“Ülkücülük, MHP’de olur!” sözü, şahsıma değil, Ülkücü Hareket’in banisi, cennet mekân, Başbuğ Alparslan Türkeş’e aittir.

Hem de öyle sıradan biri için değil, Allah’ın izni ile şehit olduğuna şahitlik etmiş olduğumuz, Milliyetçi-Mukaddesatçı Camia tarafından, kabul ve takdir görmüş olan; lâkin 1992 senesinde, bir takım arkadaşları ile MHP’den ayrılıp, kendi partisini kuran, Muhsin Yazıcıoğlu gibi birinin ardından söylemiş sözlerdir.

Bizim nazarımızda, Muhsin Yazıcıoğlu gibi bir şahsiyetin dahi Ülkücülüğü düşmüş ise günümüzün siyaset oyuncularının bu noktada, esamesi dahi okunmaz, okunamaz! Bu konu bu kadar açık ve net olmak ile birlikte, tartışmaya da kapalıdır!

Bildiğiniz üzere, Milliyetçi Hareket Partisi’nden, yakın zaman içerisinde bir kopuş meydana gelmişti.

Merak Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ ekibinin aracılığı ile.

Geçmişte yapmış oldukları hizmetlerden dolayı, kendilerine teşekkür ederiz, bu noktada her biri başımızın tacıdır; lâkin Milliyetçi Hareket Partisi’nden kopmuş oldukları gün, bu babamın oğlu da olsa, Başbuğ’un oğlu da olsa, hiç lafı eğip, bükmenin lüzumu yok, hiçbir şekilde, Ülkücülük ve Ülkücü Hareket ile bir iltisakları kalmamış demektir!

Milliyetçi Hareket Partisi’ni bugün yöneten yönetime ters düşebilirsiniz veyahut da yönetim biçimini beğenmeyebilirsiniz, sevmediğiniz insanlar görevde olabilir, ama Ülkücülük, içeride kalarak, yanlışı doğruya çevirmek adına, mücadele vermektir. 

Nasıl ki bir insan evinde eşi ile kavga ettiği vakit, bunu meydanlara çıkıp bas bas bağırmıyor ise Ülkücü Hareket de büyük bir ailedir ve Ülkücü Hareket’in içinde yaşanan tüm sıkıntılar, Ülkücü Hareket’in içinde kalarak, mücadele ederek, o şekilde çözülür ve çözülmelidir de!

Dışarıya, bizim davamızın iç kavgasını taşıyanlar, taşıranlar ve bizim davamızdan, Ülkücü Hareket’in siyasi organizasyonu olan, Milliyetçi Hareket Partisi’nden dışarıya taşanlar; bu İP’li olur, BBP’li olur veyahut da AKP’li olur, hatta ve hatta günümüzde CHP’li dahi olur, kimse kusura bakmasın ki Alparslan Türkeş’in bu konuda açık ve gayet net anlaşılır bir deklaresi vardır, bizden giden, Ülkücü değildir! Ülkücülüğü düşmüş, gittiği yerin yenisi olmuştur.

İşin aslına bakacak olur isek Başbuğ Alparslan Türkeş’e savaş açmaya cesaret ve cüret edemeyenler, şahsıma karşı savaş açma gayreti içerisine girmektedirler.

Hodri meydan! 

Türkeş’in sözü, şahsımın da sözüdür. 

Türkeş söylemiş, bir defa da ben söyleyim ve bu köşeden de tarihe not düşeyim:

Ülkücülük, MHP’de olur! 

Bizim nazarımızda MHP’den giden, Ülkücü değildir!

Ülkücülüğü düşmüş, dava arkadaşlığımız bitmiş, yol yürünemez hâle gelmiştir. 

Aksini iddia eden, Türkeş’in sözünü çiğnediği gibi, bizi ve değerlerimizi de çiğnemiştir. 

Bizim sinir uçlarımıza dokunmayın! Ezer, geçeriz!

Diyeceksiniz ki şimdi, “bu işin hiç mi çıkar yolu yok?”

Tabii ki var.

Nasıl ki bizden ayrı düşüp, bir yanlış yaptınız ise siyaseten tevbenizi edip, tekrardan bizim saflarımıza katılırsanız, tüm geçmişin üzerini bir gece gibi örter, tekrardan dava arkadaşı olur, ölüme dahi omuz omuza birlikte yürürüz.

Lâkin bizsiz mutlu olanlara, mutluluktan başka bir şey dileyecek durumumuz da yoktur!

Selâm, sevgi ve muhabbet ile…