Trabzon Geçen hafta sonu 4-6 Ağustos 2006 tarihlerinde MÜSİAD'ın davetlisi olarak Trabzon'daydım. Önce bu güzel ve şirin ilimiz olana Trabzon'u kısaca tanıyalım. Çok eski geçmişe sahip olan Trabzon, 1461 yılında Fatih Sutan Mehmet tarafından fethedilerek Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Trabzon, Osmanlı Döneminde önce eyalet ve sancak olarak şehzade ve mutasarrıflar tarafından idare edilmiştir. İlk sancak beyi Hızır Bey'dir. 1470 yılında sancak beyliği küçük yaşta Şehzade Abdullah'a verilmiş; Abdullah, annesi Şirin Hatunla birlikte 1479 yılına kadar Trabzon'da yaşamıştır. Yavuz Sultan Selim de şehzadeliği sırasında (1491-1512) Trabzon'da Sancak Beyi olarak bulunmuş, sonradan Kanuni unvanı alacak olan oğlu Sultan Süleyman burada doğmuştur. Yavuz Sultan Selim'in Valilik yaptığı, Kanuni Sultan Süleyman'ın doğduğu Trabzon, 1868 yılında Vilayet olmuştur. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün 3 kez ziyaret ettiği Trabzon, bugün de sosyal, ekonomik ve kültürel bir merkez konumundadır. Trabzon'da kaldığım üç gün içinde tarihi yerleri gazeteci arkadaşlarla gezdik. Akşamları cadde ve sokakları dolaştım. Akşamları oldukça canlı ve coşkulu bir şehir. Yazın Almancıların da gelmesiyle şehre ayrı bir hareket gelmiş. Akşamları şehir ışıl ışıl, güvenlik hâkim, şehir sakin, ancak hava oldukça nemli. Trabzon'a ilk gelişim 1990 yılında olmuştu, daha sonra Azerbaycan'a gitmek için uçakla birkaç kez daha gelmiştim. O günlerden bugüne Trabzon'da büyük gelişme olmuş. Ancak şehir İstanbul'da olduğu gibi çarpış yapılaşma almış başını gitmiş. İnsan çok üzülüyor. Bu güzelim şehir kötü ve çirkin yapılarla berheba ediliyor. Buna da dur diyen yok maalesef. Ben Trabzon'u çok sevdim. İnsanları sevecen, içten ve cana yakın. Trabzon Türkiye'nin parlayan bir yıldızı olarak kendini gösteriyor. Nüfusun yaklaşık 300 bin olduğu şehirde zaman zaman PKK'lı bölücülerin aşırı hareketlerini görüyoruz. Ancak halk gerekli tepkiyi vermede gecikmiyor. O nedenle bölücüler Trabzon'da sürekli yer edinme çabası içindeler... Elbette milletimiz bölücülerin taşkınlıklarına izin vermeyecektir. Gelelim iş adamları toplantısına; MÜSİAD Genel Merkez yönetimi ve 27 şube başkanı 4-6 Ağustos'ta Trabzon'da bir araya gelerek "ortak akıl - ortak irade" toplantıları gerçekleştirildi. Toplantılarda çay ve fındıktaki sorunlar ile inşaat sektörü ve karayolları masaya yatırıldı. Türkiye'nin en önemli problemlerinden birinin bölgelerarası gelişmişlik uçurumu olduğuna dikkat çeken MÜSİAD Genel Başkanı Dr. Ömer Bolat yaptığı konuşmalarda; Anadolu'da ortak akla - ortak iradeye yönelik işbirliği yapılarak "bölgesel kalkınma planlarının oluşturulması" gereğine dikkat çekti. MÜSİAD'lı başkanların; ilin ve bölgenin can damarı pozisyonundaki Trabzon liman işletmesi, Dünya Ticaret Merkezi ve Trabzon Çimento Fabrikasını heyetle birlikte ziyaret ettik ve sorunlarını dinledik. Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Cirav, ÇAYKUR Genel Müdürü Ekrem Yüce, FİSKOBİRLİK eski Genel Müdürü Cemal Öztürk, ÇAYSİAD Başkanı Rahmi Üstün ve MÜSİAD eski Başkanı Ali Bayramoğlu'nun konuşmacı olarak katıldığı "Çay ve Fındık" temalı panelin ardından il protokolü, oda ve dernek başkanları, bürokratlar ve işadamlarını bir araya getirilerek akşamda gala programı gerçekleştirildi. MÜSİAD Trabzon Şubesi Kurucu Başkanı Dursun Hüroğlu ev sahipliğinde gerçekleştirilen iki günlük programa Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener ve Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak'ın onur konuğu olarak katılıp konuşma yaptılar. Ayrıca Trabzon Valisi Hüseyin Yavuzdemir, Trabzon Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu, oda başkanları da iştirak ettiler. MÜSİAD heyeti, ilin ve bölgenin can damarı pozisyonundaki Alport Trabzon Liman İşletmesi'ni ziyaret etti. Limanın İşletme Müdürü Muzaffer Ermiş, MÜSİAD'ın ziyaretinde yaptığı konuşmada Doğu Karadeniz bölgesinin en büyük limanı konumundaki Trabzon limanının Kafkasya, İran, Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinin dünyaya açılan ticaret kapısı olduğunu belirterek, "Bulunduğu mevki itibariyle Trabzon Limanı'nın bölgenin önemli bir lojistik üs haline gelmesi için büyük bir şans. Trabzon limanı turizm açısından da yoğun giriş-çıkışıyla önemli bir hudut kapısıdır. Limanda ihtiyaç duyulan yatırımları başlattık. Şu anda en önemli engel pahalı akaryakıttır. Bu engelin aşılması için transit taşımacılığa mutlaka gümrüksüz yakıt desteği verilmeli" dedi. MÜSİAD Başkanı Dr. Ömer Bolat da, Trabzon limanının işletmeye açılmasıyla sadece Trabzon'un değil bölge illerinin de hareketleneceğini belirterek, "Sahil yolunun tamamlanması da, bölgeye için önemli imkânlar getirecek. Bölge ticaretinin 13 milyardan 28 milyar dolara çıkması hedefleniyor. Petrol boru hattının da bu bölgeden geçecek olması burayı enerji üssü yapacak. Yine kaynakların değerlendirilmesiyle bu bölge ayrıca hidrojen üssü haline de gelecektir" diye konuştu. MÜSİAD heyetiyle birlikte Trabzonspor Başkanı Nuri Albayarak'ı da ziyaret ettik. Albayrak, Başkan Bolat'a Trabzonspor forması giydirdi. Yeni başkanın işine oldukça iyi ısındığını gördüm. Trabzon'un dört büyükler içinde hakkıyla daha iyi temsil edileceğini söyledi. Üç günlük Trabzon gezimizden çıkardığım netice; Türkiye artık dinamik bir toplum. Her yerde dünyayla rekabet edebileceğimiz müteşebbis iş adamlarımız var. Bu işadamlarımız çağdaş Alperenlerdir. Türk iş adamları ve yatırımcıları Türkiye'yi yarınlara taşıyacak insanlardır. Yeter ki millet olarak iyi organize olalım, gerisi gelir...