İnşaat Mühendisliği’nden Genel Yayın Yönetmenliği’ne – Serkan Korkmaz ile Röportaj

Türkiye’nin en önemli iki konu başlığı futbol ve siyaset…

Futbol hiçbir zaman popülerliğini yitirmiyor ve gündemin ilk sırasında olmaya devam ediyor. Sahaya gelişigüzel atlayan, kavga eden fanatik hatta bazen bir tık ötesine giden holigan seyircilerimiz mevcut. Farklı! spor programları da bunların cabası. Futbol dışında her şeyin konuşulduğu eğlence programlarındaki tartışmalar ortamı geriyor ve stresi arttırıyor. Uzun yıllardır farklı ekranlarda gördüğüm entelektüel bilgisi, beyfendi kişiliği ve başarılı kimliğiyle Serkan Kormaz ile Türk Futbolunu ve Endüstrisini konuşmak için A Spor’un genel merkezinde buluştuk. Kendisi İnşaat Müdenlisliği okumuş fakat hobisinden para kazanan ender insanlardan biri. A Spor – A Haber - ATV - Spor Yayınları Koordinatörü – Fotomaç Yazarı Serkan Korkmaz ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.


Öncelikle Beşiktaş – Fenerbahçe maçı sonrasında ‘’ video hakem ‘’ çok daha fazla konuşulmaya başlandı. FIFA'nın tartışmalı pozisyonları azaltmak için devreye soktuğu bu teknolojinin Türk futboluna uyarlanması için yorumunuz nedir?

Video hakemlik sistemi dünyanın önemli maçlarında kullanılması bir zorunluluk haline geldi. Bence her ülkenin liginde kullanılmalı. Futbol son 20 yılda büyük aşama kaydetti. 20 yıl önce ile bugünü kıyasladığımız zaman spor endüstrisinin geldiği nokta inanılmaz.  Finansal raporlarda bunu çok net görebiliyoruz. Futbol sadece ekonomiden ibaret değil, sosyal ve kültürel boyutu da var. Bugün ülkenin coğrafyasının tamamını kapsayan 159 takım ile başlayan Ziraat Türkiye Kupası’nın ürettiği sosyal ve kültürel değerlerin parasal karşılığı yok. Manevi boyutu ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu vurgulamak isterim. Olay bu boyuta gelmişken video hakem uygulaması bir zorunluluktur. Çünkü verilen yanlış bir karar çok büyük maddi ve manevi hasarlara yol açabiliyor. İnsanların adalet duygularını zedelememeliyiz. Ayrıca teknoloji çok gelişti ve bundan 25 yıl öncesinde olduğu gibi dolaşamıyoruz. Laptop, tablet ve en az 1 telefon ile hayata online olarak bağlıyız. Futbol bundan nasibini almalı.


Sizin 2 Kupa 1 Lig görüşünüz var. Bu sizce Türkiye’ye nasıl olmalıdır?

Şu an Spor Toto Süper Ligi ve Ziraat Türkiye kupası var. Türk futbolunda maç sayısının artması gerektiğine inanıyorum. Bir kupanın daha ülkemiz futboluna çok yakışacağına inanıyorum. Bir lig iki kupa olmalı. İngiltere örneğinde olduğu gibi biz de Türk futboluna bunu uygulayabiliriz. İki farklı ihtiyaca karşılık gelecek bir kupa. Bu, Türk futboluna tarifsiz geri dönüşüm sağlayacak. Önemli bir atılım olacaktır. Bunun üzerine düşünüldüğünü, konuşulduğunu ve tasarlanmak için çabalar olduğunu biliyorum. Umarım hayata geçer.

ABD’deki Indy Eleven Futbol Takımının sahibi başarılı İş Adamı Ersal Özdemir ile geçen günlerde bir araya geldim. İş yoğunluğu ile futbol takımı zor olmuyor mu? diye sordum. Bana futbol takımının başında CEO var ben karışmam dedi. Türkiye’de başkanlar kendi işlerini bırakıyor ve kulüple ilgileniyor. Hatta CEO işlere karıştığı için CEO’yu kovan kulüp başkanlarımız var. Türkiye’de profesyonel yönetim için geç kalmadık mı Allah aşkına?

