki 20 yılda, yüzde 12,1'i ise 20 yıldan daha uzun sürede gerçekleşebileceğine inanıyor. Öğrencilerin yüzde 25,4'ü ise Türkiye'nin AB'ye kabul edilmeyeceği görüşünü taşıyor. Öğrencilerin yüzde 63'ü, AB'ye katılımda eğitim ve sosyal güvenlikte iyileşmeler olacağı, yüzde 44'ü ise ulus devlet fikrinin zayıflayacağı görüşünde. AB'nin kültürel değerleri zayıflatacağını düşünenlerin oranı yüzde 51 olurken, öğrencilerin yüzde 54'ü, Birliğin finans imkânlarından yararlanılacağını düşünüyor. AB'ye katılımın daha çok demokratikleşme ve özgürlük sağlayacağını düşünen öğrencilerin oranı yüzde 54, ülke kaynaklarının yabancıların eline geçeceğini düşünen öğrencilerin oranı yüzde 53, dış politikada bağımsızlığın kaybedileceğine inananların oranı ise yüzde 46 olarak kendisini gösteriyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 59,8'i hayatlarından "memnun" olduğunu, yüzde 12.9'u "çok memnun" olduğunu, yüzde 9'u "memnun olmadığını" yüzde 3,2'si "hiç memnun olmadığını", yüzde 15,2'si ise hayatından memnun olup olmadığı konusunda "kararsız"lığını ifade ediyor. Dinlenen müzik türlerine göre sınıflandırıldığında "Türk pop müziği" yüzde 50 ile ilk sırada yer alıyor. Öğrencilerin "sürekli ve sık sık dinledikleri" müzik türlerinde ise şöyle bir dağılım ortaya çıkıyor: "Halk müziği yüzde 37, Türk rock yüzde 35, yabancı rock yüzde 27, yabancı pop veya hipop yüzde 27, Türk sanat ve klasik Türk yüzde 18, klasik batı yüzde 14, arabesk veya fantezi müzik yüzde 10, dinsel içerikli müzik yüzde 7." Üniversite öğrencilerinin yüzde 17,1'i milliyetçi düşünceye "çok yakın", yüzde 35,1'i de "yakın" olduğunu ifade ediyor. Milliyetçiliğe "çok uzak" olanların oranı yüzde 19,3, "uzak" olanların oranı ise yüzde 11,8. Ankete katılanlardan yüzde 22,9'u muhafazakar düşünceye kendilerini "yakın", yüzde 8.1'i de "çok yakın" hissederken, yüzde 17'si kendisini bu düşünceye "uzak", yüzde 34'ü de "çok uzak" buluyor. Öğrencilerden yüzde 40,2'si kendisini sosyal demokrat düşünceye "yakın" ve "çok yakın", yüzde 36,5' de "çok uzak" ve uzak" olduğunu ifade ediyor. Araştırmada, sosyalist düşünceye "çok yakın" ve "yakın" olanların oranı yüzde 28, "çok uzak" ve "uzak" olanların oranı da yüzde 48,2 olarak beliriyor. Üniversite öğrencilerinin yüzde 42'si sık sık veya sürekli olarak sinemaya giderken, yüzde 11,4'ü sık sık veya sürekli tiyatroya gidiyor. Sinemaya hiç gitmeyenlerin oranı yüzde 3.9 iken, tiyatroya hiç gitmeyenlerin oranının yüzde 22,6 olması dikkat çekiyor. Öğrencilerin yüzde 14'ü sık sık veya sürekli konserleri izliyor, yüzde 22'si de spor karılaşmalarını yakından takip ediyor. Öğrencilerin yüzde 22,4'ü sürekli veya sık sık sigara, yüzde 5,9'u alkol kullanıyor. Ara sıra alkol kullananların oranı yüzde 17,7, uyuşturucu kullananların oranı ise binde 7. Öğrencilerin yüzde 52,7'sinin sürekli veya sıklıkla ders çalıştığı, yüzde 1,8'inin hiç ders çalışmadığı, yüzde 85'inin derslerine devam ettiği tespit edildi. Öğrencilerin yüzde 26'sı sürekli ve sık sık spor yaparken, yüzde 15,7'si hiç spor yapmıyor. Boş zamanlarını kültürel faaliyetlerle değerlendiren öğrencilerin oranı yüzde 31,2, sürekli veya sık sık internet kullananların oranı ise 44,4 olarak saptandı. Öğrencilerin yüzde 9'u hiç internet kullanmazken yüzde 3,4'ü de hiç kitap okumuyor. Sürekli ve sıklıkla kitap okuyanların oranı ise yüzde 57,8. Üniversite öğrencilerin yüzde 32'sinin aylık 251 YTL veya daha fazla harçlığa sahip iken, 251 YTL'den daha az cep harçlığı olan öğrencilerin oranı yüzde 60. Hiç cep harçlığı olmadığını bildiren öğrencilerin oranı ise yüzde 8 olurken, yüzde 19'u maaş veya ücret karşılığı çalışıyor. Öğrencilerin yüzde 9 haberleşmeye ayda 51 YTL'den daha fazla para ayırırken, yüzde 5'i kişisel bakımına 51 YTL'den fazla para harcıyor. Öncelikle anketi yapan Prof. Dr. Muammer Yaylalı ve arkadaşlarını böylesine bilgilendirici anketten dolayı kutluyorum. Anket sonuçlarını değerlendirdiğimde üniversite öğrencilerinin düşünce ve hassasiyetleri halkımızla örtüşüyor. Bu da sevindirici bir sonuçtur. Geleceğimizden korkmayalım, yeter ki fikirlerimizi özgür bir şekilde ifade edelim. Bugün gençlik için en büyük sorun işsizliktir. Bu sorun da halledilirse geleceğimiz daha aydınlık olacaktır. O nedenle istikbal adına gençliğimizden ümitliyim...