Değerli okurlarım bu makalemde sizlere  tutuklama  kararına  hangi  durumlarda başvurulabilir  ve biz  bu tutuklama kararına  nasıl itiraz  edebiliriz  bu konu  hakkında  sizleri   bilgilendirmek istiyorum Tutuklama  bir koruma  tedbiridir.   Şüpheli ya da   sanığın kaçma   delilleri  karartma   ihtimali var ise  bunu önlemek için  başvurulan bir önleyici tedbirdir. 

İster soruşturma ister kovuşturma aşamasında  olsun bu kararı  ancak bir  hakim verebilir. 

Savcılar tutuklama  kararı   veremez böyle bir  yetki kanunen kendilerine verilmemiştir.  Soruşturma  aşamasında  tutuklama  kararını    ancak  sulh ceza  Hakimliği  verebilir.  

Kovuşturma aşamasında yani dava açıldıktan  sonra  ceza  davası  hangi mahkemeye  düştü ise  o  hakim  o mahkeme  tutuklama   kararı verebilir.  Mesela  dava   Asliye  ceza  mahkemesinde açıldı ise ancak Asliye ceza Mahkemesi Ağır ceza Mahkemesinde açıldı ise Ağır ceza Mahkemesi  tutuklama  kararı verebilir.

Bazen de tutuklama kararı yerine Adli kontrol kararı  da verilebiliyor.

Eğer tutuklama kararı yerine Adli  kontrol kararı  vererek  yargılama   daha  hızlı  yürüyecek ise  daha sağlıklı    yürüyecek ise  hakim  tutuklama  kararı  yerine   Adli kontrol kararı  verebilir. 

Biz  soruşturma  evresinde  yargılanan kişilere şüpheli deriz iddianame kabul edildikten sonra  dava da yargılanan kişilere   sanık  deriz  .

Tutuklama kararının iki amacı  vardır.  Bunlardan birisi delilleri korumak diğeri  de  şüpheli ya  da  sanığın kaçmasını   önlemektir. 

Şüpheli  yada  sanığın  tanıklara mağdura  baskı yapma etkileme gibi  bir  durumu va ise hakim tutuklama kararı  verebilir.  Şüpheli ya  da sanığın kaçma tehlikesi varsa  delilleri    karartma  yok  etme  tehlikesi varsa tutuklama  kararı verilebilir.  

Tutuklama   geçici  bir karardır  Tutuklama  nedenleri  ortadan kalkınca  tutuklama  tedbirine  son verilir. 

Mahkemeler  tutuklama  nedenlerinin devam edip etmediğini  yargılam  süreci içerisinde sürekli  kontrol  etmelidir.  Eğer  örneğin  deliller  toplanmış  ya  da  sanığın mağdur  ya  da  tanıklara  baskı yapma  gibi  bir  durumu  kalmamışsa  tutuklama  kararı  kaldırılır .  Çünkü  tutuklama  bir  araçtır   .Delillerin  korunması ve  yargılamanın  sağlıklı   yapılması için bir  araçtır .  Başlı başına bir  amaç  haline getirilmemelidir.  Ceza  haline  gelmemelidir.  

.Tutuklama   sorgusunda  sanık  bir  Avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkına  sahiptir.  Şüpheli  Avukat  tutma  imkanına  sahip  değilse  Barodan kendisine ücretsiz bir  Avukat  tayin  edilmesini   isteme   hakkına  sahiptir.  

Sanık  tutuklama  sırasında   hakkında  yapılan suçlama  hakkında   açıklama  da bulunmama  hakkına   sahiptir.  Sanık  kendisi   hakkında  lehine olan delillerin  toplanmasını   isteme hakkına  sahiptir.  

Sanık tutuklamada savunma  hakkına  sahiptir  

Tutuklamaya  itiraz  süresi kararın verildiği  tarihten itibaren    7  gündür  .  

Tutuklamaya İtiraz Süresi Nedir?

Tutuklamaya itiraz, şüpheli veya sanığa tanınan en önemli haklardan biridir (AİHS md. 5/3 ve Anayasa md. 19/7). Ceza Muhakemesi Kanunu’a göre tutuklamaya itiraz süresi 7 gündür. 

Bu  itirazınızı    yaparken  tutuklandığınız  günü  dikkate  almayınız    şüpeheli olarak  siz  müdafiiniz  yasal temsilciniz tutuklama kararına itiraz  edebilir.  Tutuklandıysanız  eşiniz  dahi bu karara  itiraz  hakkına  sahiptir.  

Eğer  sulh  ceza  hakimliği  tutuklama kararı verdiyse numara olarak  onu takip eden sulh ceza hakimliği itirazınızı  inceler  son  numaralı sulh ceza  hakimliğinin kararını ise  bir  numaralı  daire  inceler  Asliye  ceza  hakimi  tutuklam  kararı  verdi ise  yargı çevresindeki   Ağır  ceza  Mahkemesi  inceler.  

Asliye  eza  Mahkemelerinde   yargılanıyorsanız  tutuklama  süresi  en  fazla  1  yıldır.  Zorunlu hallerde  6  ay  uzatılabilir.  Yani kısaca en fazal  tutukluluk  süresi  1.  5  yıldır.  

Ağır  ceza  Mahkemelerinin  görev alnına giren işlerde en  fazla  2 yıl  tutuklu kalırsınız zorunluluk varsa 3  yıl  daha  uzatılabilir.  Yani ağır cezada yargılanıyorsanız  en  fazla  5 yıl  tutuklu kalabilirsiniz  . 

Tutuklama kararı verilebilmesi  için  hakkınızda  suçu işlediğinize   dair makul bir  şüphe olmalıdır. 

Sadece adlî para cezasını gerektiren veya hapis cezasının üst sınırı bir yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

a) Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

b) Şüpheli veya sanığın davranışları;

1. Delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme,

2. Tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,

Hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

(3) Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, tutuklama nedeni var sayılabilir:

a) 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (Madde 76, 77, 78),

2. Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),

3. (Ek bent: 06/12/2006 - 5560 S.K.17.md) Silahla işlenmiş kasten yaralama (madde 86, fıkra 3, bent e) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama (madde 87),

4. İşkence (Madde 94, 95)

5. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),

6. Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),

7. (Ek bent: 06/12/2006 - 5560 S.K.17.md) Hırsızlık (madde 141, 142) ve yağma (madde 148, 149),

8. Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),

9. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220),

10. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (Madde 302, 303, 304, 307, 308),

11. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (Madde 309, 310, 311, 312, 313, 314, 315),

b) 10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12) suçları.

c) 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci Maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.

d) 10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e) 21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü Maddelerinde tanımlanan suçlar.

f) 31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu Maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.

Avrupa  insan hakları  mahkemesinin yerleşmiş içtihatlarına  göre  tutuklama kararı verilmesi için makul şüphe  olmalı  ve  tutuklama kararı verildikten sonra    tutuklama   kararının devam etmesine dair  yeterli  gerekçe  olmalı 

Bu konudaki   tüm  sorularınızı 0  532  508 90  45  nolu  irtibat telefonuma  bildirebilirsiniz.   

AVUKAT NEVİN ÖMEROĞLU  DEMİREL 

İSTANBUL BAROSU AĞIR CEZA  AVUKATI