Futbolu kesinlikle profesyoneller yönetmeli. Bunun tartışmasız bir gerçek olduğunu hepimiz kabul etmeliyiz. Spor Kulüpleri ve futbol operasyonları başlı başına birer büyük istihdam noktası ve ekonomik-sosyal değerleri çok fazla. Ayrıca kulüplerin bütçeleri profesyoneller tarafından yönetilecek kadar da büyük. 10 yaşından itibaren futbol oynayıp ergenliğini, gençliğini hatta fazlasını futbolda geçirmiş bir futbolcunun bu endüstriye katacağı çok şey olabilir fakat aynı zamanda çok yüksek seviyede finans ve yönetsel bilgi ile akademik çalışmaların gerektiği bir alandır. Tribünler dolsun, başkanlar öpüşsün o fotoğrafı çekelim, barış kardeşlik böyle bir şey yok. Tribünleri doldurmanın, anlaşmazlıkları, husumetleri çözmenin, uzlaşmanın, marka değerini arttırmanın bilimsel yöntemleri var.

Marka değeri Amerika Birleşik Devletleri’nde yüksek ve pazarlama alanında da çok başarılar. NBA ve NFL en başarılı örnekleridir.

NBA’de Atlantalı George, Chicagolu Michael diye duyarsanız fakat aslında üst kimliği vardır onlar NBA oyuncusu. Hidayet Türkoğlu NBA oyuncusudur. Bu etiket Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanlığı devam ederken bile üstündedir. NBA hakemi, NBA koçu ve çok ayrıcalıklı ciddi bedeller ödeyerek bu hadiseye tanıklık etmek için orada olan NBA seyircisi vardır. Türk futbolunun en önemli ihtiyacı, Spor Toto Süper Lig Futbolcusu, Teknik Direktörü, Çalışanı gibi aynı marka için kafa yoran, aynı gemide olan, aynı gemide aynı yere kürek çeken ortak bir marka bilinci üretmektir. Buna dair yaşanan hikâyeyi anlatan medya ile unsurlar arasında doğru bir konum yapılması gerekir. Medya dâhil herkesin ortak kurguya hizmet edecek şekilde strateji tayin edilmesi gerekir. Tribündeki taraftar da buna dâhildir çünkü oyunun en büyük parçası taraftardır.

Hakemdir, antrenördür, maçı anlatan spiker gibi o an kayda giren kurgunun parçasıdır. Futbolu futbol yapan televizyon başındaki insandır. Tribüne giden insandır demiyorum çünkü onlar oyunun parçasıdır. Orada yaşayan Spor Toto Süper Lig izleyicisidir. Gösterinin parçasıdır. O bilincin oluşturulması gerekiyor fakat buna dair hiçbir şey yapılmıyor. Televizyon başında izleyen ülkemiz için konuşuyorum on milyonlarca insanı ciddiye almadan plansız, kaotik bir endüstri halinde futbol, buna dair çok kısa süre içerisinde derlenip toparlanması lazım. Önemli bir futbol ülkesiyiz. Futboldan üreteceğimiz değerlerle ülkemiz iyi şeyler hak ediyor. 

Super Bowl’un para atışını George W. Bush eşi Barbara Bush ile birlikte yaptı. Devre arasında Lady Gaga stadın üzerinde uçtu ve görkemli bir gösteri yaptı. Sadece para atışı yapmak için George W. Bush tekerlekli sandalye ile geldi para attı ve geri gitti. Ülke için önemini Amerikalıların Super Bowl’un kendisi için ne derece önemde olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Orada iki takım taraftarı eğlenerek maç izliyor. 28’e 3’ten bir takım gelip maçı kazandı. 34’e 28 oluyor. Maç sonunda da 28’e 3’ten maçı veren favori takımın oyuncuları gidip tebrik edip sarıldılar. Çünkü onlar NFL oyuncusu. ABD’nin en önemli markasının oyuncuları. Hepsi bu üst kimlikte buluşuyorlar. Bazı meslektaşlarımız bunlar bizde olmaz derker fakat hakikatten zor değil sadece yapmamız gerekeni şuurla yapmamız lazım. 30 saniye reklam için 5 buçuk milyon dolar verildi. Ve o gün reklam kuşakları arasında yer alan reklamlar kendi içerisinde yarıştırıldı. Sosyal medyada insanlar tarafından paylaşıldı en güzel reklamı kim yaptı en prestijli reklamı kim yaptı en çok sesi getiren reklam neydi konuşuldu. zaman zaman reklamların reytingleri müsabakanın reytinglerinin üzerine çıktı. Bu bize ABD’deki spor endüstrisinin ne kadar ciddiye alındığını ve ne kadar doğru kurgulandırıldığını gösteriyor.

