M. KEMAL SALLI

Kazakistan Ankara Büyükelçiliği, Türkiye-Kazakistan Dostluk Derneği ve Ahmet Yesevi Vakfı tarafından düzenlenen, «Nazarbayev’in Tarihi Kararı ve Kazakistan’ın Geleceği» toplantısında, Kazakistan’ın kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in “istifasının” arkasındaki nedenler ve Kazakistan’ın geleceği konuşuldu. 

“Tarihin akışını değiştiren bilge lider” olarak andığımız Nursultan Nazarbayev, bu tarihi kararı alırken neleri hedefliyordu, anlamaya çalıştık. 

Kazakistan Büyükelçiliği’nde, yoğun bir katılımla gerçekleştirilen toplantıda konuşan Kazakistan Büyükelçisi Abzal Saparbakulı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı ve Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Türkiye-Kazakistan Dostluk Derneği Başkanı Feyzullah Budak ve Başkent Üniversitesi Kurucusu, Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal Nazarbayev’in tarihi kararı ve Kazakistan’ın geleceği konusunda ufuk açıcı konuşmalar yaptılar. 

SAPARBAKULİ: “KAZAKİSTAN, KÜRESEL ÇAPTA BAŞARILARINI SÜRDÜRÜRKEN, TÜRK DÜNYASI İLE BAĞARINI DAHA DA GÜÇLENDİRECEKTİR” “KENDİSİNE LAYIK GÖRÜLEN ÜNVANLAR, ONA DUYULAN DERİN SAYGININ İFADESİDİR”

Bağımsız ve modern Kazakistan'ın adının, Nursultan Nazarbayev'in adıyla özdeşleştiğini belirten Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbakulı, toplantıda yaptığı konuşmasında özetle şöyle dedi: “1991'de Nazarbayev, Sovyetler Birliği'nin ekonomik ve politik yıkıntıları arasında özgürlüğüne kavuşmuş, ama büyük iç ve dış tehditlerle karşı karşıya olan Kazakistan'ı devralmıştır. Sayın Nazarbayev'e birkaç gün arayla hem ‘Türk Konseyi Ömür Boyu Onursal Başkanı' hem de ‘Avrasya Yüksek Ekonomik Konseyi (AYEK) Onursal Başkanı' unvanlarının layık görülmesi kendisine duyulan saygının ifadesidir." 

Büyükelçi Saparbekulı, yeni dönemde de Kazakistan'ın çok yönlü, dengeli ve barışçıl dış politikasını sürdüreceğini, Türk dünyası ile bağlarını güçlendirmeye devam edeceğini ve Latin alfabesine geçişini tamamlayacağını uluslararası camianın saygın bir üyesi olarak çalışmayı sürdüreceğini, Orta Asya'da ve bölgesinde öncü roller üstlenmeye devam edeceğini belirterek, "Bugün Kazakistan geleceğine hiç olmadığı kadar büyük umutla bakıyor. Bu ortak geleceği Türkiye gibi kardeş bir ülke ve stratejik ortakla birlikte inşa edeceğimiz gerçeği ise bizlere ilave güç katıyor" dedi.

TOPÇU: “UNVAN VE PAYELERİNİ HAKETMİŞ ENDER DEVLET ADAMI”

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yalçın Topçu, Nazarbayev’in Kazakistan ve dünya tarihi açısından oynadığı tarihi rolü anlatırken, “Türk dünyasının Aksakalı Sayın Nazarbayev bilge bir lider; ileri görüşlü, ülkesi ve Türk Dünyası için bölge ve dünya meseleleri için pragmatik çözümler üreten bir kişiliğe sahip devlet ve siyaset insanıdır” dedi.

