Merhaba Can Dostlarım!

Ağır günler-zor aynı anda trajikomik zamanlardayız dostlar...
Bir yandan süresiz CORONA belası;
Diğer yandan yanyana-kalabalık toplantı görüntüleri.
Bir yanda  yine ”ATATÜRK’E SALDIRAN DENSİZLER”;
Diğer yanda “ATATÜRK’Ü KİTAPLARDAN SİLMEK İSTEYENLERİN” ÖNEMLİ MEVKİLERE ATANMASI (Prof.Dr.Ömer Özyılmaz’ın ataması gibi...)
Acı olan ise artık EĞİTMEN KADROSUNUN içindeki bazı kesinlikle EĞİTMEN sıfatı olmaması gerekenlerin PERVASIZCA konuşabilmesi ATATÜRK aleyhine.
Dr.Furkan Bölükbaşı “ATATÜRK’E hakaret benim için şeref madalyasıdır” demiş mesela.

Ve öyle günlerdeyiz ki;bir kadın öğretmenin evi   basılıp(derste gürültü yaptığı gerekçesi ile);kendisi,annesi,kızkardeşi ve eşi muşta ve sopalarla dövülüp serbest kalabiliyorlar.

Tabii ATATÜRK’E SALDIRAN DENSİZLERİN YUNANİSTAN’IN “SİLAHLANMA, ASKER SAYISINI SÜREKLİ ARTTIRMA HAREKETLERİNİ” dikkate aldıklarını hiç sanmıyorum.
...
Bu arada dün yani 25 Şubat tarihinde ERMENİSTAN’da askeri darbe girişimi oldu.
Kafamı karıştıran bu girişimin 1992-26 Şubat HOCALİ KATLİAMI tarihine denk getirilmesi nerede ise.Acaba ERMENİ ORDUSU tarih boyunca çevresindeki terör destekçisi devletler ve emperyalist devletler yardımı ile yaptıkları soykırımların yanına yenisini ekleyemedi diye mi(TABİİ Kİ CAN AZERBAYCAN ORDUSUNA YENİLDİĞİ için) PAŞİNYAN’I görevden almak istedi?
...
ERMENİSTANDA YAŞANANLAR  İLAHİ ADALET OLSA GEREK!

Ben yine geçmiş tarihe gideceğim:
Sene 1913-1914,zor günler Osmanlı için!

Güney, doğu, iç Anadolu’daki Türklerin  TAŞNAK ÇETELERİNİN silahlandırdığı ve birlikte hareket ettiği ermeni azınlık tarafından katline tanıklık ediyor tarih. (Akla hayale gelmeyecek öldürme, tecavüz etme, yok etme biçimlerinde).

1915 yılı 26 Şubat’ında ermeni azınlığın tehciri kararı veriliyor bu nedenle.

Elbette ki taşnak çeteleri ve ermenilerin ardında, RUSLAR var; İNGİLİZLER var.

Çünkü emperyalizmin kanlı iştahı ve emperyalistlerin istekleri hiç-ama hiç değişmez.

Tarih tekrar eder gider mazlumlar aleyhine.
İbret alınmaz ise ve yanlışlıklar tekrarlanmaya ısrar edilirse;Tarih ve zaman hep mazlumlar aleyhinedir.

Ve EMPERYALİZM TARİHLERİ HEP BİLEREK AYARLAR ...

1915 şubatında Osmanlı İmparatorluğunun zorunlu olarak aldığı tehcir kararı sonucunda
TÜRK TARİHİ AÇISINDAN;
1919 yılı 26 şubatı ile 
1992 yılı 26 Şubatı günlerinde gerçekleşen olaylarda  tesadüf değildir.

Yıl 1919 Ocak ayı:
1.Dünya Savaş'ı bitmiş ve 1.Dünya Savaşı'nı sona erdiren anlaşmaların hazırlandığı uluslararası bir konferans yapılmaktadır.

26 Şubat 1919’da,Paris Barış -adı Barış-Konferans'ında “Ermeni istekleri” açıklanır.