Türk dizilerini dünya izliyor. Fakat dünyanın en önemli derbilerinden Fenerbahçe – Galatasaray maçını sadece Türkler izliyor. Onu bile satamıyoruz

Çünkü kimsenin umurunda değil. Federasyon nezdinde duyarlılık belirdi. Dünya’nın en önemli global medya yatırımlarından birisi Bein Türkiye’de maç yayın haklarını satın aldı. Bu Türk futbolu ve Türkiye için çok büyük bir fırsat. Aynı zamanda Türk futbolu, içinde barındırdığı potansiyelle Bein için fırsattır. Türkî Cumhuriyetler, Kuzey Afrika, Avrupa’da Türklerin yoğun yaşadığı ülkeler, Müslüman ülkelerdeki Türk futbolunun barındırdığı potansiyel hem ekonomik hem kültürel hem de politik anlamda tarifsizdir. Umarım karışıklı olarak Türkiye’de Türk futbolu hem de Bein bu fırsatları değerlendirir. Ben çok iyi bir fırsat görüyorum. Çok doğru zamanda çok önemli bir ürün ile çok önemli bir medya grubu bir araya geldi. Bu yakındığımız pek çok şeyin bitişi ve hayalini kurduğumuz pek çok şeyin başlangıcı olabilir gibi geliyor bana.


4 büyükler dışında sadece Bursaspor şampiyon oldu. Bu sene ise Başakşehir Spor çok başarılı. Nedir başarının sırrı?

Başakşehir’in kadrosunu baktığımız zaman şampiyonluk yaşamış, şampiyonluk mücadelesi vermiş ya da büyük takım forması giymiş oyuncuların çokluğuna rastlarsınız. Başakşehir devre arası transferde Adebayor’u alarak şampiyonluğun kendileri için hedef olduğunu somut bir şekilde ortaya koydu. Her ne kadar Abdullah Avcı ve Göksel Gümüşdağ şampiyonluk kelimesini çok fazla telaffuz etmeseler de bu transfer hem takıma hem de kamuoyuna mesajdır. 

2 kupa için büyük adayların arasındalar. Sivasspor, Gençlerbirliği gibi takımlar vardı sonrasında bu yarışı kovalayamadılar. Kadrosunun iyi olması, teknik direktörü Abdullah Avcı ve doğru bir yönetim ile şampiyonluğun en güçlü adayı. Başakşehir’in başarısı bir gizem değil son yıllarda aynı yerlerde görüyorsunız. Büyük bir istikrar, giderek artan seyirci ve Fatih Terim stadyumu var. Başakşehir, futbolcudan teknik adama taraftardan yönetime herkesin görevini doğru yaptığı yer. Giderek sempatisi artan takım. Bu sene Başakşehir’in yılı olabilir.



Kim Şampiyon olur?

Spor Toto Süper Ligi: Başakşehir ya da Fenerbahçe

Ziraat Türkiye Kupası: Beşiktaş – Başakşehir.

A Spor’da yayınlar nasıl gidiyor?

A Spor çok yeni bir kanal henüz kurulalı 2.5 yıl oldu. 2.5 yılın büyük bölümünde sektörü domine ederek geçirdi. Kuruluşunu takip eden bir kaç ay sonrasında gün birincilikleri, hafta birincilikleri, ay birincilikleri derken başarılı işlere imza attık. Üst düzey yöneticilerimizin ve patronlarımızın öngördüğü tüm hedeflere ulaşmış durumdayız. A Spor’un küçük bir sırrı var. A Spor asla sıkıcı bir kanal olmaz. Sporun eğlendirmek zorunda olduğunu öngörür ve eğlendirir. Sporun eğlenceli ve insanı yönünü yansıtır. Biz yayıncı kuruluş, haber kanalı aynı zamanda programlarımızla eğlence kanalıyız. 