Topçu, “Nazarbayev'in Tarihi Kararı ve Kazakistan'ın Geleceği”ni irdeleyen konuşmasında 28 yıllık başarılarla ve iyi izlerle dolu Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanlığı görevini geçtiğimiz Mart ayında Kasım Cömert Tokayev'e devreden Nursultan Nazarbayev'in siyasi ve ekonomi konularında gerçekleştirdiği başarılardan övgüyle söz ederek, “Türk dünyasının Aksakalı Sayın Nazarbayev bilge bir lider; ileri görüşlü, ülkesi ve Türk dünyası için bölge ve dünya meseleleri için pragmatik çözümler üreten bir kişiliğe sahip devlet ve siyaset insanıdır. Türk dünyasının ve uluslararası kuruluşların birçok unvan ve payesine sahip olan, bunları layıkıyla hak etmiş ender bir devlet adamıdır” dedi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Topçu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Kökeni Sakalar, Hunlar ve Göktürkler'e uzanan, yüzölçümü bakımından dünyanın 9. büyük ülkesi olan Kazakistan, izlediği dengeli ve aktif dış politika ile bölgesel ve küresel olarak ağırlığı giderek artan bir ülkedir. Kazakistan, hem bölgesel hem de küresel düzeyde, Birleşmiş Milletler gibi uluslararası örgütlerdeki gelişmelerde üstlendiği roller ile önemli bir ülkedir. Başkent Nursultan şehri uluslararası krizlerin çözüm merkezi haline gelmiş; barışın, nükleer silahlara karşıtlığın, ticaretin ve turizmin merkezi olarak kendinden daha çok söz ettirmektedir.”

Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'ın bölgesel ve uluslararası krizlerin çözümünde sözüne güvenilir bir yerinin olduğunu, Kazakistan'ın aynı zamanda enerjinin ve ticaretin merkezi haline geldiğini belirten Topçu sözlerini şöyle tamamladı:

"…Kazakistan bölgesinde parlayan ve yükselen bir yıldız halinde yükselmektedir ve bu böyle devam edecektir." dedi.

ZORLU: “NAZARBAYEV’İN DEĞERLİ LİDERLİĞİNİN ÜÇ ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ VARDIR”

Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kürşat Zorlu, yaptığı konuşmasında, Nursultan Nazarbayev’in liderliğinin önemi ve özelliklerinden yola çıkarak gelecekteki Kazakistan’ı anlattı:

“Nursultan Nazarbayev’in değerli liderliğinin üç önemli özelliği vardır. Birincisi geleceğe yön vermek, ikincisi inşa etmek, üçüncüsü de iz bırakmaktır. 

​​​​​​​

Sayın Nursultan Nazarbayev bu üç özelliği de birarada barındıran kişisel özelliklere sahiptir. Onun bu özellikleri, liderliği gerçekten inceleme sahasında olması gereken bir liderdir.”

“…Ülkenin Kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in görevi bırakma kararıyla birlikte Kazakistan dünya tarafından dikkatle takip edilen bir yönetim sürecine girdi. 

Nazarbayev istifa ederken yaptığı açıklamada ekonomik hedefe ilerlerken atılan adımları ‘kalkınmanın Kazak yolu’ olarak ifade etmektedir. Bu hedefin üç boyutu vardır: Piyasa ekonomisini oluşturmak, totaliter ideolojik sistemi kaldırmak ve toplumun tüm kurumlarını modernize etmek.” 

 “…İşte böyle bir süreçte Nazarbayev kendi isteğiyle Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa ederek ‘Elbaşı’ yani ‘ulusun ebedi lideri’ unvanını aldı. İstifa kararına yönelik açıklamasında en dikkat çeken şu cümlesiydi: ‘Bağımsız Kazakistan’ın kurucusu olarak önümdeki görevim, yeni nesil liderlerin gelmesini sağlamaktır.’

Nazarbayev'in görevi bırakması ülkenin yönetsel ve anayasal sistemi açısından bir başka gerçeği daha ortaya koymuştur. Kazakistan erkin bir devlet olmanın yanı sıra bünyesinde yetişmiş kadrolarının varlığını da göstermiştir. Siyasetten, diplomasiye, ekonomiden, sanata kadar pek çok konuda kendisini yetiştirmiş önemli isimler bulunmaktadır. Bu inşa sürecinin en çarpıcı örneği Nazarbayev tarafından geçici başkanlığa aday gösterilen Senato Başkanı Kasım-Jomart Tokayev olmuştur. Şüphesiz Tokayev 9 Haziran gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçiminin en favori ismidir.”

BUDAK: “NAZARBAYEV’İN ULUSA SESLENİŞ KONUŞMASI HERŞEYİ NET OLARAK AÇIKLIYOR”

Türkiye-Kazakistan Dostluk Derneği Başkanı Feyzullah Budak da , Nazarbayev’in aldığı kararı değerlendirirken, bu kararı güvenli bir geçişi sağlamak için aldığını belirterek şöyle dedi: “Ulusa Sesleniş konuşmasının son cümlesi herşeyi çok net olarak açıklıyor. ‘Sizlerle kalıyorum. Ülkemin ve halkımın endişeleri benim endişelerim olmaya devam edecek. Bağımsız Kazakistan’ın kurucusu olarak, gelecek hedefini, iktidara bu değişiklikleri devam ettirecek yeni nesil bir yöneticinin gelmesini sağlamak olarak görüyorum.’ 

