Evet sert bir başlık fakat bir o kadar da net bir başlık;

Çünkü papyonluların ve fraklıların kanlı örgütlenmesi göze ve kulağa hoş geliyor.  Kanlı örgütlenme nasıl kulağa hoş gelebilir; döktükleri kanı gizledikleri için şık kıyafetli bu iş adamları ve düşünürleri topluma hep elit kamaradan seslenmişlerdir.

Dedelerimiz çarıkla Anadolu’yu kurtarma mücadelesi verirken Ermeni, Yahudi ve Rum aileler boğazın kenarında dün ve bugün hiç kaybetmeyecek olmanın keyfini yaşadı ve yaşıyorlar.

15 Temmuz’da bile gayri müslimler her iki tabloda karanlık FETÖ terörü kazansa bile kaybetmeyeceklerdi. “ Çünkü onlar eşeğini sağlam kazığa bağlarlar.” Değil mi ?

Osmanlı’da bile bu imtiyazlara sahiplerdi; te o zamanlarda emektar halk toprak edinemezken, gayri müslimler Osmanlı kanunlarına yumuşak görünmeyi başarmışlardı.

Çünkü onlar tarih öncesinden beri örgütlülük eğitimi almışlardır.

Ben kirli faili meçhul cinayetlerde yurt dışı bağı ve onun uzantısı ülkemizdeki misyoner locaları müsebbip tutuyorum.

Fetö terörününde locavari bir yapı olduğu bu yapıların yolunda gittiği belli, yaptıkları Fetö’nün eline sarılma ayinlerinden belli bu.

Evet milli mafya işin neresinde, hem mafyanın millisi olur mu ?

Aslında Türkiye’de mafya gerçek manasıyla yok; çünkü mafya en az yirmi beş farklı ülkeye mal girdi çıktısı yapabilen örgüt demek aslında.

O zaman ülkemizdeki mafyatik merak kabadayı kültürden geliyor. Fakire zenginden koparık vermek küçük bir özgüvenle meşru hal alıyor zihinlerde.

Oysa kabadayı mafyalar vatan bekasının her karesinde olmak isterler.

Yaptıkları meşru mu değil; ama öyle bir pisliğin içerisindeyiz ki localarında plan yapanlar, tuzağını bozmaya çalışanlara gayri meşru adı altında “kötü” diyor.

Unutmasınlar derin diptedir.