Osmanlı tarihi açısından PARİS KONFERANSLARI DA HEP HEZİMET VE TOPRAK-İTİBAR KAYBIDIR.
Bu konferansta “OSMANLI İMPARATORLUĞU ERMENİ SOYKIRIMI yaptı”iddiaları masaya yatırılır...
...
Yıl 1992 yine 26 Şubat,kara bir gün.
Xocalı Soygırımı:
106 kadın, 83 çocuk,
toplam 613 Azeri Türk’ü katledilir.
473 ağır yaralı,150 civarında da kayıp vardır...
“ERMENİ SOYKIRIMI YAPILDI” İDDİALARINDAN YILLAR SONRA,
 “AZERİ TÜRKLER” Ermeniler Tarafından KATLEDİLİRLER-SOYKIRIMA UĞRARLAR DÜNYA SEYREDERKEN; ”BİRLEŞMİŞ MİLLETLER” TOPLANTILAR DÜZENLERKEN.

RUS SİLAHLI KUVVETLERİ HOCALİ’ye kadar eşlik etmiş “silah verdiği ERMENİ silahlı vahşilerine”ve katliam bitene kadar da bekçilik yapmıştır -1913-1914’de yaptığı gibi.

Bilelim ki -anlayalım,anlatalım ki:
TÜRK’ÜN TÜRK’TEN GAYRI DOSTU KESİNLİKLE YOKTUR; el sıkışmalar çıkar için,gülüşler ise sahtedir.

Ve bilelim ki EMPERYALİZMİN YAPTIĞI HİÇ BİR ŞEY, ATTIĞI ADIMLAR, SÖYLEDİĞİ SÖZLER ASLA TESADÜF DEĞİLDİR...

Tarih hep tekrar eder gider;
Akıllılar ders alır; Akılsızlar yaya kalır.

Katliamsız gün dilekleri ile 29 yıl önceye-bugüne gidelim-daha ayrıntılı hatırlayıp, hatırlatalım olanları.

Ermeniler, Hocalı'da 25 Şubat 1992 tarihinden itibaren saldırıya başladı.
Öyle öyküler var ki öldü zannedilip katledilmekten kurtulan çok az kişinin anlattığı; İNSANI DEHŞETE DÜŞÜRÜYOR.

Ama en korkuncu -yakalanmayan-Ermeni bir doktorun, ZORİ BALAYAN’IN yaptıklarını,
üstelik kitap bastırarak yayınlaması.
...
Bu caninin “RUHUMUZUN CANLANMASI” kitabından anlatalım o gün yaşanan bir kısmını:

-“‘DİRİ DİRİ DERİSİNİ YÜZDÜK...’

Tarih 25 Şubat 1992… Yer: Hocalı…

Pencereye çivilenmiş bir Türk erkek çocuk gördüm.Aklıma  dahiyane bir fikir geldi.

Canlı bir çocuğun, derisi yüzüldükten sonra kaç dakika yaşayacağını hesaplamak için kollarımı sıvadım.

Küçük çocuğun çığlıklarına aldırmadan kafası dahil bütün derisini yüzdüm.

Sonra karşısına geçip saat tutmaya başladım.

Çocuğun kan kaybından ölümü, 7 dakika sonra gerçekleşti.

Ve bu deneyi üç Türk Çocuk üzerinde daha gerçekleştirdim.Canlı canlı derilerinin yüzülmesine en fazla 13 dakika dayanabiliyorlardı.Ertesi gün biz kiliseye giderek 1915'te ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik."
...
HOCALİ SOYKIRIMINDA HAYATINI KAYBEDENLERİN RUHLARI ŞAD OLSUN...
...
Ama unutmamamız gereken MAŞA elbette suçludur ;LAKİN MAŞAYI TUTAN EL DAHA DA SUÇLUDUR.
Unutmamalıyız DEVLETLER DOST OLMAZ;
Ancak stratejik ortaklık yürütürler.

TARİHİMİZ BOYUNCA DA ,
NE İNGİLİZLER, NE FRANSIZLAR, NE AMERİKALILAR, HATTA NE RUSLAR VE HATTA DİĞER DEVLETLER DOST OLMAMIŞTIR BİZE!
HATIRLANAKİ TÜRK’ÜN DOSTU YİNE TÜRK’TÜR...