Nazarbayev’in ne yapmak istediği çok açık.” 

ZEYBEK: “NAZARBAYEV KAZAKİSTAN’IN GELECEĞİNİ GÖRMEK İSTEDİ”

Ahmet Yesevi Vakfı Başkanı ve eski Kültür Bakanı Zeybek de, anılarıyla görüş ve düşüncelerini harmanladığı konuşmasında, Nazarbay’in aldığı tarihi kararla, Kazakistan’ın geleceğini görmek istediğini belirtti. Zeybek, Nazarbayev’in kısa bir zaman dilimine sığdırmayı başardığı ekonomik ve siyasi başarılarla bir dünya markası yapmayı başardığı Kazakistan’ın yarınlara emin adımlarla yürüdüğünü görmek istediğini, bunun için de yönetimi gençlere devrettiğini anlattı. 

Bugüne kadar tanıştığı devlet adamları içinde Atatürk’ü en iyi tanıyan liderin Nazarbayev olduğunu belirten Zeybek, Nazarbayev’in Atatürk’ün görüş, düşünce ve deneyimlerinden de yararlandığını anlattı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği başarılardan gurur duymamız gerektiğini belirten Zeybek, Başkent Üniversitesi Kurucusu, Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın dünya çapındaki başarılarının yanı sıra, Kazakistan’daki ve kardeş cumhuriyetlerde gerçekleştirdiği başarılardan söz etti:

“Rize’nin Pazar İlçesi’nin bir köyünde yaşayan bir genç, Cumhuriyet’in erdemiyle ve açtığı yolda ilerleyerek dünya çapında bir bilim adamı oluyor ve tıp dünyasına “Haberal Yöntemi” diye bir yöntem hediye ediyor. Türkiye’de ilk organ naklini gerçekleştiriyor. Büyük bir eğitim ve sağaltma sistemi kuruyor. 

Değerli Hocam, siz bunu kime borçlusunuz? 

Elbette Mustafa Kemal Atatürk’e ve onun kurduğu Cumhuriyet’e borçlusunuz. 

Atatürk ne diyor: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”. Ben bu sözü biliyordum,  ama bu sözün bir başka söylenişini değerli Haberal Hoca’mın odasında gördüm; duvara asılmıştı. O sözü hep hatırlayageliyorum; ‘Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.’

Nursultan Nazarbayev’le tanıştığım ilk günden beri onu, Atatürk konusunda birçok aydınımızdan daha bilgili gördüm.” 

HABERAL: “TÜRKİYE CUMHURİYETİ VATANDAŞI OLARAK, ÜLKEMİZİN NASIL KURULDUĞUNU BİLMEK DURUMUNDAYIZ”

“Nazarbayev’in Tarihi Kararı ve Kazakistan’ın Geleceği” konulu toplantıda söz alan Başkent Üniversitesi Kurucusu, Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal da Türk tıbbının bugünkü konumunu ve Başkent Üniversitesi olarak Kazakistan’da ve diğer Türk cumhuriyetlerinde yaptıkları çalışmaları, buralarda hayata geçirmeye çalıştığı planlarını anlattı: 

 “Konuşmalarımda her zaman söylerim; ne mutlu ki, Türkiye’miz var. Bu ülkeyi kuran Atatürk’ü ve aziz şehitlerimizi her zaman rahmet ve şükranla anıyorum. 

Aynı şeyi bugün Kazakistan için söylüyoruz. Eğer bugün Kazakistan devleti varsa, Türk kökenli kardeş cumhuriyetler varsa, işte Nazarbayev gibi o devletleri kuran kahramanlar var. 

Nursultan Nazarbayev’in öncülüğünde tıp ve özellikle organ nakli konusunda, kardeş ülke bilim adamlarıyla birlikte büyük başarılara imza atacağımıza inanıyorum.” 

“Nazarbayev’in Tarihi Kararı ve Kazakistan’ın Geleceği” konulu toplantı konuşmacılara “KÖK BÖRÜ” hatıra paralarının takdimiyle son buldu.