En sağlıklı yanlarından birisi ise gelir gider dengesinde gelirden yana olması. Günümüz televizyonculuğunda görülen bir pratik değil. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Sayın Serhat Albayrak, Genel Müdür Sayın Abdülhaluk Çimen’in eşsiz vizyonları ve bizlere sağladığı fırsat ve şartlar için teşekkür ediyoruz.


Kalitesiz spor programları en çok izlenenler arasında…

Bu bir yelpazedir. Seyirci istediğini seçer izler. Spor programcılığında Türkiye’de kültürel sıkıntılarımız olduğunu bilerek konuşuyorum. Siz kokoreç sağlıklı bir şey değil kokoreç satmak istemiyorum diyebilirsiniz brokoli çorbası satıp iflas ettiğiniz zaman çok üzülürsünüz. Kokoreç faydalı değil fakat insanlar yemek isteyebilir. Ben kokoreç yiyen insanların eleştirilmesine de karşıyım. A spor peynir ekmek gibi ihtiyaç olmak peşinde ama bir yandan da güzel bir profiterol keyfi de verme peşinde. Bunların hepsinin bir dengesi olmak zorunda. Türkiye’de futbol ve spor kültürü doğrudan programlara yansıyabiliyor. Hiç kimseyi kendi gemimizin dışında filikaya koyup eleştirme hakkımız ve cüretimiz olduğunu düşünmüyorum.


Serkan Korkmaz kimdir?

1972 doğumluyum. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği mezunuyum. Okul yıllarında bu mesleğe başladım. Okul bittiğinde iki kere transfer olmuştum. Artık bu sektörün bir çalışanıydım. Ve bu sektörde kalmaya kariyerimi burada sürdürmeye karar verdim. Çok keyif alarak bunu yaptım. Hobimden para kazanmak en büyük zenginlik. Aldığım tekliflerde önüme çıkan fırsatlarda parayı hep ikinci plana attım. Gerçekten bir tutkunun peşinden koştum. Aldığım eğitim önemli çünkü isteyerek okudum bitirdim. İnşaat müdendisi olmaktan gurur duyuyorum fakat hayat bunu getirdi. Pişman değilim. İlk olarak Cine 5 – Show TV’de başladım. Arından NTV’nin kuruluşunda yer aldım ve 10 yıl orada çalıştım. Haber 24’ün kuruluşuna gittim 3 yıl çalıştım, Fox Türkiye’de 1 yıl çalıştım. Bunların hepsi transfer. Türkiye Futbol Federasyonu’na Genel Direktör Yardımcısı olarak transfer oldum. Trt’de program yaptım. Kısa bir dönem Beyaz TV arından A Haber Spor Müdür olarak Turkuaz Medya’ya katıldım. A spor maceramız başladı…

Klişe bir soru. Anne babanız demedi mi oğlum ne güzel mühendissin neden televizyon? Televizyoncu bu bölümü okumayan da olabilir fakat inşaat mühendisi herkes olamaz. 

Güzel bir soru klişe değil. Herkes inşaat mühendisi olamaz doğru fakat herkes televizyoncu da olamaz. Pek çok kanalın kuruluşuna tanıklık etmiş birisi olarak söylüyorum; üst düzey bir yapının inşa süreciyle çok benzeşir ve yapılan iş mühendisliktir. Televizyonculuk kamera karşısında olmaktan ibaret değildir. Ailem mühendis olarak kal dedi. İnsanın hobisinin profesyonel işe dönüşmesi büyük bir lüks. Bence insan tutkularının peşinden koşmalı. Bazen hayat sizi bir yerlere doğru çeker o an hayatı dinlemek ve uymak lazım gelir.

Röportaj: Anıl Sural

twitter.com/AnilSural

Fotoğraf: Rona Doğan