Ülkemizdeki şiddet eğilimleri son bir haftadır artarak korkutucu bir boyut aldı. Öyle ki annesini öldürenlerin sayısı 3’e yükseldi. Bunun yanında planlı aile cinayetleri yapılanların sayısında da ciddi bir artış oldu. Tabiki basın-yayın organları halka haber ulaştırma amaçlarından dolayı bu tür haberlere yer vermek zorunda kalıyorlar. Bu da halkta tepki verme özelliğinin azalmasına neden oluyor. Gazetelerin 3. sayfa haberleri artık 1. sayfada sürmanşetten verilirken; halk, bu tarz haberlere alışmaya başladı. Örneğin; bundan birkaç yıl önce Adana Adliyesi 3.sayfa haberlerinde baş aktördü. Ve görülen vakalar genelde boşanma ve kıskançlık üzerinde yoğunlaşırken, cinayetlerin işleniş şekli de “plansız” olma özelliğindeydi. Fakat son günlerde cinayetler planlı olarak yapılırken, özellikle anne ve eş üzerinde yoğunlaşıyor. İşlenen cinayetleri “planlı” ya da “ani tahrik” sonucu olarak ayırmayı hukuki yaptırım açısından gerek duyuyorum. Kaldı ki bu durumda cinayeti işleyen kişiye ait ağır psikolojik sorunları, belli süredir devam eden öfke ve kin gibi cinayet sebeplerini tetikleyen unsurları iyice değerlendirmeliyiz. Toplumların çözülmesi kişilerle başlar, ailelerle devam eder ve bölgelere oradan da tüm ülkeye yayılır.Buradaki önemli nokta işlenen cinayetlerden çoğunluğunda baş aktörlerin kadın olmasıdır. Bu da toplumumuzdaki çözülmenin sinyallerini vermektedir. Kadının ruhsal ve bedensel deformasyonu tüm toplumun hatta ülkenin geleceğini etkileyeceğini sürekli olarak söyleyenlerden biriyim. Birkez daha yineliyorum; Kadın, toplumun mihenk taşıdır! Kadında görülen çözülme, tıpki domino taşlarının birbiri üzerine yığılması gibi ailelere ve oradan da toplumun geneline yayılır. Şu anda Türkiye’de görülen bu cinayet haberleri sayesinde, insanlar şaşırmamaya başlarken bu tepkisizlik normalite’ye doğru yolaldı.Yani kocasını kesip 9 ay banyoda bekleten kadının haberini okurken, ya da son olarak Bursa’da görülen vakada olduğu gibi “nasıl olsa herkes bir gün ölecek” diyerek annesini öldürüp kardeşini yaralayan erkek evlat hakkında dehşete düşmemeye başladık. Alıştık demeye dilim varmıyor ancak bu haberlerin basında yayınlanmasıyla halk normal ile anormal arasındaki ayırımı farketmemeye başladı. Artık cinayetler bir anlık öfkenin yerine planlı olarak yapılmaya ve üzeri de örtülmeye çalışılıyor… Bu durumda toplumca dikkatli ve sakin olmalız. Özellikle ağır depresyon durumlarında psikolojik yardım almaktan çekinmemek gerekiyor. Konuşmalarımızda anlayışlı ve sabırlı davranmayı elden bırakmayalım. Birbirimize “acı” yerine “değer vermek” hayatımızı daha kolaylaştıracak inanın…